CHP Genel Başkanlığı koltuğundan kendisinin CHP’de yol açtığı ve yükselttiği kişilerin siyasi tezgâhlarıyla düşürülmesinden sonra, Türk siyasetinin kara mizahı Kemal Kılıçdaroğlu’nu ne zaman sosyal medyada, televizyonda, gazetede görsem aklıma direkt Şener Şen’in başrol oynadığı Züğürt Ağa filmi geliyor.

Züğürt Ağa filminin özeti nasıldı?

“Haraptar adlı köyün ağası, yaşadığı yörede egemenliğini sürdürürken her şey bir anda tersine döner. Köylüler ağanın ambarındaki ürünleri satıp, İstanbul'a göç ederler. Bir süre sonra Ağa da topraklarını satıp İstanbul'a yerleşir. Yanında ise annesi, karısı, çocukları ve ölen babasının ikinci eşi Kiraz dışında kimse yoktur. Üstelik hayatı boyunca başkalarına hükmeden Ağa için burada yaşama tutunmak oldukça zor olacaktır. İstanbul'da yoksullaşan ve ailesinin geçimini sağlayamayan Züğürt Ağa sonunda eşi tarafından da terkedilir. Ağa'ya destek veren tek kişi ise Kiraz'dır.”

13 yıldır CHP köyünün ağası konumundaki Kemal Kılıçdaroğlu, bu köydeki Özgür Özel, Ekrem İmamoğlu gibi sinsi köylüler tarafından satılmıştır. Kemal Kılıçdaroğlu’nun A takımı olarak bahsedilen herkes onu sırtından hançerlemiştir.

Kemal Kılıçdaroğlu CHP kongresinde Özgür Özel’e karşı Keşke burada anlattıklarını uzun süredir beraber çalışıyoruz, yüzüme karşı söyleseydin” diyerek bu hançerlenmenin sitemini ediyordu.

Özgür Özel, Cumhurbaşkanlığı 1. Tur seçimleri sonrası "Ben Kılıçdaroğlu istifa etsin diye bir tartışma duymuyorum. Sosyal medyada Kılıçdaroğlu istifa etsin diyenlerin altını kazıyın ya AK Partili ya Cumhur İttifakı trolü çıkar." demişken, 2.tur seçimleri sonrası CHP’de “Kılıçdaroğlu istifa etsin” diyen ilk kişi o olmuş ve karşısına Genel Başkan adayı olarak çıkmıştır.

Ya Ekrem İmamoğlu’na ne demeli?

Sen, CHP’ye çık gel Anavatan Partisi’nden “Devrimci Kemal’i” devir…İster delegeyi satın aldı densin, ister demokrasi işledi densin. Ekrem İmamoğlu kongrede Kemal Kılıçdaroğlu’nu yere serdi. Kemal Kılıçdaroğlu dünkü adamlar karşısında çok aciz kaldı ve siyasi olarak zavallı portresi çizdi. Şimdi “Siyaseti bırakmadım” diye siyasetçilik oynaması da tüm bunların intikamını alma psikolojisi adınadır.

Siyasetin Züğürt Ağası Kemal Kılıçdaroğlu’nun CHP kongresinde içine düştüğü durum yine bu filmden bir sahnenin izdüşümü gibidir.

CHP kongresinin 1. ve 2. Turundan sonra Kemal Kılıçdaroğlu ile kendisini satan ekip arasında Züğürt Ağa filmdeki şu diyaloglar gerçekleşmesi muhtemel…

Züğürt Ağa: kahya, gel hele, gel bakayım.
Kahya: emret ağam.
Züğürt Ağa: neyin var?
Kahya: hiç biraz tatsızdır.
Züğürt Ağa: ne oldu?
Kahya: kızacaksın.
Züğürt Ağa: yok kızmam.
Kahya: kızmak yoktur.
Züğürt Ağa: yok ulan yok.
Kahya: seçimler var ya.
Züğürt Ağa: ne olmuştur seçimlere.
Kahya: senin parti b… yemiştir, bir oy çıkmıştır.
Züğürt Ağa: ne, ne diyorsun ulan sen, kaç kişi vardır benim köyde.
Kahya: vallahi bir oy çıkmıştır.
Züğürt Ağa: bir oy ha!
Kekeş Salman: vallahi benim oyumdur ağam.
Kahya: benim oyumdur ağam.
Züğürt Ağa: ulan, bir oyu siz ikiniz verdiyseniz benim oyum nereye gitti.
Kahya: vallahi ağam ister as ister kes ama işin doğrusu şudur. İşte bunun için biz bütün köylü öbür partiye oy verdik.

