Güvenlik Politikaları Uzmanı Mete Yarar, ABD'li yetkililerin NATO üyesi Türkiye'nin askeri gücünün artmasından endişe duyduklarını söylediklerini ve bu sözden sonra FETÖ'ye desteğin arttığını söyledi.

Türkiye'nin askeri gücünün artmasından endişe duydular
Mete Yarar, Türkiye'nin askeri gücünü arttırmasının ABD ve Rusya'da meydana getirdiği endişeyi yazdı. Yarar, "ABD’li yetkililer, ‘NATO ülkesi olan Türkiye’nin askeri gücünün artmasından endişe duyuyoruz.' ifadelerini kullandı. Ben bunu ilk 1990’ların ortasında NATO dergisinde bir Amerikalı eski yarbay yazı yazığında gördüm. ‘Türkiye’nin artan askeri gücü bizim için bir tehdittir’ dedi. Daha sonra FETÖ’ye destek arttı, arkasından savunma sanayindeki engelleme projeleri, Ergenekon süreçleri, askeri casusluk davaları ve diğerler süreçler başladı. Gördüğüm kadarıyla NATO, Türkiye’nin askeri gücünün artmasından pek memnun değil. Rusya da askeri gücümüzün artmasından memnun değil." ifadelerini kullandı.

Yarar'ın konuşmalarından satır başları:

ABD seçimlerinde Trump’a yatırım yapanlar vardı, Biden’a yatırım yapanlar vardı. Biden şu andaki durumda hala onaylanmadı ve mahkeme süreci devam ediyor. Biden’a yatırım yapan grup, bunun kazancını almaya çalışıyor. İlginçtir, geçen gün bir açıklama gördüm, Fransa ile Almanya 'Türkiye konusunda Biden ile birlikte ortak hareket etmek için ne yapabiliriz' diye konuşamaya başlamışlar.

Fransa ve Almanya’dan böyle bir talep gelmiş. Herkes yatırım yapıyor, Türkiye’de yatırım yapan bir grup yok, yurtdışında da yatırım yapanlar var. Olacakları hep birlikte seyredeceğiz.

Putin'in açıklamaları
 


Putin’in açıklaması da çok ilginçti. Adam komünist, adam demir perde, adam realistikten uzak diye görüyorsunuz ama dünkü açıklamasında bir devlet adamı gibi bir açıklamalar yapıyordu.

Onaylamadığım bir sürü şey var ama konuşmalarının her biri bir gerçeklik üstüne kurulduğunu görüyorum. Karabağ'ın Azerbaycan toprağı olduğunu, Türkiye’nin Azerbaycan’da müttefiği olduğunu, Karabağ konusunda Türkiye’nin gösterdiği tavrın uluslararası hukuku çiğnemediğini, Türkiye ile birçok konuda farklı düşünseler de ortak bir nokta bulabildiklerini, diplomasinin de zaten ortak nokta bulabilme yeteneği olduğunu, hem Suriye’de hem Libya’da hem de Azerbaycan konusunda ortak hareket edebildiklerini söyledi.

Bu adam bizim müttefikimiz falan değil, NATO içinde de yer almıyoruz. Düşman da sayılabilir, çünkü S-400 aldığımız için onlar bize ‘o sizin düşmanınız’ hatırlatması yaptılar. ‘O sizin düşmanınız. Biz Rusya ile mücadele ederken siz nasıl silah alırsınız?’ dediklerine göre ‘NATO’nun düşmanı’ demekki.

 

Düşmanın bu kadar iyi konuştuğu, müttefiklerin de şöyle bir tabir kullandığı, bu tabiri ABD’li yetkililer kurdu gitmeden, ‘NATO ülkesi olan Türkiye’nin askeri gücünün artmasından endişe duyuyoruz’. Ben bunu ilk 1990’ların ortasında NATO dergisinde bir Amerikalı eski yarbay yazı yazığında gördüm. ‘Türkiye’nin artan askeri gücü bizim için bir tehdittir’ dedi.


Daha sonra FETÖ’ye destek arttı, arkasından savunma sanayindeki engelleme projeleri, Ergenekon süreçleri, askeri casusluk davaları ve diğerler süreçler başladı. Gördüğüm kadarıyla NATO, Türkiye’nin askeri gücünün artmasından pek memnun değil. Rusya da askeri gücümüzün artmasından memnun değil.

Editör: Haber Merkezi