Türkgün | Türk Dünyası | Batı Trakya Türkleri Dayanışma Derneği Başkanı Öztürk'ten çağrı: "Lozan'ın teminatı altında; mütekabiliyet kırmızı çizgimizdir"

Batı Trakya Türkleri Dayanışma Derneği Başkanı Öztürk'ten çağrı: "Lozan'ın teminatı altında; mütekabiliyet kırmızı çizgimizdir"

Batı Trakya Türkleri Dayanışma Derneği Genel Başkanı Hasan Öztürk, "Lozan Antlaşması, iki ülke arasındaki azınlık haklarının temel çerçevesini belirlemiş; Türkiye’deki Rum Ortodoks ve Yunanistan’daki Müslüman Türk azınlıklarının karşılıklı olarak eşit haklardan yararlanması ilkesini güvence altına almıştır" dedi.

Batı Trakya Türkleri Dayanışma Derneği Genel Başkanı Hasan Öztürk, "Lozan Antlaşması, iki ülke arasındaki azınlık haklarının temel çerçevesini belirlemiş; Türkiye’deki Rum Ortodoks ve Yunanistan’daki Müslüman Türk azınlıklarının karşılıklı olarak eşit haklardan yararlanması ilkesini güvence altına almıştır" dedi.

MUHABİR: Eylül Şahin

Batı Trakya Türkleri Dayanışma Derneği Genel Başkanı Hasan Öztürk, Lozan Antlaşması’nın öngördüğü hak ve özgürlüklerin korunması konusunda Türkiye ve Yunanistan’a çağrıda bulundu. Küçük, antlaşmanın iki ülke arasındaki azınlık haklarının temel çerçevesini belirlediğini ve mütekabiliyet ile karşılıklı saygı ilkesini güvence altına aldığını hatırlattı.

Türkiye’nin Adımları ve Yunanistan Eleştirisi

Öztürk, "Bugün Türkiye Cumhuriyeti, Lozan’ın ruhuna uygun biçimde, Rum azınlığın dini ve kültürel ihtiyaçlarını karşılamak üzere samimi adımlar atmaktadır" açıklamasında bulundu. "Gökçeada’da az sayıda öğrenci için okul açılması, Zoğrafyon Lisesi’nin yenilenmesi ve azınlık vakıflarına sağlanan destekler bu yaklaşımın göstergesidir" dedi.

Buna karşılık Yunanistan’a yönelik eleştirilerini ise şöyle paylaştı: 

"Ancak aynı iyi niyetin Yunanistan tarafından Batı Trakya Türk Azınlığı’na yönelik olarak gösterilmediği ortadadır. Batı Trakya’da Türk kimliği sistematik olarak inkâr edilmekte; 'Türk' adını taşıyan dernekler kapatılmakta; azınlık okulları 'öğrenci azlığı' bahanesiyle işlevsiz hale getirilmektedir. Azınlığın seçtiği müftüler tanınmamakta; devlet tarafından atanan 'resmî müftüler' eliyle dini özerklik zedelenmektedir."

Heybeliada Ruhban Okulu ve Patrikhane İddiaları

Öztürk, Heybeliada Ruhban Okulu ile ilgili olarak, "Türkiye’nin iç hukukuna ve egemenlik yetkisine ilişkin bir konudur. Türkiye Cumhuriyeti Devleti, laiklik ve hukuk devleti ilkeleri çerçevesinde kendi topraklarında dini eğitim düzenleme hakkına sahiptir" dedi.

Fener Rum Patrikhanesi’nin ekümeniklik iddialarına dair ise, "Bu iddialar, Türkiye’nin egemenlik haklarına, bölünmez bütünlüğüne ve üniter devlet yapısına gölge düşürecek niteliktedir. Patrikhane, Türkiye Cumhuriyeti sınırları içinde faaliyet gösteren bir dini azınlık kurumudur; uluslararası statüye sahip bir 'devlet üstü otorite' değildir" ifadelerini kullandı.

Yunanistan’a Çağrı ve Talepler

Öztürk, Yunanistan’a yönelik çağrısını şu sözlerle açıkladı: 

"Yunanistan, Lozan Antlaşması’nın öngördüğü yükümlülüklerini yerine getirmeli; Batı Trakya Türk Azınlığı’na ait okul, dernek ve dini kurumların meşru varlığını tanımalı; mütekabiliyet ilkesi doğrultusunda samimi adımlar atmalıdır."

Ruhban Okulu’na ilişkin olarak da, "Ruhban okulu, Türkiye Cumhuriyeti Milli Eğitim Bakanlığı veya YÖK içtihatları kapsamında ek bir statü verilmeden eğitim hayatına başlatılmalıdır. Türkiye Cumhuriyeti’nin egemenlik haklarına, hukuk düzenine ve bölünmez bütünlüğüne saygı gösterilmeden, bölgemizde kalıcı barış ve güven tesis edilemez" dedi.

Son Mesaj: Eşitlik ve Adalet

Hasan Öztürk açıklamasını, "Biz Batı Trakya Türkleri olarak; ne ayrıcalık, ne de üstünlük talep ediyoruz. Tek isteğimiz, en başta gasp edilen haklarımızın iadesinin yanında, eşitlik, adalet ve karşılıklı saygıdır. Lozan’ın teminat altına aldığı bu ilkelerden asla taviz vermeyeceğiz" sözleriyle tamamladı.

Yorumlar
Yorumlar yükleniyor...
Daha fazla yorum yükle...