***   

Satışa gelen CHP’nin Züğürt Ağası Kemal Kılıçdaroğlu’nun kongreden sonra yaptığı ilk iş, Ankara’da bir ofis açmak oldu. Kemal Kılıçdaroğlu, ortalıkta kısık sesle “Domates domates domates.” diye dolaşan Züğürt Ağa gibiyken, kahyası “Ağam biraz bağırsana sesini kimse duymuyor” demiş olmalı ki, gündem olabilmek için Türkiye’de Atatürk ismini ağzına alması gereken son kişi kendisi olmasına rağmen, Atatürk konusunda büyük bir hassasiyeti olan MHP Lideri Sayın Devlet Bahçeli’ye yönelik “okul arkadaşım” hitabıyla bir twit atmış ve demiş ki:

“Ağzından salyalar akarak, Kurtuluş Savaşı kahramanımız Büyük Önderimiz Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK’e çatallı dilini uzatan soysuza tek kelime edemeyen okul arkadaşım, 15 Temmuz darbe girişimi için asılsız bir iddianın peşine düşmüş ve hemen savunmaya geçmiştir. Oysaki bir zamanlar ne kadar cesur konuşurdu, suda ateşin nasıl yanmayacağını, balda tuzun bulunmayacağını ve kimden Cumhurbaşkanı olmayacağını söylerdi. Şimdi Atatürk'e dil uzatanlara dahi bir şey diyemiyor... İyi dinleyin, Köhne Bizans'ın Yıldız burcunda ikamet eden baykuş özentilerine ve kalıntılarına söylüyorum; Türkiye’nin yönetim şekli ile ilgili tartışmalar 29 Ekim 1923'de ebediyen son bulmuştur! Aklınızdakini kursağınızda bırakırız!”

***

Züğürt Kemal’in bu sosyal medya açıklamasını hangi kâhyası kaleme aldıysa ya Kemal Kılıçdaroğlu’nu tanımıyor ya da Kemal Kılıçdaroğlu 13 yıl CHP’de gerçekleştirdiği ihanetlerini unutturmak için sanki Atatürk’ü çok seviyormuş gibi rollere bürünüyor.

Öncelikle Züğürt Kemal’e “MHP Lideri Devlet Bahçeli üzerinden gündeme gelelim” diye akıl veren zirzop kimse ona hatırlatalım, MHP Lideri Devlet Bahçeli son MHP Grup Toplantısında “Aziz Atatürk’ün adını ve anılarını hiçe sayanları, elleri öpülesi ecdadımıza hakaret edenleri, Türklüğü rafa kaldıranları, İstanbul’u Ermenilerin şehri olarak gösterenleri Türk milleti affetmeyecektir.” cümlelerini kurmuştur.

Bu cümlelerden provokatör Şevki Yılmaz payını alacağı gibi en çok pay alması gereken sensin Züğürt Kemal…

Yahu Züğürt Kemal sen Atatürk düşmanlığında Şevki Yılmaz ile yarışan bir adam değil misin?

“Bizi hala 1930’ların CHP’si gibi görmeyin. Dünya değişiyor, biz de değişiyoruz. Yeni şeyler söylüyoruz. Demokrasi ve özgürlüğü savunuyoruz” diyerek CHP’nin Atatürk dönemini yok sayan başka Kemal Kılıçdaroğlu mu yoksa sen miydin?

Mustafa Kemal’in askerleriyiz” gibi bir sloganı doğru bulmuyorum. Militer bir dil olmasından öte, birey olmanın önüne geçen bir ifade.” diyen Canan Kaftancıoğlu’nu CHP İstanbul İl Başkanı yapan sen değil de yoksa başka biri miydi Züğürt Kemal?

Terör örgütü PKK’nın kapatılan İMC TV’sine çıkıp, Atatürk’ün kurduğu Türkiye Cumhuriyeti’nin Anayasası’nın 4. Maddesinde “Anayasanın 1. maddesindeki Devletin şeklinin Cumhuriyet olduğu hakkındaki hüküm ile, 2. maddesindeki Cumhuriyetin nitelikleri ve 3. maddesi hükümleri değiştirilemez ve değiştirilmesi teklif edilemez.” dediği halde “Anayasa'nın 2. ve 3. maddelerini de değiştirelim” diyen başka bir Kemal Kılıçdaroğlu muydu yoksa sen miydin?

