Hiçbir siyasi parti bu sorumluluktan kaçamaz. Şartlı salıverme olduğu için, genel kurulda nitelikli çoğunluk gerekmeyecektir. Sonuçta bu teklifin mecliste kabul edilip yasalaşacağına inanıyorum.

Teklifin TBMM Başkanlığına sunulması ile birlikte, af tartışmaları daha bir temele oturur oldu. Akıl ve izan sahibi herkes MHP’nin ne yapmak istediğini görüyor, anlıyor ve onaylıyor. Hedeflenen, tamamen sosyal barışı esas alan, artık tıkanma noktasına gelen bir soruna çare üretmektir ve yapılan düzenlemenin Meclisten geçirilmesidir. Hiçbir önyargı yoktur. Kanayan bir yaraya neşter atılmıştır.

                            YARGIYA GÜVEN SARSILDI

Öncelikle bir af düzenlemesi söz konusu değildir. Sunulan teklif, 5 yılla sınırlı, bir şartlı salıvermeyi öngörmektedir. Türkiye bir FETÖ zulmünden geçti. Bu zulmün yargı boyutunun nerelere kadar varabileceği henüz belli değildir. Kesin olan, hukukun FETÖ’cü yargı mensupları üzerinden katledildiğidir ve bu durum ağır sonuçlar doğurmuştur. Yargıya güveni temellerinden sarsmıştır. 4 bin 500 civarındaki FETÖ’cü hakim ve savcı ya tutuklu, ya gözaltında veya kaçak durumdadır. Bunların hangi suç türünde olursa olsun, verdikleri kararlarla ilgili bütün dosyalarının raftan indirilmesi gerekmektedir. Ancak, bu o kadar kolay değildir ve karar verilse dahi zaman alacaktır. Bu düzenleme ile birlikte, bu önemli ve ağır sorun kısmen de olsa kendiliğinden çözüme kavuşmuş olacaktır.

                                CEZAEVLERİNİN DURUMU

Cezaevlerinin durumu ayrı bir faciadır. Fiziki şartlar oldukça yetersizdir. Bir yatakta üç kişinin vardiyalı olarak yattığı bir ortam kızgınlık ve kırgınlıktan başka bir şey üretmemiştir, bundan sonra da değişen bir şey olmayacaktır. Buralara düşenlerin bırakın ıslah olmasını, daha da bilenmiş olduklarının hazin örneklerini ve bunun doğurduğu ağır sonuçları defalarca yaşadık. Hükümlü veya tutuklu olanlar sonuçta insandırlar ve can güvenlikleri ve uygun şartlarda yaşama hakları devletin garantisi altındadır. Kaldı ki önemli olan suçlunun cezalandırılması kadar, hatta ondan önce suç ortamlarının kurutulmasıdır. Suç ve cezanın orantılı olduğu dahi tartışmalıdır ve bu konuda yapılması gereken çok şeyin olduğu muhakkaktır. Cezaevi sayısını arttırarak, mevcut olanların kapasitesini yükselterek, sadece yetersizliği sürdürmüş oluyoruz ve bu durum bir rahatlama getirmediği gibi, sorunları daha da ağırlaştırıyor.

                          HER İHTİMAL DEĞERLENDİRİLDİ

Teklifin kapsamı son derece titiz bir çalışma ile her ihtimal düşünülerek belirlenmiştir. Ne getirip ne götüreceği iyi hesap edilmiş ve şimdiye kadarki af kanunları ve sonuçları dikkate alınmıştır. Kamu vicdanını ve devletin güvenliğini zedeleyebilecek suçlar ayıklanmıştır ve dışarıda bırakılmıştır. Kişiye özel hiçbir düzenleme söz konusu değildir. Daha önce Rahşan affı örneğinde yaşandığı gibi, Anayasa Mahkemesi yoluyla kapsamın genişletilmemesi için özel bir çaba gösterilmiş ve bu yol kapatılmıştır. Ön yargılarından kurtulmuş bütün hukukçular, sosyologlar ve siyasetçiler, teklifin çok dikkatli ve maksada uygun olarak hazırlandığını, bir toplumsal rahatlama sağlayacağını söylemektedirler. Şartlı salıverme olduğu için, caydırıcılığın olumsuz etkilenmesi söz konusu olmayacaktır. Kapsama dahil olanların tamamı ceza sisteminin içinde kalacaklardır. Tekrar cezaevine dönme kapısının açık durması, suç işleme ihtimalini azaltacaktır ve caydırıcılığı çok daha yükseltecektir. Modern hukukta ve çağdaş ülkelerde de bu tür düzenlemeler zaman zaman gündeme gelmekte ve yürürlüğe sokulmaktadır.

                       TOPLUMA MALEDİLMELİ

Zorlama değerlendirmeler, özel bir konunun öne çıkarılarak meselenin başka yerlere çekilmek istenmesi, asla iyi niyetli değildir. MHP verdiği teklifle bir yol açmıştır. Elini taşın altına koymuştur. Bütün siyasi partilerin bu yolda kendi katkılarını sunmaları çok daha akılcı, faydalı ve ülke menfaatlerine uygundur.Nitekim, şu ana kadar hiçbir siyasi parti peşin olarak düzenlemeye karşı olduğunu söyleyememiştir. Hep etrafından dolanıp, sulandırmaya çalışıyorlar. Ancak bütün bu gayretler beyhudedir. Sayın Cumhurbaşkanının açıklamaları ümit vericidir. Adalet ve Kalkınma Partisi kapıları kapatmamıştır. Teklif dikkatle incelendiğinde, endişeleri giderecek her türlü tedbirin alındığı anlaşılacaktır. Hiçbir siyasi parti bu sorumluluktan kaçamaz. Şartlı salıverme olduğu için, genel kurulda nitelikli çoğunluk gerekmeyecektir. Sonuçta bu teklifin mecliste kabul edilip yasalaşacağına inanıyorum. Önemli olan mümkün olduğu kadar yüksek bir desteğin sağlanması ve topluma maledilmesidir.