Türkgün | ÖZEL HABER | Size bir "Gel bakalım Muharrem" hikayesi anlatacağım

Size bir "Gel bakalım Muharrem" hikayesi anlatacağım

Türk siyasetinde omurgalı olmak zor iş. Ayrılırken partine "tu kaka" yapar, birkaç yüz kişiyi yanına takar yeni parti kurarsın. Sonra döner "Yuvama geldim, hiç ayrılmadım ki” dersin. Dönerken seni elleri acıyana kadar alkışlayanların çıkardığı ses, ardında bıraktığın yol arkadaşlarının hıçkırıklarının önünü keser... Size bir ‘Gel bakalım Muharrem’ hikâyesi anlatacağım...

Türk siyasetinde omurgalı olmak zor iş. Ayrılırken partine "tu kaka" yapar, birkaç yüz kişiyi yanına takar yeni parti kurarsın. Sonra döner "Yuvama geldim, hiç ayrılmadım ki” dersin. Dönerken seni elleri acıyana kadar alkışlayanların çıkardığı ses, ardında bıraktığın yol arkadaşlarının hıçkırıklarının önünü keser... Size bir ‘Gel bakalım Muharrem’ hikâyesi anlatacağım...

KAYNAK: Demirören Haber Ajansı

2018 cumhurbaşkanlığı seçimlerinde, CHP’nin adayı olmazdan hemen önce muhalif basın her zamanki gibi yağlayıp-ballayıp zafer kazanmışçasına Muharrem İnce’yi takip ediyor, adaylığının resmiyete kavuşması için gece gündüz CHP Genel Merkezi’ne baskı yapıyordu. 
Kemal Kılıçdaroğlu’nun, İnce’nin adaylığını geciktirme telaşı, aslında İnce’nin seçimlerden güçlenerek çıkmasından duyduğu korku nedeniyle açıklanıyordu.
O dönem, Kılıçdaroğlu için en büyük tedirginlik, koltuğu Muharrem İnce’ye kaptırmaktı.
Nasıl tedirgin olmasın ki;
Muharrem İnce, 2008’de Genel Başkan olan Deniz Baykal’a karşı aday olmak istemiş, gerekli delege imzasını toplayamadığı için aday olamamıştı.
2014 yılında bu sefer Kılıçdaroğlu’na karşı yeterli imzayı toplayarak aday oldu. Kurultayda 740 oy alan Kılıçdaroğlu, 415 oy alan İnce’yi geride bıraktı.
Kurultaydan dört yıl sonra Türkiye, cumhurbaşkanlığı seçimlerine gidecekti. Hemen her parti seçimlerde kendi adayını çıkarttı. 
CHP’nin adayı, yapılan baskılara dayanamayan Kemal Kılıçdaroğlu’nun o meşhur anonsuyla duyuruldu:
Gel bakalım Muharrem!
Kemal Kılıçdaroğlu’nun yaptığı sahneye davet konuşması, kamuoyunda ima içerdiği düşünülen ifadeler nedeniyle çokça tartışıldı. Seçim sonrası İnce’nin ortadan kaybolması, açıklamaları ve yönelttiği suçlamalar da siyasi gündemi uzun süre meşgul etti.
Kılıçdaroğlu, İnce’ye “Patron benim” mesajı veriyordu. Onu lansman gecesinde küçümseyen bu ifadeler, parti içinde gerilime neden olmuş, CHP, İnceciler ve Kılıçdaroğlucular diye bölünmenin eşiğine gelmişti.

MUHARREM İNCE İLK SEÇİMİNİ KAYBETTİ

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan yüzde 52,59 oy oranıyla, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin ilk kazananı oldu. Muharrem İnce yüzde 30,64, Selahattin Demirtaş 8,40, Meral Akşener ise partisinin oyundan daha az bir oyla, 7,29’la yetindi.
Katılım oranı yüzde 86,2 ile oldukça yüksek bir seviyedeydi. 
Seçimlerin ardından en çok konuşulan konulardan biri, Muharrem İnce’nin sandıkların açıldığı gece ortadan kaybolması ve uzun süre kamuoyuna açıklama yapmaması oldu. 
İnce, seçimi kaybettiğini ertesi gün kabul etmiş ve “Adam kazandı” sözleriyle gündem yaratmıştı.

