Siyonist oyunlar...
İsrail, Gazze’de Türkiye’yi istemiyor.
Çünkü Türkiye’nin Gazze’de bulunması durumunda, sürdürdüğü soykırım politikasını devam ettiremeyeceğini çok iyi biliyor.
Gazze’den sonra Türkiye’nin Kudüs’te bulunma ihtimali ise İsrail’i derinden tedirgin eden bir başka gerçek olarak karşısında duruyor.
Bu nedenle yaşanan gelişmelerde her zaman bir adım sonrası hesaplanıyor ve her anlamda Türkiye karşıtlığını merkeze alan bir anlayışla hareket ediliyor.
***
Bunun en somut örneklerinden biri, ABD’nin Türkiye’ye F-35 satışında yaşanıyor.
İsrail aklınca Türkiye ile askeri anlamda karşı karşıya gelme olasılığında hava üstünlüğünün kendi elinde olmasını istiyor.
Ancak ABD’ye verilen mesaj bununla sınırlı kalmıyor.
***
Epeydir ortalarda görülmeyen DEAŞ’ın bitmediği algısı, Suriye’nin Palmira kentinde gerçekleştirilen saldırı üzerinden işleniyor.
ABD’den, DEAŞ’la mücadele bahanesiyle yıllardır besleyip büyüttüğü PKK/SDG’ye desteğini sürdürmesi isteniyor.
Tesadüfe bakın ki tüm bunlar, Terörsüz Türkiye hedefi kapsamında PKK/SDG’nin silah bırakıp Şam yönetimine entegrasyonun konuşulduğu günlere denk geliyor.
***
Siyonist hesaplar yalnızca Gazze’deki soykırım, Ortadoğu’daki saldırganlık ve Suriye’nin üniter bir yapıya kavuşmasının engellenmesi üzerinden yürümüyor.
Türkiye’nin güvenliğini hedef alan en büyük ve en tehlikeli tuzak ise Doğu Akdeniz üzerinden kuruluyor.
KKTC’de göreve geldiği günden bu yana iki devletli çözümü geri plana iten,
Kıbrıs’ta federasyon temelli senaryoları yeniden canlandırmak adına BM ve Rum yönetimiyle müzakere masasına oturma hazırlıkları yapan bir yönetimin varlığı fırsat olarak görülüyor.
İsrail, bir yanına Yunanistan’ı, diğer yanına Güney Kıbrıs Rum Kesimi’ni alarak çok boyutlu askeri işbirliklerine imza atıyor.
***
Bu askeri işbirliklerinin nihai hedefinin Türkiye olmadığını düşünmek, saflığın da ötesinde başka özelliklere sahip olmayı gerektiriyor.
İçerisinden geçtiğimiz günlerin farkında olunduğu MHP Lideri Sayın Devlet Bahçeli’nin geçmişte yaptığı, “Birbirine eklemlenerek genişleyip güçlenen kriz ve kaos sarmalında perdelenmiş nihai hedef Türkiye’dir. Türk milleti siyonizmin ve emperyalizmin tertip ve tuzaklarına karşı birdir, beraberdir, taviz ve teslimiyeti düşünülmeyecektir” açıklamasından biliniyor.
Geriye ise Türkiye’nin bu oyunu gördüğünü ve bozacak iradeye sahip olduğunu hem masada hem sahada açık biçimde göstermesi kalıyor.
