Türkgün.com spor yazarları Tayfun Özsoy, Hakan Yaşar ve Ali Kunak; Süper Lig’de oynanacak Fenerbahçe-Galatasaray derbisi, Türk futbolundaki bahis soruşturması, Samsunspor’un UEFA Konferans Ligi performansı ve A Milli Takım’ın Dünya Kupası’na katılım şansı ilgili sorularımızı yanıtladı.
“Beklenen an geldi”
TG-Spor: Pazartesi günü Süper Lig’de derbi heyecanı yaşanacak. Liderlik mücadelesinin verileceği karşılaşmayı Yasin Kol yönetecek. Hem karşılaşma öncesi beklentilerinizi hem de bu hakem atamasını nasıl değerlendirirsiniz? Temsilcilerimizin hafta içinde Avrupa’da aldığı sonuçlar bu karşılaşma öncesinde olumsuz bir etki yaratır mı?

Tayfun Özsoy: Galatasaray ve Fenerbahçe’nin Avrupa maçlarında aldığı sonuçlarda, diller farklı konuşsa da derbinin mutlak etkisinden söz edebiliriz. Şimdi beklenen an geldi. Galatasaray’ın revirden, Fenerbahçe’nin sahadan kuracağı takımların maçını Yasin Kol yönetecek. O kadar FIFA hakemi varken, Türkiye’nin en çok tartışılan, fiziksel testleri yetersiz, hakkında ‘gizlenmiş bahis’ iddiası bulunan Yasin Kol’un sezonun kader maçına atanması, TFF ve MHK’nin iflasını ilan etmesiyle eşdeğerde. Benzer hareketi yapan Arda Kardeşler’i silen TFF Başkanı İbrahim Hacıosmanoğlu’nun hemşehrisini tüm hakemlerin üzerine çıkartması, ‘güven’ temeliyle açıklanabilir bir durum değildir.
Hakan Yaşar: Hakemi tartışılmayan derbi olmaz. Yasin Kol’dan da kimse memnun kalmayacak. Her hakemin derbiler dönemi vardır. Yasin Kol da iyi ya da kötü, son dönemde bu süreci geçiriyor. Bazı atamalardan beraberlik kokusu alırsınız. Bu öyle bir atama gibi. Hakem hatası olmayan derbi olmaz ama her hata skoru belirlemez. Oyun belirler. Fenerbahçe’nin 2 artısı var. Şu an, dönemsel olarak Galatasaray’a göre diri takım. Fit ve diri takımın, oyun, pas, bitirici şut, gol kalitesi iyi olur. İkincisi seyirci avantajı. Taraftar derbilerde hep kırılganlık yaşadı. Son yılların aksine tribünde en inançlı seyirci olacak. Osimhen-İlkay ve Asensio-İsmail ikililerinin performansı skoru etkiler. Galatasaray ekstra reaksiyon göstermezse kazanamaz. Ama böyle maçta sağ beki yok. Devşirmelerle buraya geldi, yıllardır alt yapıdan bir Sabri çıkmaması enteresan.
Ali Kunak: Türk futbolunun en önemli maçı, Avrupa'da ve dünyada da ilgiyle takip edilen, Fenerbahçe-Galatasaray müsabakası herkes tarafından merakla bekleniyor. Her iki takımın yönetimi teknik heyeti ve oyuncuları ile bu maçın önemli idrak etmiş vaziyette. Derbilerin favorisi olmayacağı için maç öncesi tahmin yapmak zor. Hakem Yasin Kol ise, MHK den çok TFF başkanı İbrahim Hacıosmanoğlu'nun prensi. Genelde derbi maçlarında ilk dakikalarda iyi yönetim gösteriyor, ama ilerleyen dakikalarda skor ve atmosfere göre yönetim terazisinde sapmalar oluyor. İnşallah pazartesi günü öyle olmaz.
“Soruşturmalar ne kadar kısa olursa, o kadar tartışması az olur.”
TG-Spor: Türk futbolundaki bahis soruşturmasında futbolcuların cezalarının belli olmasının ardından TFF Başkanı Hacıosmanoğlu, soruşturmanın genişleyerek teknik direktörler ve yöneticileri de kapsayacağını açıkladı. Verilen cezaları ne derece adil ve caydırıcı buldunuz? Soruşturmanın devamında Türk futbolunu neler bekliyor olabilir?

