Türkgün | Sağlık | Küçük tepkilerin ardında büyük bir denge! Besin alerjisi, diyet ve bağırsak florası arasındaki şaşırtan bağlantı

Küçük tepkilerin ardında büyük bir denge! Besin alerjisi, diyet ve bağırsak florası arasındaki şaşırtan bağlantı

Bazen vücut, iyi gelmeyeni küçük ama tekrar eden sinyallerle anlatır. Bu noktada, besin alerjisi, diyet ve bağırsak florası arasındaki ilişkiyi sizler için araştırdık ve öne çıkan detayları derledik.

Bazen vücut, iyi gelmeyeni küçük ama tekrar eden sinyallerle anlatır. Bu noktada, besin alerjisi, diyet ve bağırsak florası arasındaki ilişkiyi sizler için araştırdık ve öne çıkan detayları derledik.

MUHABİR: Deniz Şirin

Bazen beden, kelimelerle değil tepkilerle konuşur. Bir yiyeceği yedikten sonra ortaya çıkan şişkinlik, kaşıntı, mide bulantısı ya da halsizlik; çoğu zaman “basit bir dokundu” diye geçiştirilir. Oysa bu tepkilerin arkasında, besin alerjisinden çok daha fazlası olabilir. Çünkü bedenin verdiği bu sinyaller, diyet alışkanlıklarıyla bağırsak florası arasındaki hassas bağın zayıfladığını anlatır.

Besin Alerjisi Tek Başına Ortaya Çıkmaz

Besin alerjisi genellikle ani ve sert bir bağışıklık tepkisi olarak bilinir. Ancak son yıllarda bilim dünyası şunu net biçimde söylüyor: Bu tepkiler çoğu zaman bir anda oluşmaz. Uzun süre devam eden yanlış beslenme, bağırsak yapısını sessizce yıpratır. Bağırsaklar zayıfladığında, bağışıklık sistemi de daha alıngan hale gelir. Sonuçta daha önce sorun yaratmayan bir besin bile “tehlike” gibi algılanmaya başlar.

Bağırsak Florası Vücudun Denge Merkezi Gibidir

Bağırsak florası sadece sindirimle ilgili değildir. Aslında bağışıklık sisteminin büyük kısmı burada yönetilir. Sağlıklı bir florada yararlı bakteriler, bağırsak duvarını korur ve bağışıklık sistemine adeta “sakin ol, her şey yolunda” mesajı verir. Bu denge bozulduğunda ise vücut sürekli tetikte kalır. İşte bu noktada alerjiler ve hassasiyetler kendini göstermeye başlar.

Yanlış Diyet, Sessiz Bir Tahribat Yaratır

Tek tip beslenme, hazır gıdalar, aşırı şeker tüketimi ve liften uzak öğünler bağırsak florasını fakirleştirir. Yararlı bakteriler azaldıkça bağırsak duvarı zayıflar. Bu durum, sindirimi tam yapılmamış besin parçalarının kana karışmasına neden olabilir. Bağışıklık sistemi bu parçaları yabancı madde gibi algılar ve savunmaya geçer. Alerjik belirtiler de tam olarak burada devreye girer.

Her Tepki Alerji Değildir Ama Her Tepki Anlamsız da Değil

Besin alerjisi ile besin hassasiyeti sık sık karıştırılır. Alerji genelde hızlı ve nettir; hassasiyet ise daha sinsi ilerler. Günler sonra gelen şişkinlik, ciltte döküntü, zihinsel yorgunluk ya da gaz problemleri… Bu belirtiler çoğu zaman bağırsak florasının dengesizliğine işaret eder. Yani beden, “burada bir sorun var” demeye çalışıyordur.

Bağırsakları Onarmadan Alerjilerle Başa Çıkmak Zor

Sürekli yasak listeleri hazırlamak, birçok kişiyi daha da çıkmaza sokar. Oysa asıl mesele, bağırsakları güçlendirmektir. Lifli sebzeler, baklagiller, tam tahıllar ve fermente gıdalar bağırsak florasını besler. Bu besinler, bağışıklık sistemine daha dengeli tepki vermeyi öğretir. Aynı zamanda işlenmiş gıdalardan uzaklaşmak, floraya nefes aldırır.

Beslenme Bir Kısıtlama Değil, İyileşme Sürecidir

Besin alerjisi yaşayan birçok kişi zamanla yemekten korkar. Ancak doğru yaklaşım, korkuyla değil farkındalıkla beslenmektir. Bağırsaklar güçlendikçe, bağışıklık sistemi de daha sakin çalışmaya başlar. Bu da vücudun besinlere karşı verdiği sert tepkilerin zamanla azalmasına yardımcı olabilir.

Besin alerjisi, sadece bir yiyeceğin suçlanacağı bir durum değildir. Diyet, bağırsak florası ve bağışıklık sistemi arasındaki bağ koptuğunda beden bunu mutlaka bir şekilde anlatır. O sinyalleri duymak ve bağırsaklara yeniden denge kazandırmak ise iyileşmenin en güçlü adımıdır.

Yorumlar
Yorumlar yükleniyor...
Daha fazla yorum yükle...