Ülkü Ocakları Eğitim ve Kültür Vakfı Genel Başkanı Ahmet Yiğit Yıldırım, 12 Eylül 1980 darbesinin yıl dönümünde video mesajıyla açıklamalarda bulundu. Yıldırım, darbe döneminde yaşanan zorlukları ve Ülkücü hareketin mücadelesini anlattı.
“12 Eylül, Türk milletinin istikbali için mücadele eden ağabeylerimizin en çetin imtihanıydı”
Yıldırım, “12 Eylül öncesinde Genç Ülkücüler, her türlü tehdide rağmen sokaklarda, okullarda, meydanlarda Türk-İslam ülküsü için dimdik durdular. Vatanı bölmek isteyenlere, Türk milletini kardeş kavgasına sürüklemek isteyenlere karşı şehitler vererek ama asla geri adım atmadan mücadele ettiler” ifadelerini kullandı.
“Tanklar yürüdü, zindanlar doldu, Bozkurtlar idam edildi”
Genel Başkan, 12 Eylül sabahı yaşananları anlatarak, “Tanklar yürüdü, kapılar kırıldı. Türk-İslam öyküsüne adanmış yiğitler zindanlara dolduruldu. Bizi susturmak, sindirmek, yok etmek istediler. İşkencehanelerde nice ağabeylerimiz çile çekti. Darağaçlarında Bozkurtlarımız idam edildi” dedi. Yıldırım, hedefin yalnızca bedenler değil, iman, inanç ve ülküler olduğunu vurguladı: “Fakat başaramadılar.”
“Başbuğ Türkeş dimdik durdu, Ülkücü irade teslim alınamadı”
Yıldırım, “O karanlık günlerde dahi Başbuğumuz Alparslan Türkeş dimdik durmuş. Ülkücü iradenin teslim alınamayacağını bütün dünyaya göstermiştir. Bizler başbuğumuzun öncülüğünde verilen bu kutlu mücadelenin mirasçılarıyız” ifadelerini kullandı.
“Zindanlar ve zulümler Ülkücü iradeyi asla teslim alamayacak”
Ülkü Ocakları Genel Başkanı, liderleri Devlet Bahçeli’nin kararlılığıyla davanın ayakta durduğunu belirterek, “Bizi silahla, hapishane ile korkutmaya çalıştılar. Ama Bilge Tonyukuk’un asırlar öncesinde söylediği gibi korkmadık, savaştık. Ve bugün de aynı azim ve aynı inançlayız. Ne zindanlar, ne zulümler Ülkücü iradeyi asla teslim alamayacaktır” dedi.
“Ağabeylerimizin emanetini onurla geleceğe taşıyacağız”
Yıldırım, açıklamasını şöyle tamamladı:
“Liderimiz sayın Devlet Bahçeli Beyefendinin kararlı duruşu, azmi ve ferasetiyle bu dava dimdik ayaktadır. Bizler onun gösterdiği bu yolda yürüyerek ağabeylerimizin emanetini geleceğe taşıyacağız. Çünkü bu dava bir neslin değil, ebediyen Türk milletinin davasıdır.”