Galatasaray, dünya devi Bayern Münih’in karşısına çıkarken, derbide sakatlanan Mauro Icardi’nin kadroya girmesiyle maçın yarısını kazandı. Maç içinde kritik hatalar yapsa da Kazımcan tercihi farklı bir adımdı, “her futbolcuma güveniyorum” vurgusuyla. Önde baskı, ortada baskı, savunmadan Abdülkerim ve Sanchez’in yüksek isabetli çapraza paslarıyla Bayern Münih’i kalesinden uzak tuttu. Orta sahada kaptırılan tek pozisyonda savunmayı dengesiz yakalayan konuk takım, ilk şutunda gol bularak, nasıl büyük olunduğunu gösterdi. Hemen arkasından Kerem’in kaçırdığı iki pozisyon büyümenin de o kadar kolay olmadığını kanıtladı. Ancak geride olmak, kaçan pozisyonlar durdurmadı Galatasaray’ı, daha yüksek enerjiyle daha saldırgan oynadı. Risk aldı. Küsmedi, kırılmadı.

Ve beklenen Icardi’nin kendisine yapılan faulün cezasını kestiği penaltı ile geldi. Skora gelen denge oyuna da yansıdı. Galatasaray aradığını bulmanın etkisiyle baskıyı az da olsa gevşetince, Bayern biraz da olsa topla oynayabildi.

Tam bir şampiyonlar ligi maçıydı RAMS Park’ta sergilenen. Sıra dışı bir oyunla Bayern’i sarsan, sallayan, şut yağmuruna tutan Galatasaray, futbol olarak Devler sahnesine yakıştığını gösterdi. Her futbolcusu elinden geldiğince görevini yaptı. Taraftarı inanılmaz destekledi. Ve anlaşıldı ki, “büyümek” için, oyuna daha erken dokunması gereken Okan Buruk’un dediği gibi, pozisyonları daha çok bitirmek lazım. İşte o zaman hayaller gerçek olur.