“VAY BE MUHARREM”E GEÇİŞ

Seçimlerden hemen sonra olmasa da, 2020’de Muharrem İnce CHP’den istifa etme kararı aldı. Ayrılış sürecinde hem parti yönetimini hem de partinin siyasi yönelimini öyle sözlerle hedef aldı ki, siz bakmayın “Yuvama döndüm” siyasetine. O dönem ne yuva dinledi, ne yönetici... 
DEMOKRASİ KALMADI: Muharrem İnce, partide demokrasinin kalmadığını, kararların küçük bir kadro tarafından alındığını ve delegelerin iradesine saygı gösterilmediğini savundu. Parti içinde muhalif seslerin ise susturulmaya çalışıldığını iddia etti!
LİDERLİK: Aslında tüm eleştirilerinin başı Kemal Kılıçdaroğlu’na dayanıyordu ancak, “20 yıldır iktidar olunamıyor, ama kimse sorumluluk almıyor” sözleri direkt dönemin liderini hedef alan en net cümleydi!
İDEOLOJİK SAPMA: İnce, partinin Atatürkçü ve ulusalcı çizgiden uzaklaştığını, HDP’ye yakın politikalar izlediğini ve bu durumun CHP’nin kimliğini bozduğunu da iddia ediyordu. “Memleket yanıyor, CHP yatıyor” cümlesi hâlâ akıllarda!
İHANET SUÇLAMASI: Muharrem İnce’nin en ağır eleştirilerinden biri de, parti yöneticilerinin cumhurbaşkanlığı seçiminde arkasında durmadığını söylemesi oldu. Yalnız bırakıldığını iddia eden İnce, partinin kendi adayını yarı yolda bıraktığını belirtiyordu.
SARAYIN ADAMI İNCE: İnce, ayrılış sürecinde kendisine yönelik bazı CHP’li isimlerin “sarayın adamı” veya “iktidarın kontrolünde hareket ediyor” suçlamaları yaptığını, parti içi muhalefetin damgalanarak susturulmaya çalışıldığını da ifade etti.
“Gel bakalım Muharrem”den, “Vay be Muharrem!” evresine geçiş bu eleştirilerin ardından gelen istifa ile tamamlanmıştı...

MEMLEKET PARTİSİ’NE İLK ADIM

CHP’nin, cumhurbaşkanlığı seçimlerinde aldığı oyu kendine mal etmesi, Muharrem İnce’yi Memleket Partisi’ni kurmaya zorladı. Partinin kuruluş süreci boyunca yaptığı açıklamalarda CHP’ye yönelik eleştirilerini artırarak sürdürdü. 
Bakın o dönem “Vay be Muharrem” dedirten açıklamaları nasıldı:
ATATÜRK’TEN UZAKLAŞTILAR: Muharrem İnce, CHP’nin Atatürkçü çizgiden uzaklaştığını, milletle bağını kopardığını söylüyordu. CHP’nin yönünü başka yerlere döndürdüğünü kaydederek, “Ne yazık ki Atatürk’ün partisi artık Atatürk’ün izinde değildir” dedi.
İKTİDAR İSTENMİYOR: CHP yöneticilerinin iktidar olmak gibi bir hedefi olmadığını da sık sık dile getiren İnce, mevcut yönetimin muhalefeti bir konfor olarak gördüğü yönünde eleştiri sunuyordu. “Seçim kazanmak gibi bir derdi olmayan bir yönetimle bu iş olmaz. Biz iktidar olmak için yola çıkıyoruz” diyerek, CHP’lileri Memleket Partisi’ne davet ediyordu.
TROLLEŞME: Muharrem İnce’nin, CHP’de ifade özgürlüğü kalmadığını, farklı düşünen herkesin “saray destekçisi” ilan edilerek susturulmaya çalışıldığı eleştirileri de sıkça gündem oldu. CHP’ye yönelik, “CHP’de klikler var. Eleştiri yapan herkes ya trol, ya saraycı ya da hain ilan ediliyor” açıklaması yaptı.
CHP, SOLUN TEMSİLCİSİ OLAMAZ: CHP’nin merkez sağa yönelme stratejisi güttüğünü kaydeden İnce, partinin solun temsilcisi olmaktan çıktığını, yeni bir seçeneğin artık var olması gerektiğini şu sözlerle açıkladı: “Halktan kopuk, sağa kaymış, değerlerinden uzaklaşmış bir CHP ile bu ülkeye umut olamayız.”