Şanlı Türk askerinin Tunceli'nin Pülümür ilçesindeki dağlara Büyük Atatürk’ün "Ne mutlu Türküm diyene" sözünün yazılması konusu sorulduğunda "Ben olsaydım Tuncelililere sorardım Atatürk'ün bir sürü sözü vardır. 'Hangisini istiyorsanız onu yazalım.' diyebilirdim." diye yanıt vererek en baştan bu söz için “Türk askerinin eline sağlık, bu söz kimseyi rahatsız etmemeli” diyemeyen kişi sen değil miydin yoksa başka Kemal Kılıçdaroğlu mu var?

Atatürk’ün vatan hainliği yüzünden astırdığı Seyit Rıza için “Bölge halkı tarafından sevilen bir insandır” diyen, Şeyh Sait ve vatan haini arkadaşlarının naaşlarının yerinin bilinmemesini “cumhuriyetin bir ayıbı olarak” gören, “1938 Dersim Türkiye Cumhuriyeti'nin cinnetidir” diyen CHP Tunceli İl Başkanına susan, “Dersim katliamında yitirdiğimiz canları saygıyla anıyorum" diyen CHP Bursa Milletvekili Orhan Sarıbal’ı ihraç etmeyen senden başka Kemal Kılıçdaroğlu mu var yoksa sen miydin?

Mesela şimdi CHP-DEM ilişkisine CHP Bolu Belediye Başkan adayı tekrar yapıldığı için susan ve senin döneminde milletvekili ve belediye başkanı yapılan Tanju Özcan bu yüzden mi "Bunu ilk kez söylüyorum. Kılıçdaroğlu'nun içinde Atatürk'e karşı Dersim Harekatı'ndan dolayı kin var. Yıllar geçtikten sonra daha iyi anlıyorum” demişti?

Seçimlerden önce sık sık hatırlattığım Kemal Kılıçdaroğlu’nun eşi Selvi Kılıçdaroğlu’nun 2011 yılında Haber Türk’ten Amberin Zaman'la yaptığı röportajdaki şu sözleri büyük bir delil değil mi?

-Dersim'in çok acı bir tarihi var. Öyle. Büyüklerimiz hep anlatırdı.

-Kemal Bey'in babası, 1938'den sonra sürgün edilmiş. Evet. Halası aileden 40 kişiyle birlikte götürülmüş. Derin izler bırakıyor tabii. Öfkeleniyorsunuz.

-Öldürüldüler mi? Evet. (Gözleri doluyor)

***  

Ailece “Öfkeleniyorsunuz.” hali devam mı Züğürt Kemal?

Atatürk’e “Dersim öfkenizin” derecesi hangi boyutta acaba?

Bak, buraya kadar terör örgütü PKK’nın siyasi uzantısı HDP ile yaptığın yerel seçim ittifakı ve çeşitli konularda yaptığın iş birliğinden, Yeşil Sol ile yaptığın Cumhurbaşkanı seçim ittifakından, PKK’nın Suriye kolu YPG hakkındaki övgülerinden, PKK’lı Demirtaş’a şeref madalyası taktığından hiç bahsetmedim. Kemal Kılıçdaroğlu dendiğinde ilk akla gelen bunlardır oysa…

Çakma Demokrat Dede sen ciddi ciddi ya bir hafıza kaybı yaşıyorsun ya da Türk milleti ile dalga geçebileceğini sanıyorsun. Atatürk sevgisi kim sen kimsin?

1-     Seçim öncesi buram buram provakatörlük kokan Atatürk düşmanlığı yapan Şevki Yılmaz üzerinden ahkâm kesebilmen için senin Atatürk konusunda bir hassasiyetin olmalıdır.

2-     15 Temmuz darbe girişimine “Kontrollü darbe ve tiyatro” diyen biri olarak 15 Temmuz üzerinden neyin ahkâmını kesiyorsun?

