Cumhurbaşkanlığı Kabinesi bugün Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında bir araya geldi. Toplantı 2,5 saat sürdü. Toplantının ardından kameralar karşısına geçen Cumhurbaşkanı Erdoğan gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamaları şu şekilde:
İZMİR'DE POLİS MERKEZİNE SALDIRI
"Kalleş saldırıda şehit olan kahraman emniyet mensuplarımıza bir kez daha Allah'tan rahmet, yaralılara acil şifalar diliyorum. Milletimizin başı sağ olsun.
"ÇELİK KUBBE 86 MİLYONA HİZMET EDECEKTİR"
Aldığımız kararların ülkemiz için hayırlara vesile olmasını diliyorum. Son kabinemizden bu yana ne yaptığımızı kısaca hatırlatmak istiyorum. 25-30 Ağustos tarihlerinde Zafer Haftası'nı dolu dolu geçirdik. 27 Ağustos'ta iki önemli programımız vardı. 50. yaşını kutlayan ASELSAN'ın gölbaşı yerleşkesini ziyaret ettik. Savunma sanayimiz adına 3 iftihar verici adımı aynı anda attık. Çelik Kubbe sistemlerini ordumuzun envanterine kazandırdık. 14 kritik tesisin resmi açılışını gerçekleştirdik.
Oğul Bey Teknoloji üssümüzün temelini attık. Sistemler sistemi olan Çelik Kubbe ile hava savunmasında farklı bir ligin oyuncusu haline geliyoruz. Ülkemize karşı husumet besleyenlerde endişe vermesini anlıyoruz. Ama burada asıl tuhaf olan ülkemiz içindeki kimi çevrelerin hazımsızlığıdır.
'Çelik kubbe vatandaşı değil yandaşı koruyacak' diyecek kadar gözünü nefret bürümüş bir güruhun varlığı ülkemizin güvenliği konusunda kaygı duyulması gereken bir ruh halidir. Sorunlu bir yaklaşımdır. Çünkü tabancacısından tüfeğine, İHA'sından füzesine, uçağından radarına kadar her bir savunma ürününün amacını 86 milyonu en üst düzeyde korumaktır. Çelik Kubbe 86 milyona hizmet edecektir.
“su ürünleri yetiştiriciliğinde Avrupa'da birinci dünyada 17'yiz”
Ana muhalefet partisi genel başkanının Sinop'ta savunma sanayii ile ilgili aynı yaklaşımı sergilemesi bir başka basiretsizlik örneğidir. Neymiş balıklar ve turistler füze denemelerinden rahatsız oluyormuş. Allah aşkına şu ciddiyetsizliğe bakar mısınız.
Doğru desen doğru değil, komik desen komik değil. Aslında biraz araştırsa söylediklerinin absürtlüğünü kendisi de görecek. Fakat beyefendi yalnızca komutla hareket ettiği için bu basit gerçeği bile araştırma gereği duymuyor. Burada kısa bir parantez açarak bu zatın nasıl bir cehalet girdabında debelendiğini göstermek istiyorum.
Şimdi bakınız değerli arkadaşlar su ürünleri yetiştiriciliğinde Avrupa'da birinci dünyada 17'yiz. Su Ürünleri ihracatımız 2002-2024 döneminde miktar olarak 10 katına değer olarak 20 katına çıktı. 2002 yılında 27 bin ton olan ihracatımız 2024 yılında 313 bin tona parasal değer bakımından 96 milyon dolardan 2 milyar dolara yükseldi.
“Ülkemizde üretilen Türk Somonun'un üçte biri Sinop'ta yetiştiriliyor”
Sinop'ta da benzer bir başarı hikayesi söz konusu. Bu şehrimizde 4 yılda avcılık ve yetiştiricilik amaçlı üretim 15 bin tondan 35 bin tona, tutar olarak ise 117 milyon dolara ulaştı.
Şurası fevkalade dikkat çekicidir. Sinop'tan Rusya, Peru, Japonya, Almanya başta olmak üzere dünyanın 25 farklı ülkesine ihracat yapılıyor. Ülkemizde üretilen Türk Somonun'un üçte biri Sinop'ta yetiştiriliyor.
Yani ortada bu şahsın iddia ettiği gibi problemli bir tablo yok.
"AKKUYU'NUN DEVREYE GİRMESİYLE ŞEYTANIN BACAĞINI KIRACAĞIZ"
Çevreci maskeli marjinal grupların nükleer enerjiye niye karşı çıktığını defalarca izah ettik. 2025 yılı itibariyle 31 ülkede 416 nükleer reaktör faal halde. Türkiye'nin de içinde bulunduğu 15 ülkede 62 reaktör inşa ediliyor. Enerjide dışa bağımlılığı azaltmak, 2053 yılı hedeflerine ulaşmak istiyorsak nükleer enerjiyi üretim portföyümüze mutlaka dahil etmek gerekir. Akkuyu'nun devreye girmesiyle tabiri caizse şeytanın bacağını kıracağız.