Tayfun Özsoy: TFF Başkanı İbrahim Hacıosmanoğlu, polisiye dizilerde, acemi ya da suça bir yoluyla bulaşmış polislerin, örgütü değil, birkaç aracıyı, hırsızı yakalayıp kendini övmesi durumunu yaşıyor. Suyu bulandırmaktan başka bir iş yapmayan Hacıosmanoğlu, şimdi de kahraman edasıyla hocalar, yöneticiler, menajerlerden söz ediyor. Adını açıklayıp ‘suçlarını kanıtlayamadığı’ Zorbay Küçük, Ersin Destanoğlu ve Necip Uysal’da geri adım atan Hacıosmanoğlu, aslında çok büyük bir fırsatı kaçırdı. Onlarca bahis sitesinden birkaçından alınan verilerle adım atan Hacıosmanoğlu, taşıyıcı kolonları kırarak sistemi çökertmek yerine, bir iki sıva, bir iki tuğla sökmeyi yeterli gördü. Ne yazık ki, ‘bahis sistemi’, budanan ağaçların daha güçlenmesi gibi güçlenecek, oynayanların yakalanmasını daha da zorlaştıracak bir yöne evrilecektir.
Hakan Yaşar: Soruşturmalar ne kadar kısa olursa, o kadar tartışması az olur. Futbolculardan sonra 1 ay süre konmuştu. Zaman daraldı. Talimatlar neyse, cezalar o şekilde. Ama eylem sayıları, 5 yıllık süre gibi talimatta netliği olmayan kritik inisiyatifler, cezaları sorgulatıyor. Binlerce kez oynamış bir sporcu ile az oynayan kişinin, maksimum 1 yıl ceza alması orantılı değil. Hakemlerin mağdur edildiğine ilişkin genel bir kanı oluştu. Futbolun her aktörünün rolü aynı değil ama Federasyon bunu daha iyi izah etmeli. Futbolun temizlenmesinin temiz şekilde olması için herkes üzerine düşeni en iyi şekilde yapmalı.
Ali Kunak: Bahis soruşturmasının ilk günlerinde Türk futbolunun geleceğine herkes umutla bakmaya başlamıştı. Her kesim sonuna kadar gidilsin ve herkes hak ettiği cezayı alsın görünüşünde birleşmişti. Ancak bu hafta açıklanması beklenen futbolun hakemler ve futbolcular dışındaki paydaşlarıyla ilgili açıklama gelmeyince, kafalarda soru işaretleri çoğaldı. Herkes şimdi bu iş sulandırılıyor mu acaba? diye düşünmeye başladı. umarız dirayetle sonuna kadar üstüne gidilir.
“Final hayal değil”
TG-Spor: UEFA Konferans Ligi’ndeki temsilcimiz Samsunspor, İzlanda deplasmanında berabere kalsa da namağlup liderliğini sürdürdü. Kırmızı-beyazlıların bu turnuvadaki yolu nereye kadar uzanabilir?

Tayfun Özsoy: Samsunspor, bu sezon tam bir Avrupalı güç olarak karşımıza çıktı. Karadeniz ekibinin bu hava koşullarında, suni çim zeminde, lig kadrosundan bu kadar eksikle İzlanda’da Breidablik deplasmanında aldığı bir puan çok değerli kabul edilmelidir. Şu an lider olan kırmızı beyazlılar, son iki maçını ilk 8 içinde olan AEK ve Mainz 05 ile oynayacak. Samsunspor’un Konferans Ligi’nde ne yapıp yapmayacağı bu iki maçın sonucuna göre belli olacak. Görünen o ki, Samsunspor bu maçları en az kayıpla geçtiği takdirde, yolunu Konferans Ligi’nin finaline kadar aydınlatabilir.
Hakan Yaşar: Hedef şampiyonluk neden olmasın! Samsunspor’un önünde bu fırsat var. Bu performansla zaten son 16’ya kalacak. Geriye 4 rakip kalıyor. Seri başı avantajı olacak. Final hayal değil. Kadrosu ve hocası iyi. Önemli olan şanssız sakatlıklarla kadro sorunu yaşanmaması. Rakiplerine bakarsak, bu kupaların gediklisi Fiorentina çalkantılı süreçte. Cyrstal Palace kalitesini gösteremedi ama kupaya aday. Strasbourg ve Shakhtar Donetsk yenilmeyecek takımlar değil. Samsunspor, Avrupa’da yeni bir efsane olabilir.
Ali Kunak: Samsunspor göğsümüzü kabartıyor. Emeği geçen katkısı olan herkese binlerce teşekkürler. Bu tür, uzun soluklu mücadelelerde, önce basamak basamak hedefe ulaşma stratejisi çok doğru. Samsunspor'da bu yolda çok dikkatli ilerliyor. Tüm takımlarımızın önü açık olsun.
“Dünya Kupası’na gitmeyi sonuna kadar hak ediyoruz”
TG-Spor: A Milli Takımımız, 2026 Dünya Kupası play-off turu yarı finalinde Romanya, finale çıkması halinde ise Slovakya-Kosova maçının galibiyle eşleşti. Bu eşleşmeler göz önüne alındığında Ay-yıldızlıların Dünya Kupası’na katılım şansını nasıl değerlendirirsiniz?

Tayfun Özsoy: Dünya üçüncülüğünü elde ettiği 2002 Dünya Kupası’ndan bu yana dünyanın en büyük futbol organizasyonuna katılamayan Türkiye için play off aşamasında kimin rakip olacağının önemi yoktu. 2026 Dünya Kupası’na katılmanın tek yolu son 2 maçı kazanmaktı. Rakiplere baktığımızda, A Milli Futbol Takımı, olabilecek en iyi kuralardan birini çekti. Yine de Mircea Lucescu’nun disiplinli Romanya’sı zor bir rakip olacaktır. Slovakya-Kosova maçını kazanan rakip, tek maç hedefiyle çok daha zor olacaktır. Ancak, Vincenzo Montella’nın eleştirilere göğüs gererek oluşturduğu ‘Milli Takım’, tüm engelleri aşacaktır.
Hakan Yaşar: Dünya Kupası bileti öyle göründüğü kadar kolay değil. Kağıt üstünde favoriyiz ama Romanya başımıza iş açabilecek takım. Mircea Lucescu her zaman sinsi planları olan bir teknik adamdır. Romanya’yı geçtik, bu kez muhtemelen karşımıza çıkacak olan Slovakya bize ters gelecek yapıda bir takım. 2 eşleşmede de maksimum dikkatli olmamız gerek. Kadro kalitemizle ezer geçeriz demek kolay ama 2. bölgede kalan takımları aşmaktaki sıkıntımız malum. Bu maçlarda en büyük silahımız güçlü Milli Takım ruhu ve 2026 Dünya Kupası iştahımız olacak.
Ali Kunak: Milli takımımız İspanya beraberliği sonrası hepimizin yüreğine tekrar su serpti. Her ne olursa olsun, belki ikinci aşaması biraz zor olabilir ama, biz Dünya Kupası'na gideriz. Bunu sonuna kadar hak ediyoruz.