Geçmişini inkâr edip, “Gelecek” partisi kuran Ahmet Davutoğlu, yaptığı açıklamalarla, nasıl savrulduğunu, ne ve kimlere hizmet ettiğini bir defa daha ortaya koydu. Başbakanlığı döneminde PKK ile yürüttüğü çözülme süreciyle Türkiye’yi felaketin eşiğine getiren, PKK ve PYD’ye selam gönderen ve “Serok Ahmet” olarak tarihe geçen Ahmet Davutoğlu, siciline uygun bir açıklama daha yaptı. “Siyasi mücadelenin siyasal alanda olması gerektiğini düşündüğüm için Demirtaş’ın tutuklu olmasına ne ben ne partim bu çerçevede onay vermez, yani olumlu görmez” diyerek, kravatlı terörist Selahattin Demirtaş’a yine sahip çıktı.

Başbakanlığı döneminde hararetle savunduğu Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi için, “Bu sistemi kaldırana kadar parlamenter düzen konusunda biriyle ittifak edersiniz” diyerek, zillete kapı aralayan Davutoğlu, Cumhur İttifakı’na saldırmakta da hiç tereddüt göstermedi. Davutoğlu, “AK Parti’nin doğasını bozan da MHP ile ittifakın Katolik nikahı ittifakına dönmesi” diyerek, hem Cumhur İttifakı’na fitne sokmaya çabaladı, hem de MHP’ye olan kinini ortaya koydu.

TÜRKİYE'Yİ ZORA SOKTU

Ahmet Davutoğlu, Karar gazetesine verdiği mülakatta kendini temize çıkarmaya çalışırken, asıl niyetini ortaya koyan açıklamalar yaptı. Davutoğlu, ABD Başkanı Trump'ın mektubuyla ilgili Cumhurbaşkanı Erdoğan'a akıl verdi ve "Eğer Dışişleri Bakanı bana getirseydi onu görevden alırdım" dedi.

Ancak, kendi döneminde yaşanan ve her biri Türkiye’yi çok zor durumda bırakan gelişmelere hiç değinmedi. Erdoğan o mektubu ABD ziyaretinde Trump'a iade ederken, Türkiye, Barış Pınarı Harekâtı ile tarihi bir cevap verdi. Ancak Davutoğlu’nun Dışişleri Bakanlığı ve Başbakanlığı döneminde sebep olduğu yıkımların telafisi bir türlü mümkün olmadı. Davutoğlu, mektup kahramanlığı üzerinden ne kadar milli olduğunu anlatmaya çalışırken, Süleyman Şah Türbesi’ni gece yarısı alıp kaçarak, cumhuriyet tarihinde Türk toprağını terk eden ilk Başbakan olarak tarihe geçtiğini unuttu. Ahmet Davutoğlu, Başbakanlığı döneminde hararetle savunduğu Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi için, “Bu sistemi kaldırana kadar parlamenter düzen konusunda biriyle ittifak edersiniz” dedi. Davutoğlu, bu sözleriyle zillet ittifakının içinde yer almaya ne kadar hevesli olduğunu da gösterdi. Davutoğlu, Cumhur İttifakı’na saldırmakta da hiç tereddüt göstermedi. Davutoğlu, bu kadarla da kalmadı, “AK Parti’nin doğasını bozan da MHP ile ittifakın Katolik nikahı ittifakına dönmesi” diyerek, hem Cumhur İttifakı’na fitne sokmaya çabaladı, hem de MHP’ye olan kinini ortaya koydu.

Editör: Haber Merkezi