3-     MHP Lideri Sayın Devlet Bahçeli’nin Cumhur ittifakı kurulmadan 15 Temmuz darbe girişimi öncesi süreçte Cumhurbaşkanı Erdoğan ile ilgili sözlerini hatırlatarak, 7 Haziran 2015 seçimleri sonrası söylediğin “AKP ile koalisyon kurulmazsa çok üzülürüm”, “AKP ile ön yargısız, kırmızı çizgisiz, 17-25 Aralık’ı dayatmadan, Türkiye için her türlü ödünü vermeye hazırız” şeklindeki sözlerini böylelikle unutturacağını mı sanıyorsun?

4-     MHP Lideri Sayın Devlet Bahçeli, Atatürk düşmanlığı yapan herkese partisi, sıfatı ne olursa olsun her daim gereken cevabı vermiştir. Başta sen olmak üzere CHP’deki Atatürk düşmanlarını da bu konuda hiç atlamamıştır. Hatırlarsan senin genel başkanı olduğun dönem “Anladığımız kadarıyla HDP, CHP'nin içine kaçmıştır. CHP'deki PKK kalıntıları bünyeyi ele geçirmeye başlamıştır. Atatürk yerinden kalkıp bunların halini görse ya tekrar yatar ya alayını İzmir'e kadar kovalar” şeklinde cevabını vermişti.

5-     “Türkiye’nin yönetim şekli ile ilgili tartışmalar 29 Ekim 1923'de ebediyen son bulmuştur!” bitti diyorsun. Çok da doğru söylüyorsun. İmzamızı atıyoruz. Cumhurbaşkanı Erdoğan ve MHP Lideri Devlet Bahçeli de sık sık bunu hatırlatıyor. Madem bu cümleyi kuruyorsun, terör örgütü PKK’nın yayın organı olan IMC TV’ye katılıp “Anayasa'nın 2. ve 3. maddelerini de değiştirelim” cümlesini niçin kurmuştun? PKK’nın kölesi HDP ile Anayasa taslakları hazırladığınızı dönemin TBMM Anayasa Komisyonu CHP Grup Sözcüsü ve İstanbul Milletvekili İbrahim Özden Kaboğlu “Bu konu 2018’in ocak ve nisan ayında HDP’nin de içinde bulunduğu 4 parti arasında yapılan anayasa çalışmasına ilişkin bir bilgidir. Doğrudur.” sözleriyle itiraf etmemiş miydi?

Türk siyasetinin Züğürt Ağası Kemal Kılıçdaroğlu, sana züğürt tesellisi olacak bir şey söyleyim mi?

İçinden büyük kin ve nefret beslediğin Ekrem İmamoğlu İBB seçimlerini kaybedecek, Özgür Özel de CHP’yi günden güne eriten, bitiren olarak seçimlerden sonra kurultay yapmak zorunda kalacaktır… Kahyana söyle atını hazırlasın belki CHP’de yeniden bir sefere çıkarsın…

Ama sen sen ol “Okul arkadaşın” olan MHP Lideri Sayın Devlet Bahçeli’ye hiç ilişme, sana bu konularda bir laf eder oturduğun ofisten bir daha kafanı çıkaramazsın… O saatten sonra sana “Züğürt tesellisi” veren de olmaz.

CHP’den Atatürk’ün fikirlerini, ülkülerini, izlerini silen adam olarak tarihe geçmişsin… Çıkmış bir de “Aklınızdakini kursağınızda bırakırız” diye kara mizah halinle racon kesiyorsun.

Kısaca; kişiye sormuşlar, -adın ne? diye, cevap vermiş kişi de, -Mülayim. Aldığı cevap, -Sert olsan ne yazar? olmuş. Kıssadan hisseni çıkar Züğürt Kemal!

Sen her şeyden önce 13 yıl genel başkanlık yaptığın partide önce koltuğunu korusaydın. Özgür Özel gibi bir adama karşı kongre kaybetmişsin, sonra çıkıp sosyal medya komik komik raconlar kesiyorsun.

“15-20 günde bir felsefeciler ve sosyologların da aralarında olduğu bir akademisyen grubuyla Türkiye’nin ve dünyanın sorunlarını konuşuyoruz, değerlendiriyoruz.” diyorsun ya, sen bırak felsefecileri, sosyologları önce kendin için bir psikologla konuş.

Züğürt tesellini verdik, bir de sana şairden Züğürt Ağa şiirini hediye ederek noktayı koyalım!

“Konuşunca sanırsın, çok asil biri
Tanıyınca anlarsın gerimi geri
Dümen için yapıyor, onca siperi
Zavallı birisi tam züğürt ağa o!”