Bir kabuğun kaderi değişiyor… Çoğumuz mutfakta havucu soyup kabuklarını çöpe gönderiyoruz. Ancak Çorum’daki Hitit Üniversitesi’nde yapılan bir araştırma, bu alışkanlığı kökünden sarsacak nitelikte.

Bilim insanları, havuç kabuğundan elde edilen melanin adlı maddenin sadece antioksidan özellik taşımadığını, aynı zamanda kanser hücreleriyle savaşta umut verici etkiler gösterdiğini belirledi. Artık “soymadan önce iki kez düşünmekte” fayda var.
Kabuğunda Saklı Hazine: Melanin Nedir?
Melanin deyince akla genellikle cilt rengi gelir. Ancak bu bileşik yalnızca derimizde değil, doğanın pek çok köşesinde var. Bilim insanları, havuç kabuğunun aslında biyoteknolojik açıdan son derece zengin bir kaynak olduğunu keşfetti.

Hitit Üniversitesi’nin laboratuvarında yapılan deneylerde, karpuz, kavun ve soğan kabukları gibi pek çok tarımsal atık test edildi. Sonuç şaşırtıcıydı: En yüksek melanin üretimi havuç kabuğundan elde edildi!
Bu melanin sadece renk veren bir madde değil; aynı zamanda antioksidan etkili, biyomalzeme üretiminde kullanılabilir ve doğal bir koruyucu bileşik olma potansiyeline sahip.
Atık Görülen Kabuktan Bilimsel Buluşa
Araştırma ekibinde yer alan Gamze Nur Müjdeci, bu çalışmanın yalnızca bir kimyasal keşif olmadığını, “döngüsel ekonomi” açısından da büyük önem taşıdığını vurguluyor:
“Atık olarak görülen sebze kabuklarından melanin üretmek, çevre dostu bir üretim modeli için umut verici bir adım.”
Üstelik bu melanin, fermantasyon yöntemiyle üretildi. Yani doğadan gelen bir kabuk, doğanın kendi yöntemleriyle yeniden “şifa potansiyeli” taşıyan bir maddeye dönüştü. Laboratuvar ortamında yapılan testlerde melanin bileşiğinin akciğer kanseri hücrelerinde büyümeyi baskıladığı tespit edildi.

Havuç kabuğundan elde edilen melanin bileşiği, laboratuvar ortamında antikanser potansiyel göstermesiyle bilim dünyasında umut verici bir kapı araladı.
Doğa, yine en beklenmedik yerden konuştu: Bazen şifa, yalnızca bir kabuk kadar yakın olabilir.