CHP’nin sözcülerinin yine MHP aleyhtarlığı peşinde olduğunu ifade eden Yalçın, CHP'nin MHP’ye çamur atarak kendi hastalık ve utançlarını örtme telaşında olduğunu vurgulayarak, CHP’nin siyasetteki vaziyetinin her zamanki gibi içler acısı olduğunu bütün stratejilerini MHP aleyhtarlığı üzerine kurduğunu belirtti.

CHP'nin haysiyet celladı olduğunu, adalet görüntüsü altında haksızlık, tutarsızlık ve ilkesizlik abidesine dönüştüğünü aktaran Yalçın, ''CHP, Türkiye’yi devler ligine yükseltecek her büyük projenin, her bağımsız adımın muhalifi ve muarızı olmuştur. Tekraren ifade ediyoruz CHP siyaset üretmede hadım, ancak sorun üretmede hadim konumundadır.'' ifadelerini kullandı.

İşte Semih Yalçın'ın o açıklamaları:

Partimizin, CHP lideri Kılıçdaroğlu hakkında suç duyurusu konusundaki tartışmalar üzerine CHP cephesinden gelen tutarsız ve saldırgan açıklamalar, MHP Genel Başkanı Sayın Devlet Bahçeli’nin CHP’ye yönelttiği eleştirilerin hedefe isabetle ulaştığını ortaya koymaktadır.

Sayın Devlet Bahçeli kurduğu ‘Kılıçdaroğlu komisyonuyla’ taşı gediğine öylesine ustaca yerleştirmiştir ki CHP sözcüleri, onu çıkarmak şöyle dursun, önünde poz verme ve saçmalama yarışına girmişlerdir.

CHP’nin ‘kımıl zararlısı’ Özgür Özel’in bugün yaptığı açıklama, CHP ve İP’in zillet ittifakı altında birleştirdikleri siyasi çıkarlarını PKK’nin siyasi kanadıyla da tevhit ettiklerinin açık bir delili olmuştur.

Üç genel başkan yardımcımıza ’çavuş’ diyerek memleketin her köşesinde şehit düşen uzman çavuşlarımıza hakaret eden bu tip zillet artıkları gerçekliği saklamaya çalışsalar da, şu kış mevsiminde pislikleri ayaza çıkmış, bulundukları fosseptik çukurun kokusu kamuoyuna ulaşmıştır

Hiçbir siyaset toprağı, hiçbir kazma kürek bu pisliğin üzerini örtemez. HDP, zillet ittifakının kripto ortağıdır. İnkar etseler de; CHP, HDP ve İP’in, karanlık mahfillerde yuvalanmış yandaşlarıyla birlikte 2023 için “kirli iş birliği” yaptığı şimdiden hafızalara yer etmiştir.

Öncelikle belirtmeliyiz ki politikada sert tartışmalar yaşanması, işin doğasında vardır.Liderlerin ve politikacıların, Türkçenin güzellik ve inceliklerini kullanarak polemiğe, siyasi atışmalara girmeleri olağandır. Hatta bu tartışmaların dozu zaman zaman artabilir, sertleşebilir

Ancak siyasi atışmanın da bir adabı, seviyesi, ölçüsü vardır. Ayrıca politikada denge ve denklik esastır. MHP komisyonunun CHP Lideri Kılıçdaroğlu’na yönelik eleştirileri, biraz sert ve dokundurucu olmakla birlikte her zamanki seviyeli üslupla sarf edilmiş sözlerden ibarettir.

O sözlerin muhatabı da Sayın Kılıçdaroğlu’dur. Hâl böyleyken CHP sözcüsü ve medyadaki uzantıları, Sayın Genel Başkanımızın tenkitlerini fırsat bilip CHP liderine hoş görünmek adına politik atışmanın seviyesini düşürerek çukurdan ses vermiştir.

Sözün asıl muhatabı olan Sayın Kemal Kılıçdaroğlu ise doğrudan kendisine yönelik haklı eleştirilere cevap vermesi, kamuoyunu bu konuda ikna ve tatmin etmesi gerekirken susmakta, ancak Türk milliyetçilerine saldırarak, ülkücülerin aklıyla oynamaya çalışmaktadır.

Sayın Kılıçdaroğlu; her zorda kalışında olduğu üzere, şimşekleri üzerine çekmemek için parti sözcülüğü, grup başkanvekilliği gibi sıfatlarla allayıp pulladığı maşalarını kullanmaktadır.

CHP’nin sözcüleri yine MHP aleyhtarlığı peşindedir. MHP’ye çamur atarak kendi hastalık ve utançlarını örtme telaşındaki CHP’nin siyasetteki vaziyeti her zamanki gibi içler acısıdır. Üretebildiği bütün politika, bütün strateji, MHP aleyhtarlığıdır.

Siyasette polemik üslubunu beceremeyip belden aşağıya çeken siyasetsizlere son dönemdeki en iyi örnek CHP ‘kımıl zararlısı’ Özgür Özel, haddini hududunu aşarak kurulan komisyonumuza ve Genel Başkanımız Sayın Devlet Bahçeli’ye dil uzatmıştır.

Sayın Genel Başkanımızın tenkitlerini ve kurduğu komisyonu fırsat bilip CHP liderine hoş görünmek adına politik atışmanın seviyesini düşürerek çukurdan ses vermiştir.

CHP’de imrahorluğa kadar terfi eden ama elindeki kolanla kayışı tüfek, kendini silahtar ağası zanneden bu haddini bilmez politika çömezi haddini aşmaktadır. Bu şahıs; muhatap alınmadığı hâlde her seferinde kopası uzun dilini MHP’ye uzatmakta, edepsizce çemkirmektedir.

Sayın Devlet Bahçeli politikanın usulü dairesince efendisine seslendiğinde cevap CHP’nin imrahorundan geliyorsa ya onun maskaralıkları efendisinin pek hoşuna gitmektedir ya da Sayın Kılıçdaroğlu, kendine sözcü seçmede de derin bir yanlışın, vahim bir isabetsizliğin içindedir.

Bu haliyle CHP; haysiyet celladı olmuş, adalet görüntüsü altında haksızlık, tutarsızlık ve ilkesizlik abidesine dönüşmüştür.

CHP, Türkiye’yi devler ligine yükseltecek her büyük projenin, her bağımsız adımın muhalifi ve muarızı olmuştur. Tekraren ifade ediyoruz CHP siyaset üretmede hadım, ancak sorun üretmede hadim konumundadır.

 

Editör: Haber Merkezi