Senelik 35 milyon ton karbon emisyonunu engelleyecek. Yurt içi gayri safi hasılamıza toplam 50 milyar dolar katkı sağlayacak. Nükleer santrale karşı çıkmak cehalet ürünü değilse ancak art niyetle açıklanabilir. Böyle sığ bir zihniyetin ne ülkeye ne millete ne de Sinoplu kardeşlerimize hiçbir faydası olmaz. 27 Ağustos'ta iştirak ettiğimiz 2. törenimiz subay ve astsubaylarımızın mezuniyetiydi. Mezuniyet diplomalarını olan 5 bin 11 subay ve astsubayımızın her birini tebrik ediyorum.
TEKNOFEST Mavi Vatan'da ülkemizin denizlerdeki gücüne bir kez daha gururla şahitlik ettik. Vatandaşlarımızın da TCG Anadolu başta olmak üzere Türk donanmasının caydırıcı unsurlarını görme imkanı oldu.
"23 YILDIR ARKASINDA DURAMAYACAĞIMIZ SÖZLERİ VERMEDİK"
Kimse görevini yapıyor diye kınanamaz. FETÖ ve DEAŞ gibi dinimizi istismar eden yapıların milletimize yaşattığı büyük acılar ortadır. Dinimizi özünden koparmaya çalışanların olduğu bir dönemde Diyanet camiamızın yükü son derece ağırdır. 6 Eylül Cumartesi günü 300 bininci deprem konutunu anahtarını teslim etmek ve 41 projemizin resmi açılışını yapmak üzere Malatya'nın misafiri olduk. Bugüne kadar deprem bölgemiz için kullandığımız kaynakların toplamı 75 milyar doları geçiyor. Hedefimiz 403 bin bağımsız bölümü yılbaşına kadar tamamlayıp hak sahiplerine teslim etmek. Bunun için var gücümüzle çalışmaya devam edeceğiz. 41 projemizin Malatya'ya hayırlı olmasını temenni ediyorum.
Seçim döneminde bizi insafsızca eleştiren afetzedelere bedava ev sözü verip ortalıktan kaybolan binlerce İzmirliyi dolandıran çapsızlara Malatya ve diğer illerimizdeki deprem konutlarını ziyaret etmelerini tavsiye ediyorum. Meydanlarda atıp tutmak kolay. 23 yıldır arkasında duramayacağımız sözleri vermedik. Son 2 seçimde halkı vaat yağmuruna tutanlar bir daha hiç oralı olmadılar. Suyu ucuzlatacaklardı zam üstüne zam yaptılar. Trafiği içinden çıkılmaz hale getirdiler.
Emeklilerimize destek olacaklardı, sözlerinin üzerine sünger çektiler. Talandan rüşvetten başka hiçbir iş yapmadılar. Şimdi bunun hesabını yargıya veriyorlar. Bağırsalar da çağırsalar da adaletin tecelli etmesine mani olamayacaklar. Hiç kimse hukukun kapsamı alanı dışında değildir.
“Yuva kuracak gençlerimize verdiğimiz desteğin miktarını artırıyoruz”
2 önemli müjdeyi burada paylaşmak istiyorum. Aile ve gençlik fonumuz vasıtasıyla yuva kuracak gençlerimize verdiğimiz desteğin miktarını artırıyoruz.
2026 yılı Ocak ayı itibarıyla çiftlerden her ikisinin de 18-25 yaş arasında olması halinde kredi tutarını 250 bin liraya diğer durumlarda 200 bin liraya çıkartıyoruz.
Ayrıca 48 ay içerisinde çocuk sahibi olan genç çiftlerimizin talep etmeleri durumunda her çocuk için geri ödemelerini 12 ay erteliyoruz.
Çiftlerin başvurudan önceki 6 aylık ortalama gelir Asgari ücretin 2,3 katı olması şartı iki buçuk katına çıkartıldı. Hayırlı uğurlu olsun diyorum.
(Suça sürüklenen çocuklar) Sadece huzurumuzu, güvenliğimizi değil geleceğimizi de ilgilendiren bu sorunu, el ele vererek hep beraber çözmek zorundayız.
Bugünkü menfur saldırı dahil, hepimizin yüreğini yakan suçların faillerinin bu yaş grubundan olması haklı bir infiale yol açıyor.
Organize suç şebekeleri, eli kanlı terör örgütleri ve sokak çeteleri bu yaş grubundaki çocukları özellikle hedef alıyor.
Ülkemiz ve dünya çocukları için anlamlı bir adım attık. İmzaladığımız Dijital Dünyada Çocuk Hakları Sözleşmesi'yle küresel farkındalık oluşturmak istiyoruz.