MHP Kırıkkale Milletvekili ve TBMM Adalet Komisyonu Üyesi Av. Halil Öztürk, 2026 yılı Adalet Bakanlığı bütçesi üzerine TBMM Genel Kurulu’nda yaptığı konuşmada adalet sistemi, yargı reformu ve hukukun üstünlüğüne ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Öztürk, sözlerine İstanbul Çekmeköy’de şehit olan Özel Harekât Polisi Emre Albayrak’a rahmet dileyerek başladı.
“Bu bütçe, milletimizin adalet sistemine duyduğu güvenin teminatıdır”
Konuşmasında Adalet Bakanlığı bütçesinin taşıdığı öneme dikkat çeken Öztürk, şu ifadeleri kullandı:
“Görüşmekte olduğumuz bu bütçe, aziz milletimizin adalet sistemine, hukuk devletine ve toplumsal huzura duyduğu güvenin bir teminatı niteliğindedir.”
Adalet Bakanlığının stratejik planları ve 2025–2029 Yargı Reformu Stratejisinin hedeflerine değinen Öztürk, reformların vatandaş odaklı bir adalet anlayışı için önem taşıdığını vurguladı:
“Yargı hizmetlerinin ülkenin her köşesinde aynı standartta, insan haklarına saygılı, bağımsız, tarafsız, makul sürede ve vatandaş odaklı biçimde sunulması hedeflenmektedir.”
“Adalet, siyasetimizin ana istikametini belirleyen ilkedir”
MHP’nin adalet anlayışını dile getiren Öztürk, adaletin devleti ayakta tutan temel unsur olduğunu ifade etti:
“Adalet; refahın, güçlü demokrasinin ve ahlaklı kalkınmanın temel şartıdır. ‘Adalet mülkün temelidir’ sözü bizim için kuru bir vecize değil, siyasetimizin ana istikametini belirleyen bir ilkedir.”
Öztürk, hukukun üstünlüğünün vazgeçilmez olduğunu belirterek şu sözlere yer verdi:
“Hiç kimsenin, hiçbir odak veya çıkar grubunun hukukun üstünde görülemeyeceği; yetki kullanan her makamın önce kanuna, sonra millete hesap vereceği bir düzeni savunuyoruz.”
Yargı hizmetlerinde dönüşüm vurgusu
Yargı sisteminde yürütülen yapısal çalışmalara değinen Öztürk, ihtisas mahkemeleri, icra-iflas düzenlemeleri ve alternatif uyuşmazlık çözüm yollarının önemine dikkat çekti:
“Hedef hem mahkemelerimizin iş yükünü azaltmak hem de vatandaşımızın uyuşmazlıklarını daha hızlı, daha düşük maliyetle ve daha tatmin edici biçimde sonuçlandırmaktır.”
Hâkim ve savcıların mesleki süreçlerinde liyakat ve millî şuurun esas alınması gerektiğini söyleyen Öztürk, MHP olarak bu anlayışın takipçisi olduklarını belirtti.
“Adalet, yalnızca sanıkla ilgili değildir”
Adaletin sadece yargılamanın bir yönüyle sınırlı olmadığını ifade eden Öztürk, suç mağdurlarının ve dezavantajlı grupların korunmasına yönelik yaklaşımını şöyle anlattı:
“Adaletin sadece sanıkla ilgili bir mesele olmadığını, mağdurun ve dezavantajlı kesimlerin korunmasının da hukukun üstünlüğü ilkesinin ayrılmaz parçası olduğunu savunuyoruz.”
Kadınlara, çocuklara, engellilere ve yaşlılara yönelik ağır suçlarda caydırıcılığın artırılması gerektiğini de belirtti.
Dijital çağın gereklilikleri: “Yapay zekâ ve bilişim teknolojileri yargıyı desteklemelidir”
Öztürk, dijital dönüşümün yargı sistemi üzerindeki etkisine ilişkin şu değerlendirmeyi yaptı:
“Kişisel verilerin korunması, mahremiyetin teminat altına alınması, yapay zekâ ve bilişim teknolojilerinin yargı süreçlerinde destekleyici biçimde kullanılması hem usul hatalarını azaltacak hem de yargının şeffaflığını artıracaktır.”
Siber suçlarla etkin mücadele, dijital delillerin doğru toplanması ve güvenlik–özgürlük dengesinin korunmasının önemine işaret etti.
“Gücün değil hakkın esas alındığı bir Türkiye”
Konuşmasının sonunda MHP’nin adalet vizyonunu özetleyen Öztürk, şunları söyledi:
“Adaletin sadece mahkeme kararlarında değil, sosyal ve ekonomik hayatın bütününde hissedilmesi gerektiğine inanıyoruz. Gücün değil hakkın esas alındığı bir Türkiye, milletimizin tarihî yürüyüşüne yakışandır.”
Öztürk, bütçe teklifinin hayırlara vesile olmasını dileyerek TBMM Genel Kurulu’nu ve Türk milletini selamladı.