MHP Grup Başkan Vekili ve Nevşehir Milletvekili Filiz Kılıç, TBMM Genel Kurulu’nda 2026 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi üzerine yaptığı konuşmada, bütçeyi MHP Grubu adına desteklediklerini açıkladı. Kılıç, konuşmasına zehir tacirlerine yönelik operasyonda şehit olan Özel Harekât Polisi Emre Albayrak’ı anarak başladı.
“2026 yılının yol haritasını konuşuyoruz”
Bütçenin teknik bir metnin ötesinde olduğunu belirten Kılıç, “2026 yılındaki yol haritasını, büyüme stratejisini, kalkınma iradesini konuşuyoruz. Bizim siyaset anlayışımızda Batı'nın "Amaca giden her yol mübahtır." diyen riyakâr ve çıkarcı anlayışına yer yoktur. Bizim pusulamız bellidir. Biz, siyaseti Şeyh Edebali'nin Osman Gazi'ye nasihatinde, Hoca Ahmet Yesevi'nin Hikmet'inde ve Bilge Kağan'ın Orhun Abideleri'nde taşa kazıdığı o kutlu buyrukta arıyoruz. Milliyetçi Hareket Partisi kökleri mazide, gözleri atide olan ulu bir çınardır. Misyonumuz sadece sınırlarımız içinde değil, nizamıâlem ülküsüyle Adriyatik'ten Çin Seddine, tüm gönül coğrafyamızda Türkiye merkezli yeni bir medeniyet inşasıdır; bu, Türk'ün "lider ülke" şiarıyla şahlanışı, dünyadaki tüm mazlum milletlerin ise zalimin pençesinden kurtuluş müjdesidir” dedi.
Cumhurbaşkanlığı Hükûmet Sisteminin sağladığı istikrara dikkat çeken Kılıç, "Soğuk savaş bitti." dendi, "Tarihin sonu geldi." dendi ama dönemimizde dünya belki de tarihinin en karmaşık, en sancılı, en belirsiz dönemecine girdi. Bir tarafta yanı başımızda devam eden savaşlar, diğer tarafta ticaret yollarındaki tıkanıklıklar, tedarik zincirindeki kopmalar; dünyada âdeta bir kaos ve belirsizlik dönemi devam etmektedir. IMF verilerine bakıyorsunuz, gelişmiş ekonomilerde büyüme yavaşlıyor, ticaret savaşları kızışıyor; küresel enflasyon, enerji krizi ve jeopolitik gerilimler en güçlü denilen ekonomileri bile sarsıyor. 2024 yılında dünya ekonomisi yüzde 3,3 oranında büyürken gelişmiş ekonomilerde bu oran yüzde 1,8'de kalmıştır. Dünya bir resesyon yani durgunluk korkusuyla boğuşurken Türkiye kendi hikâyesini büyük bir iradeyle yazmaya devam etmektedir" ifadelerini kullandı.
“Türkiye 21 çeyrektir büyüyor”
Ekonomik göstergelere ilişkin değerlendirmelerinde Kılıç, Türkiye’nin büyüme ivmesini sürdürdüğünü belirterek, “2024'te dünya ekonomisi yüzde 3,3 büyürken Türkiye de aynı oranda yüzde 3,3 büyüyerek potansiyelini ortaya koymuş, gücünü ve dayanıklılığını da kanıtlamıştır. Bakınız, 2025'in üçüncü çeyreğine geldiğimizde, tam 21 çeyrektir yani beş yılı aşkın süredir kesintisiz büyüyen bir ekonomi görüyoruz, yüzde 3,7'lik büyüme bu direncin, bu dinamizmin en somut ispatıdır. Millî gelirimiz yıllıklandırılmış bazda 1 trilyon 538 milyar dolar seviyesine, kişi başı gelirimiz 17 bin dolar seviyesine gelmiştir” dedi.
Enflasyon hedeflerine de değinen Kılıç, “Hedefimiz 2026 sonunda millî gelirimizi 1 trilyon 658 milyar dolara taşımak istiyoruz. Bu rakamlar kâğıt üzerinde kalan istatistikler değildir, dünyanın en büyük ekonomileri arasına adımızı altın harflerle yazdırma iradesidir. Tabii ki ekonominin en can yakıcı meselesi enflasyondur, bunu görmezden gelmiyoruz, halının altına süpürmüyoruz, vatandaşımızın çarşıda, pazarda, markette hissettiği her şeyin farkındayız ancak 2024'ün 2'nci yarısından itibaren kararlı bir dezenflasyon sürecinin başlaması umut vericidir. Rakamlar ortada, kasım ayında tüketici enflasyonu aylık yüzde 0,87; yıllık yüzde 31,07'ye geriledi, bu son dört yılın en düşük seviyesidir. Yeterli mi? Hayır, asla. Bizim hedefimiz, arzumuz, enflasyonun tek haneye inmesidir. Hedefimiz, 2026'da bu oranı yüzde 20'nin altına, yüzde 16 hedefine çekmek, 2027'de ise, tek haneye indirmektir” ifadelerini kullandı.
