Kahramanmaraş’ın Pazarcık ve Elbistan ilçelerinde meydana gelen ve tüm ülkeyi derinden sarsan büyük depremler, Türkiye'nin bir deprem ülkesi olduğu gerçeğini hatırlattı. Bu durum, uzmanların Marmara’da yaşanması beklenen büyük depremle ilgili uyarılarını da yeniden gündeme taşıdı.

İstanbul ve çevresinde yıkıcı etkilere yol açacağı düşünülen deprem, Kuzey Anadolu Fay Zonu’nun kuzey kolunda bekleniyor. Ancak bugün Bursa açıklarında yaşanan deprem, fayın güney kolunun da unutulmaması gerektiğini bir kez daha ortaya koydu.

Bursa'nın Karacabey ilçesinin 14 kilometre açığında Marmara Denizi'nde meydana gelen 3.9 büyüklüğündeki deprem, yerin 7 kilometre derinliğinde oluştu. İstanbul başta olmak üzere birçok şehirde hissedildi ve endişeye neden oldu.

‘KAFZ'NİN GÜNEY KOLUNDA EGE’YE DOĞRU UZANAN ÇOK SAYIDA FAY BULUNUYOR’

Konuyla ilgili yorumlarına başvurduğum Gazi Üniversitesi Deprem Araştırma Merkezi Kurucu Başkanı Prof. Dr. Süleyman Pampal, “Yaşanan son deprem, çok normal olan sarsıntılardan... Büyüklüğü de korkutucu düzeyde değil" dedi. 

Prof. Dr. Pampal, genelde Kuzey Anadolu Fay Zonu’nun kuzey koluna odaklanılsa da fayın güney kolunun da deprem üretme riski bulunan bir alan olduğuna dikkat çekerek, “Marmara'nın güneyinde Bursa, Yalova, Balıkesir ve Çanakkale üzerinden Ege’ye doğru giden çok sayıda fay bulunuyor” ifadelerini kullandı. Prof. Dr. Pampal şöyle devam etti:

“Fayın güney kolunu biz uzmanlar çok sık konuşuyor, değerlendiriyoruz. Fakat yakın tehlike kuzey kolda olduğundan ve İstanbul’un da etkilenme ihtimali bulunduğundan haliyle o bölgenin gündemdeki yeri daha sıcak. Ama güney kol da tehlike içeriyor. Bu kolun Gemlik Körfezi’ne kadar olan uzantısında özellikle önemli üç parça bulunuyor. Bunlar doğudan batıya doğru Geyve Fayı, İznik-Mekece Fayı ve Gemlik Fayı olarak adlandırılıyor. Hepsi birbirinin devamı niteliğinde faylar. Bunlar dışında başka faylar da bulunuyor. Özetle bu kolu unutmak ya da görmezden gelmek doğru olmaz.” 

Son yıllarda Maden Tetkik ve Arama Genel Müdürlüğü tarafından yapılan çalışmalar, İznik ve Gemlik segmentine karşılık gelen güney kol üzerinde 1419 ve 1857 depremlerinin geliştiğini ve deprem tekrarlama periyodunun 438 yıl olduğunu gösterdi. İznik Gölü ile Dokurcun Vadisi arasındaki kesimde ise üç metreye varan bir yer değiştirme miktarına karşılık gelen enerjinin biriktiği belirtiliyor. Bu sonuç güney kolun da kuzey kol kadar deprem tehlikesi ve riski içerdiğini gösteriyor.

GÜNEY KOL, KAÇ BÜYÜKLÜĞÜNE KADAR DEPREM ÜRETEBİLİR?

Gölcük ve Düzce depremleriyle Marmara'nın altındaki kabuk aşırı yüklenmişti. Bu kabuğun 1999'dan itibaren 30 yıl içinde kırılacağı söyleniyordu. İlk 20 yıla baktığımızda öngörüler gerçekleşmedi ama son 10 yılda kırılma olasılığı pek çok uzmana göre yüzde 50'nin üzerine çıkmış durumda.

Sonuç olarak kuzey kol üzerinde büyük bir deprem bekliyoruz. Özellikle İstanbul'u da etkilemesi beklenen olası deprem için senaryolar 7-7.2 büyüklüğüne göre yapılıyor. Peki Kuzey Anadolu Fay Zonu’nun güney kolu için kaç büyüklüğünde bir deprem olma olasılığından bahsedebiliriz?

Bu soruma Prof. Dr. Süleyman Pampal, “Bu kol da en az kuzey kol kadar diri… Bu nedenle kuzey koldaki kadar depremler görebiliriz. 7 ve üzeri büyüklüklere ulaşan sarsıntılar olabilir” cevabını verdi.

Güney kol üzerinde, aletsel dönemde en son Edremit Fayı üzerinde 1944 yılında 6.8 büyüklüğünde, Yenice-Gönen Fayı üzerinde 1953 yılında 7.2 büyüklüğünde, Manyas’ta ise 1964 yılında 6.8 büyüklüğünde yıkıcı depremler gerçekleşti.

GÜNEY KOL TSUNAMİ OLUŞTURABİLİR Mİ? 

Peki güney kolda gerçekleşecek depremde tsunami riski oluşma ihtimali var mı? 

"Deprem eğer karada oluşursa dalga oluşur ama korkutucu bir tsunami olmaz" diyen Prof. Dr. Pampal, "Marmara'da genel olarak tarihsel dönemde tsunami oldu. Fakat bu dalgaların yüksekliği maksimumum 5-6 metreyi geçmedi. Tsunaminin çok büyük hasara neden olduğu ve can kaybına yol açtığı örneklere bakacak olursak dikkat ederseniz dalgaların yüksekliği 35-45 metre arasındadır. Marmara'da böyle bir şey olmaz. Ayrıca Kuzey Anadolu Fay Zonu'nun güney kolunun önemli bir kısmı karada bulunuyor. Bu nedenle tsunami ihtimali çok daha az" ifadelerini kullandı. 

7 Mart'ta da yine Marmara Denizi'nde Tekirdağ açıklarında bir deprem yaşandı. AFAD, depremin merkez üssünün Marmaraereğlisi olduğunu açıkladı. Depremin büyüklüğü 3,6 olarak belirlendi. Deprem İstanbul'un batısında bulunan bazı ilçelerde hafif şekilde hissedildi.

Kaynak: Hürriyet

Editör: Bilge Güler