“YAKTIN BİZİ MUHARREM” DÖNEMİ BAŞLIYOR

Mikrofona konuşmak kolaydı ancak marka değeri olmayan bir partiyi milletin teveccühüne sunarken yakalayacağı başarıyı öngörmek ayrı bir meziyetti. “Vay be Muharrem”den, “Yaktın bizi Muharrem”e geçiş de bu dönemde bir hayli hızlı oldu!
Memleket Partisi, CHP’den kopuşla doğan bir parti olarak, 2023 genel seçimlerine ilk kez katıldı. Partinin ve Muharrem İnce’nin performansı, beklentilerin oldukça altında kaldı.
Önce 100 bin imza topladı. Adaylığını resmileştirdi. Seçimlere üç gün kala alçak bir saldırıyla karşı karşıya kaldı. Kendisine yapılan sahte ifşayı “İtibar suikastı” olarak nitelendirip adaylıktan çekildi. Pusulaların basılması nedeniyle resmi olarak çekilme işlemi yapılmadı. Yüzde 0,4 oy aldı. 
Milletvekilliği seçimlerinde hiçbir ittifakta yer almayarak tek başına sandıkta boy gösteren Memleket Partisi, 530 bin civarı oy aldı. Bunun yüzdelik karşılığı 0,93’tü. Sadece memleketi Yalova’da yüzde 3’ü yakaladı ki, bu partisinin sandıkta aldığı en yüksek rakamlardı.
Sonuçların sebebi, CHP ve Millet İttifakı’na yönelik eleştirilerinin seçmen tarafından muhalefeti zayıflatıcı bir unsur olarak görülmesi şeklinde yorumlandı. 
İnce’yi bekleyen ikinci sınav yerel seçimlerdi. Türkiye genelinde 78 bin oyla yetindi. 
Memleket Partisi, Yozgat’ın Sorgun ilçesine bağlı Bahadın beldesinde belediye başkanlığı kazandı.

NE YAPSA ESKİ GÜNLERİNE DÖNEMEDİ

Olmuyor, olmuyor. Ne yapsa şaşaalı günlerine geri dönemiyordu. Yeni bir hikâye lazımdı ama nasıl?
CHP’ye dönebilir miydi? Partinin başından Kılıçdaroğlu gitmişti tamam da, Özgür Özel ve birçok isim eski yönetimdendi.
Ayrıca Kemal Kılıçdaroğlu’na ve Özgür Özel’e de zamanında bol keseden sallamıştı:  
 

“CHP’li bir milletvekili çıktı, ‘Maalesef Azerbaycan’a yardım ettik’ dedi. Ben bu partide görev almam arkadaş.”

“Atatürk’e ‘Dersim katliamcısı’ dersen ben CHP’den ayrılırım arkadaş”

Bu ifadeler kendisine aitti.
Özgür Özel’in, Şeyh Said için söylediği, “Ama bu ayaklanmanın bastırılması sırasında oluşmuş acılar, bugün bazı torunların kalbini acıtıyorsa, o acıya saygı duymak gerekir” ifadelerini görmezden gelebilir miydi?
Ya da 27 Aralık 2019’da düzenlediği bir basın toplantısında Özgür Özel’in, “CHP, Libya’ya asker gönderme tezkeresine sonuna kadar karşı duracaktır. Askerimizin Libya çöllerinde yeri yok” ifadelerine ne diyecekti?
Öyle ya, CHP’de değişen tek şey koltuğun sahibiydi.
Yeri gelmişken; “Dün dündür, bugün bugündür” diyen Süleyman Demirel’e rahmet olsun.
Gündem hızlı ilerledi. Muharrem İnce, yarı yolda bırakacağı, kendisine inanan yol arkadaşlarının şaşkın bakışları içinde şunları söylüyordu:
 

“Ben bugün buraya bir kibirle, bir pişmanlıkla gelmedim. Kişisel bir hesapla da gelmedim…”

“Ayrılıklar, bazen kırgınlıktan olur… Benim bugün buraya gelişim bir geri dönüş değil, bir kucaklaşmadır.”

İNCE’NİN MEMLEKET'İ ŞOKA GİRDİ

Bu ifadelerin ardından şoka giren Memleket Partililer, cebinden artırdıkları, çoluğunun çocuğunun rızkını harcadıkları partinin ve liderinin bir anda kaybolduğuna şahit oldular. Bir adam onları çağırdı koştular. Sonra o adam başka bir yere kaçtı, yolda kaldılar...
Memleket Partili yöneticiler kararın ardından partiyi ayakta tutmak için çok çalıştı. Birbiri ardına açıklamalar yaptılar.
İstanbul İl Başkanı Reşat Şahin Öztürk, CHP’ye geri dönmeyi reddetti, “Euro kuleleri dizenleri Atatürk’ün partisinden dışlamadığınız sürece ben orada olmayacağım” açıklaması yaptı.
Parti Meclisinin büyük çoğunluğu, İnce’nin CHP’ye katılma çağrısına karşı Memleket Partisi’nin kurumsal olarak devam etmesi yönünde irade gösterdi.
Genel Başkan Yardımcısı Ömer Özdoğan, İnce’nin kararına tepki göstererek partide kalacağını duyurdu ve CHP’nin parçası hâline dönüşmeye çalışılmasını eleştirdi.
Ancak tüm bu sesler cılız kaldı. Giden gitti, onlar ortada kaldı. Memleket Partisi'nin 21-22 Temmuz tarihlerinde fesih kurultayını yapmak üzere kapanacağı duyuruldu.
Dedik ya yazının başında; siyasette omurga önemli iştir diye... 
Kelime tükendi, sayfada da yerim kalmadı.
KALANI SİZ YORUMLAYIN GARİ!

Hazırlayan: Tolga Polat

Yorumlar
Yorumlar yükleniyor...
Daha fazla yorum yükle...