“İhracatımız 270,6 milyar dolara ulaştı”
Dış ticaret rakamlarına işaret eden Kılıç, “En büyük pazarımız Avrupa duraklamış, resesyona girmiş ama Türk ihracatçısı durmamış, kapı kapı dolaşmış, 2024'te 261,8 milyar dolar ihracat yapmışız. 2025 Kasım ayı itibarıyla yıllık ihracatımız 270,6 milyar doları bularak tarihî zirvesine çıkmış, 2026 hedefimiz ise 282 milyar dolara ulaşmaktır. Sadece mal satmıyoruz, hizmet de ihraç ediyoruz. Turizmde bereketli bir sezon geçirdik, 56,3 milyar dolarlık gelirle cari açığın kapanmasına omuz verdik. Bakın, bir zamanlar "ekonominin yumuşak karnı" denilen, kriz gerekçesi yapılan cari açık yıllık 20,1 milyar dolara kadar geriledi” dedi.
Cari açığın düştüğünü belirten Kılıç, “Cari açığın millî gelire oranı yüzde 1,3 seviyelerine inmiştir. Bu rakamlar Türkiye ekonomisinin dış şoklara karşı bağışıklık kazandığının, kendi ayakları üzerinde durabildiğinin resmidir” ifadesini kullandı.
“Deprem kaynaklı açık, israftan değil vefadan kaynaklanıyor”
Bütçe açığına ilişkin konuşan Kılıç, “Bu açık israftan değil vefadan kaynaklanmaktadır” diyerek deprem bölgesinde yürütülen çalışmaların sürdüğünü, yüz binlerce konutun teslim edildiğini söyledi.
“Eğitim bütçede en yüksek payı almaya devam ediyor”
Eğitim konusunu ele alan Kılıç, “Biz en büyük yatırımı insana yapıyoruz, istiyoruz ki, müfredatımız daha millî olsun, teknolojiyle donanmış, dünyayla yarışan ama değerlerinden kopmamış, kökü mazide, gözü atide olan bir nesil yetişsin, Hoca Ahmet Yesevi'nin hikmetini, Hacı Bektaş Veli'nin irfanını bilen bir gençlik yetişsin. Üniversitelerimiz bilim üretsin, sanayimizle entegre olsun. Eğitimde fırsat eşitliğini sağlamak, her vatan evladının en iyi eğitime erişmesini temin etmek bu bütçenin ruhunda vardır.” dedi.
Öğretmenlerin özlük haklarının takipçisi olduklarını belirterek, “Öğretmenlerimizin özlük haklarının iyileştirilmesi, atanamayan öğretmen sorununun kademeli olarak çözülmesi beklentimizdir. Yine, yurt dışına beyin göçünün azaltılması hususundaki çalışmalara hız verilmesi talebimizdir" ifadelerini kullandı.
“Şehir hastaneleriyle ciddi bir dönüşüm sağlandı”
Sağlık alanındaki yatırımlara değinen Kılıç, “Sağlık devletin vatandaşına dokunduğu en sıcak eldir. Bütçeden sağlığa ayırdığımız payla hastane yatak kapasitemizi, hekim sayımızı arttırıyoruz, 2024'te 100 bin kişiye düşen hekim sayısı 258'e ulaşmıştır. Şehir hastaneleriyle sağlıkta devrim yapılmıştır. Ülkemizde ortalama yaşam süresi 78,1 yıla yükselmiştir, nüfusumuz yaşlanıyor, 2050 yılında her 4 kişiden 1'i 65 yaş üzerinde olacak. İşte, bu bütçe sadece bugünü değil o günleri de düşünerek koruyucu sağlık hizmetlerine, evde bakım hizmetlerine kaynak ayırıyor. Bizim sağlık anlayışımızda önce insan vardır” dedi.
Ailenin güçlendirilmesinin önemine vurgu yaparak, “Aile yapısı korunmalı, sosyal politikalar güçlendirilmelidir” değerlendirmesinde bulundu.
