Türkgün | Sağlık | Şifa diye içenler dikkat! Kars’ın gözdesi deli bat bat otunun bilmediğiniz etkisi karaciğeri çökertiyor

Şifa diye içenler dikkat! Kars’ın gözdesi deli bat bat otunun bilmediğiniz etkisi karaciğeri çökertiyor

Bir avuç ot kadar masum görünüyor ama değil… Kars’ta “deli bat bat” diye bilinen bu bitki, şifa niyetine içenlerin karaciğerini sessizce yoran gizli bir zehir gibi davranıyor.

Bir avuç ot kadar masum görünüyor ama değil… Kars’ta “deli bat bat” diye bilinen bu bitki, şifa niyetine içenlerin karaciğerini sessizce yoran gizli bir zehir gibi davranıyor.

MUHABİR: Deniz Şirin

Kars’ta “deli bat bat” ya da “gözde otu” olarak bilinen bu bitki, yıllardır halk arasında şifa kaynağı sanılıyor. Fakat gerçeği öğrenince, bir daha elinizi bile sürmek istemeyebilirsiniz! “Doğal” kelimesi kulağa ne kadar güven verici gelse de, bu otun içinde gizlenen kimyasal bileşikler, vücudu özellikle de karaciğeri hedef alabiliyor.

Masum Görünümlü Tehlike

Avrat otu… Kimilerine göre sindirimi kolaylaştırıyor, kimilerine göre ağrılara iyi geliyor. Ama işin bilimsel tarafına bakıldığında tablo hiç de öyle değil. Latince adıyla Atropa belladonna, yani “güzel avrat otu” aslında doğanın en zehirli bitkilerinden biri!

Yaprak, kök ve meyvelerinde bulunan atropin, hiyosiyamin ve skopolamin gibi maddeler, sinir sistemini doğrudan etkileyen güçlü alkaloitlerdir. Bu bileşenler, yanlış dozda alındığında kalp ritmini bozabilir, halüsinasyonlara neden olabilir, hatta nefes darlığı ve bilinç kaybı gibi ciddi zehirlenme belirtileri oluşturabilir.

Birçok kişi bu bitkiyi “doğal olduğu için zararsız” zannetse de, aslında en tehlikeli yanı da tam olarak bu algıdan kaynaklanıyor.

Karaciğeri Sessizce Yoran Bitki

Vücudumuzun detoks merkezi olan karaciğer, her aldığımız maddeyi süzer ve zararlı bileşenleri etkisiz hale getirmeye çalışır. Fakat avrat otundaki alkaloitler o kadar güçlüdür ki, karaciğer bu yükü kaldıramaz hale gelebilir.

Uzmanlar, bu bitkideki bileşiklerin karaciğerde oksidatif stres oluşturabileceğini, bunun da hücre hasarına yol açabileceğini belirtiyor. Yani siz “birkaç yaprakla şifa bulduğunuza” inanırken, aslında karaciğerinizin içinde sessiz bir yıkım başlayabilir.

Üstelik, eğer başka ilaçlar kullanıyorsanız özellikle karaciğerde metabolize edilenler  bu bitki, o ilaçların etkisini artırarak karaciğer yetmezliğine zemin hazırlayabiliyor.

Belirtiler Genellikle Geç Fark Ediliyor

Avrat otuna bağlı zehirlenmelerin en sinsi yanı, belirtilerin genellikle geç ortaya çıkması.
İlk başta sadece ağız kuruluğu, mide bulantısı ya da baş dönmesi gibi küçük semptomlar hissedilir. Ancak birkaç saat içinde tablo değişebilir:

  • Nabız hızlanır,
  • Göz bebekleri büyür,
  • Halüsinasyonlar başlar,
  • İdrar yapmada zorlanma görülür,
  • Şiddetli karın ağrısı ve halsizlik ortaya çıkar.

Bazı vakalarda karaciğer testleri ilk etapta normal çıksa da, uzun vadede hücre hasarı birikir ve karaciğer fonksiyonları düşmeye başlar.

Gerçek Şifa Bilinçte Başlar

Doğanın mucizeleri elbette var  ama doğa bazen en tehlikeli zehirleri de aynı şişede saklar. “Avrat otu” bunun en çarpıcı örneklerinden biri.

Şifa ararken zarar görmek istemiyorsanız, doğal olanın da dozunda ve bilinçli şekilde kullanılması gerektiğini unutmayın. Çünkü bazen “şifalı ot” dediğimiz şey, farkında olmadan bizi içten içe hasta edebilir.

Güzel adıyla kandırsa da, avrat otu masum değildir. Karaciğer sağlığınız için bu bitkiden uzak durmak, en doğru “doğal” karardır.

Yorumlar
Yorumlar yükleniyor...
Daha fazla yorum yükle...