“Balığın kılçığı çıkarılmalı” diye düşünenlerdenseniz, hamsi söz konusu olduğunda bir kez daha düşünmekte fayda var. Çünkü bu küçük ayrıntı, besin değerini neredeyse yarı yarıya azaltıyor.
Kılçığında gizli kalsiyum ve fosfor, vücudun kemik yapısını güçlendiriyor; omega-3 yağ asitleri ise kalp ve beyin sağlığını destekliyor. Uzmanlar, özellikle kemik erimesi ve bağışıklık zayıflığı yaşayan kişiler için hamsiyi kılçığıyla yemenin doğal bir destek olduğunu söylüyor.
Kemikler İçin Görünmez Destek
Hamsinin kılçığı, aslında minik bir “doğal kalsiyum tableti.” İçeriğindeki kalsiyum ve fosfor, kemiklerin güçlenmesini destekliyor, diş sağlığına katkı sağlıyor.
Kılçığı ayıklamak ise bu faydalardan mahrum kalmak demek. Özellikle menopoz dönemindeki kadınlar ve gelişim çağındaki çocuklar için bu küçük detay oldukça önemli. Uzmanlar, “Bir tabak kılçıklı hamsi, bir bardak sütün kalsiyumuna denk gelebilir” diyerek konunun altını çiziyor.
Kalp ve Beyin Dostu Yağ Asitleri
Hamsi, zaten omega-3 bakımından güçlü bir balık. Ancak kılçığıyla tüketildiğinde, vücut bu yağ asitlerini daha etkili biçimde kullanabiliyor. Omega-3, kalp damar sağlığını koruyor, kolesterol dengesini destekliyor ve beyin fonksiyonlarını güçlendiriyor.

Hafıza, odaklanma, hatta ruh hali üzerinde bile olumlu etkileri olduğu biliniyor. Yani kılçıklı hamsi yemek, sadece lezzet değil; kalp ve beyin için doğal bir takviye anlamına geliyor.
Bağışıklık ve Enerji İçin Doğal Destek
Kılçıklı hamsi, bağışıklık sistemini güçlendiren çinko ve selenyum gibi mineralleri de içeriyor. Vücut direncini artırıyor, hücre yenilenmesine yardımcı oluyor ve yorgunlukla savaşmada destek veriyor. Düzenli olarak tüketildiğinde yaşlanma etkilerini geciktirdiği, cilt sağlığını iyileştirdiği de belirtiliyor. Kısacası, bu minik balık tek başına bir “şifa paketi.”
Hamsiyi kılçığıyla yemek, sadece Karadeniz geleneği değil; sağlık için alınabilecek en basit ve en etkili adımlardan biri. Küçük bir balık, büyük bir fark yaratıyor.