Ankara'nın simge noktalarından olan Ulus Meydanı'nda Kırım Türkleri Kültür ve Yardımlaşma Derneği tarafından, Kırım Tatar Türkleri'nin yaşadığı sürgün 81. yıl dönümünde unutulmadı. Anma etkinliğinde Kırım Tatarlarının elinde "Unutmayacağız, pes etmeyeceğiz" ve "Millet, Vatan, Kırım" yazılı dövizlerin yanı sıra Türkiye, Ukrayna ve Kırım bayrakları yer aldı.
Törende, saygı duruşu, İstiklal Marşı, Ukrayna Milli Marşı ve Kırım Milli Marşı'nın okunmasının ardından sürgünde hayatını kaybedenler için dualar edildi.

“Kırım Tatarları geleceğini, vatanları Kırım'da kurmak istiyorlar”
Kırım Türkleri Kültür ve Yardımlaşma Derneği Genel Başkanı Mükremin Şahin, Kırım Tatarlarının, 23 yıl süren Ukrayna idaresi zamanında toparlanmaya başladığını belirterek "Bütün dünyada yaşayan, şu anda 20 ülkede yaşayan Kırım Tatarlarıyla beraber bir gelecek kurmaya çalıştı. Kırım'da yeniden Kırım Tatar medeniyetini, kültürünü ayağa kaldırmaya çalıştı. Camilerimiz inşa edildi, okullarımız, üniversitelerimiz, televizyonlarımız kuruldu. Fakat Ukrayna zamanından sonra Rusya'nın 2014 yılında tekrardan Kırım'ı işgal etmesi ve daha sonra ilhak kararı almasından sonra bütün haklarımızı tekrardan geri alındı. Rusya idaresi Kırım Tatar halkına tahammül edemiyor. Bir türlü, Rusya idaresi Kırım Tatarların dünyada varlığına kabul edemiyor. Bizim Rus halkına karşı bir düşmanlığımız yok. Ama Rusya'daki diktatörlüğe karşı direncimiz var, mücadelemiz var. Bu bakımdan bunu bir etnik bir hadise şeklinde kimse düşünmesin. Kırım Tatarları geleceğini, vatanları Kırım'da kurmak istiyorlar" ifadelerini kullandı.

Dernek tarafından 18 Mayıs 2025 tarihinde bir basın bildirisi yayımlandı.
Derneğin resmî internet sayfasından yayımlanan açıklamada şu ifadelere yer verildi:
"Kırım’ın Rus Çarlığı tarafından ilk kez işgal edildiği 1783 yılında yarımadada Kırım Tatarlarının nüfusu toplam nüfusun yüzde 96’sını oluşturuyordu. Rusya’nın 'Kırım’ı Tatarsızlaştırma' politikası kapsamında başlattığı topraksızlaştırma, zorla din değiştirme, baskı ve zulüm uygulamaları 1783-1922 yılları arasında yaklaşık 1 milyon 800 bin Kırım Tatarının Kırım’dan ve Kıpçak’tan zorla göç etmesine neden oldu. Bu yıllar arasındaki zoraki göçlerde on binlerce Kırım Tatarı hayatını kaybetti ve Kırım’da Türk-Tatar nüfus yoğunluğu yüzde 30’lara geriledi.
II.Dünya Savaşı’nın sonlarında Kırım’ı Almanlardan geri alan Sovyet Rusya, Kırım Tatarlarının sürgün edilmesi fikrini hayata geçirmek için fırsat buldu. Eli kanlı diktatör Stalin’in 11 Mayıs 1944 tarihinde imzaladığı kararname ile erkeklerinin büyük çoğunluğu Almanya’ya karşı Sovyet Kızılordusu’nda silah altındayken Kırım Tatarlarının büyük sürgünü 18 Mayıs 1944 gecesi başladı. Sürgünün başladığı gece yaklaşık 35 bin Kırım Tatar erkeği Sovyet Kızılordusu’nda cephede savaşıyordu.
Büyük çoğunluğu kadın, çocuk ve yaşlılardan oluşan 423 bin 100 Kırım Tatarı için istiflenerek dolduruldukları hayvan vagonlarında Sürgün yolculuğu Urallara ve Orta Asya Çöllerine doğru başladı ve en kısa yol 22 gün sürdü. Sürgün yolculuğu boyunca açlık, susuzluk ve hastalıktan binlerce kadın, çocuk ve yaşlı hayatını kaybetti.
Sürgün’de ve sonrasında yaşanan olumsuz koşullardan dolayı 195 bin 471 Kırım Tatarı hayatını kaybetti. Bu, Sürgüne gönderilenlerin yüzde 46’sını teşkil ediyordu.
Soykırım’da ve muhacerette hayatını kaybeden atalarımızı rahmetle anıyoruz.
Bugün Ukrayna, Litvanya, Letonya, Estonya, Polonya, Çekya ve Kanada parlamentoları 18 Mayıs 1944 Kırım Tatar Sürgünü’nü 'Soykırım' olarak tanıdı ve ilan etti.
Bizler, insan hayatına ve insan haklarına değer veren bütün ülke parlamentolarını Kırım Tatar Sürgününü 'Soykırım' olarak tanımaya ve bu iğrenç insanlık suçunun asla unutulmamasını sağlamaya davet ediyoruz.
Günümüzde Kırım yine Rusya devletinin işgali altında ve Kırım Tatarları geçmişte olduğu gibi bugün de baskı ve zulüm altında. Halkımız yine bir soykırım tehdidi ile karşı karşıya.
Tarihimizin bu en acı gününde, bizler, Kırım Tatarları olarak tüm dünyaya sesleniyor ve haykırarak diyoruz ki; Kırım Tatarlarının millî iradesi olmaksızın vatanımız Kırım’ın kaderine hiç kimse ya da devlet karar veremez! Çünkü;
Kırım, Kırım Tatarlarınındır.
Kırım, Kırım Tatarlarının tarihi vatanıdır.
Allah, sürgün ve muhaceret şehitlerimizin ve insanlık suçları nedeniyle hayatını kaybeden tüm mazlumları rahmeti ile esirgesin."