Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde gerçekleştirilen Nüfus Politikaları Kurulu Toplantısı’na başkanlık etti. Toplantıda, Türkiye’nin aile yapısını koruma ve doğurganlık oranlarını artırmaya yönelik politikaları masaya yatırıldı.
Doğum Yardımlarında Yeni Dönem
Yılmaz, nüfus politikalarının uygulamaya geçirilmesinde hızlı adımlar attıklarını belirterek, doğum yardımı sisteminde yapılan yenilikleri hatırlattı. Buna göre, doğum sonrası yapılan tek seferlik yardım 5 bin TL’ye yükseltilirken; ikinci çocuk için aylık 1.500 TL, üçüncü ve sonraki çocuklar içinse aylık 5 bin TL’lik düzenli yardım ödemeleri başlatıldı.
Aile ve Gençlik Fonu 81 İlde
Evlenmek isteyen gençleri desteklemeyi amaçlayan Aile ve Gençlik Fonu’nun ülke genelinde uygulanmaya başladığını açıklayan Yılmaz, aile kurmayı teşvik etmek için "mevzuat", "sağlık", "ekonomik teşvikler", "eğitim", "çalışma hayatı" ve "farkındalık çalışmaları" başlıklarında altı ayrı çalışma grubunun oluşturulduğunu belirtti.

Demografik Göstergeler Alarm Veriyor
TÜİK’in 2024 verilerine değinen Yılmaz, doğurganlık oranlarının tarihsel olarak en düşük seviyelere indiğini vurguladı. Türkiye genelinde doğurganlık hızı 1.48’e gerilerken, bu oran İstanbul’da 1.20, İzmir’de 1.17, Ankara’da ise 1.15 olarak gerçekleşti. Nüfusun yenilenme seviyesinin altında kalan bu oranlara dikkat çeken Yılmaz, yaşlı nüfusun arttığını, ortanca yaşın da 2014’ten bu yana 30,7’den 34,4’e yükseldiğini aktardı.
Yalnız yaşayan birey sayısındaki artışa dikkat çeken Yılmaz, 2024’te tek kişilik hanelerin oranının %20’ye, tek başına yaşayan yaşlı sayısının ise 1,75 milyonu aştığını belirtti.
“Aile Kurmayı Kolaylaştıracak Politikalar Hayati Öneme Sahip”
Doğurganlık hızındaki gerilemenin temel nedenlerinden biri olarak evlenme ve ilk doğum yaşının artmasını gösteren Yılmaz, kadınlarda ilk evlilik yaşının 22,7’den 25,8’e, ilk doğum yaşının ise 25,5’ten 27,3’e yükseldiğine dikkat çekti. Bu durumun, kadınların doğurganlık dönemini kısalttığını ve toplam doğurganlık hızını düşürdüğünü ifade etti.
2026-2035 "Aile ve Nüfus On Yılı" İlan Edildi
Yılmaz, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın öncülüğünde 2026-2035 yıllarının “Aile ve Nüfus On Yılı” olarak ilan edildiğini hatırlattı. Doğurganlıktaki düşüşü “varoluşsal bir tehdit” olarak tanımlayan Yılmaz, bazı uluslararası kuruluşların doğurganlığı azaltmaya yönelik çalışmalar yürüttüğüne ve medyada küresel bir “cinsiyetsizleştirme” kampanyası olduğuna dikkat çekti.
Ulusal Demografi Stratejisi Geliyor
Tüm bu gelişmeler ışığında Ulusal Demografi Stratejisi'nin hazırlanmasının öncelikli gündem maddesi olduğunu ifade eden Yılmaz, kamu kurumlarıyla birlikte sivil toplumun ve akademinin de bu süreçte aktif rol oynaması gerektiğini vurguladı.
Kapsamlı Eylem Planı Hazırlanıyor
Yılmaz, kreş ve bakım hizmetlerinin yaygınlaştırılması, esnek çalışma modelleri, ebe hizmetlerinin artırılması, kültürel ve ekonomik teşvikler, konut politikaları gibi geniş bir çerçevede eylem planlarının hazırlandığını belirtti. Ayrıca bu çalışmaların bilimsel temellere dayanması için araştırma altyapısının güçlendirilmesinin kritik olduğunu söyledi.
“Sağlıklı Nüfus Yapısı Milli Bekanın Teminatıdır”
Aile kurumunun zayıflaması ve doğurganlık oranlarındaki düşüşün, toplumsal değerlerin erozyonuna yol açabileceğini ifade eden Yılmaz, bu tehditlerle mücadelede kararlı olduklarını söyledi. Türkiye’nin demografik geleceğini şekillendirecek her adımın, milli beka açısından stratejik bir öneme sahip olduğunu belirtti.