“Gıda güvenliği, hudut güvenliği kadar hayati bir meseledir”
Tarımsal üretimin stratejik önemine dikkat çeken Kılıç, “bizim için gıda güvenliği hudut güvenliği kadar hayati bir meseledir. Dünya gıda savaşlarına, su krizlerine doğru giderken kendi kendine yetebilen bir Türkiye hedefi bir tercih değil bir mecburiyet olarak karşımıza çıkmaktadır. Çiftçimiz tarlasına küserse Türkiye aç kalır, üreticimiz ahırını boşaltırsa dışa bağımlı oluruz. İşte bu şuurla, 2026 yılı bütçesinde tarımsal destekleme programları için 167,6 milyar TL kaynak ayrılmıştır. Elbette girdi maliyetlerinin, mazotun, gübrenin çiftçimizin belini büktüğünü biliyoruz ancak devletimiz üretimi ayakta tutmak için var gücüyle sahadadır. Bakın, tarımsal hasılamız 2023 yılında 1,7 trilyon lira iken, 2024 yılında yüzde 50 artışla 2,4 trilyon liraya ulaşmıştır. Türkiye tarımsal hasılada Avrupa'nın 1'incisi, dünyanın 7'ncisi konumundadır. Bu başarı nasırlı elleriyle toprağı işleyen Türk çiftçisinindir ancak yetinmiyoruz, tarımda verimliliği artırmanın yolu sudan geçer; su medeniyettir, su berekettir. 2026 yılında tarım sektörü yatırım ödeneklerinin yüzde 56'sını sulamaya ayırıyoruz. Tarımsal sulama yatırım ödeneği bir önceki yıla göre yüzde 12,8 artarak 122 milyar liraya çıkmıştır. Ayrıca kırsal kalkınmayı sağlamak, köyden kente göçü durdurmak ve üretimi yerinde işlemek için "Tarım Kentleri Modeli"nin hayata geçirilmesini stratejik bir hamle olarak görüyor ve destekliyoruz” dedi.
Tarımsal desteklerle ilgili olarak, “Çiftçimiz üretecek, devlet destekleyecek, Türkiye doyacak ve doyuracaktır” dedi.
“Enerjide bağımsızlık hedefimiz sürüyor”
Enerji alanındaki gelişmelere değinen Kılıç, Gabar'da petrol günlük üretimi 80 bin varili aştı. Karadeniz'de gaz bulundu, hanelerimize ulaşıyor. 710 milyar metreküplük rezerv ülkemizin enerji bağımsızlığı yolunda attığı dev bir adımdır. ” dedi.
Vatandaşların enerji faturaları için yapılan desteklere ilişkin olarak, 2026 bütçesinde vatandaşımızın elektrik ve doğal gaz faturalarını sübvanse etmek yani devletin kasasından karşılamak için tam 373 milyar lira kaynak ayrılmıştır. Devlet vatandaşının faturasının önemli bir kısmını sessiz sedasız ödemektedir. Sosyal devlet işte budur” ifadelerini kullandı.
“Savunma sanayinde yerlilik oranı yüzde 82’ye ulaştı”
Savunma sanayindeki gelişmeleri değerlendiren Kılıç, “savunma sanayisinde yerlilik oranımız yüzde 82'ye ulaşmıştır. Artık kendi gemisini, kendi tankını, kendi helikopterini, kendi füzesini yapan bir Türkiye var. KAAN gök vatanla buluştu, KIZILELMA insansız savaş uçağımız sınırlarımızı aşıyor, ALTAY tankımız envantere girdi. Bu sadece bir silahlanma meselesi değildir, bu bir bağımsızlık meselesidir. Savunma ve havacılık ihracatımız 2024 yılında 7,2 milyar dolar olarak gerçekleşmiştir. Savunma sanayimiz 3.500 firması ve 100 bine yakın çalışanıyla Türkiye'nin lokomotif sektörü olmuştur” açıklamasında bulundu.
“Sivil bir anayasa artık zaruridir”
Adalet sistemi ve anayasa çalışmalarına değinen Kılıç, “Toplumda oluşan cezasızlık algısını yıkmak zorundayız. Suç işleyenin yanına kâr kalmadığı, mağdurun hakkının korunduğu bir sistem toplumun huzurunun şartıdır ve tabii ki darbe anayasasından kurtulmak... Türkiye Yüzyılı yamalı bohçaya dönmüş 1982 Anayasası'yla devam edemez. Cumhurbaşkanlığı hükûmet sistemini tahkim edecek sivil, demokratik ve kapsayıcı yeni bir anayasa milletimize borcumuzdur. MHP olarak bu konuda hazırlığımız tamdır, irademiz nettir.” dedi.
“Bütçeye kabul oyu vereceğiz”
Konuşmasının sonunda Kılıç, “2026 yılı merkezî yönetim bütçesinin devletimize güç, milletimize refah getirmesini Cenab-ı Allah'tan niyaz ediyorum.” diyerek MHP Grubu olarak bütçeye kabul oyu vereceklerini açıkladı.