CHP’nin başını çektiği “Hisseli Harikalar Kumpanyası” her gün bir yerde sahne alıyor. Zillet ittifakında büyük hissesi olan Kemal Kılıçdaroğlu’na herhalde “Seni aday göstereceğiz” sözünü verdiler ki, son günlerde yürek yemiş gibi coştu.

Türk devletinin bürokratlarını tehdit eden açıklamalar yapıyor, Merkez Bankası’na baskın yapar gibi ziyaret gerçekleştiriyor, “siyasi cinayetler olabilir” diyerek istihbaratçılık oynuyor. ABD’ye göz kırpmak için Barzani’ye “Kürt sorununu CHP çözer” diye heyet yolluyor, PKK’nın siyasi uzantısı HDP ile çözüm sürecini gerçekleştireceğini söylüyor. Emperyalizm yüreği yiyen Kemal Kılıçdaroğlu dış güçlere sürekli göz kırparken, içeride de sürekli kaosu tetiklemeye çalışıyor. Ama Ekrem İmamoğlu’nun Türkiye turnesiyle atağa geçmesi gösteriyor ki, bunların kavgası Cumhurbaşkanlığı adaylığından ziyade bundan sonra CHP’de gücü ele geçirme kavgası olacaktır.

Kemal Kılıçdaroğlu’nun Muharrem İnce’yi nasıl aşağılayarak Cumhurbaşkanı adayı yaptığı ve Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde onun az oy alması için nasıl negatif duruş sergilediğini kimse unutmadı.

Ekrem İmamoğlu’nun seçim danışmanı Necati Özkan’ın seçimlerden hemen sonra “Dün dünde kaldı cancağzım. Artık mekanın yeni sahibi var” şeklinde sadece CHP’lileri muhatap alarak twit atması CHP’de güç savaşlarının çok erkenden başladığını göstermişti.

“Cumhurbaşkanı adaylığı” oyunları içinde, CHP’deki gücü ele geçirme savaşları son günlerde hızlandı. Belediyeciliği eline-yüzüne bulaştıran Ekrem İmamoğlu CHP Genel Başkanlığı için kendine alan açmaya çalışıyor.

Kemal Kılıçdaroğlu HD(P)KK’ya sahip çıkıyorsa, Ekrem İmamoğlu da “Ben ondan daha çok sahip çıkarım” mesajı veriyor. Diyarbakır’da geçtiğimiz gün HD(P)KK’lılarla verdiği poz bunun en son delili olmuştur.

Bu partinin adının Cumhuriyet Halk Partisi olduğuna bakmayın halktan, halkın milli ve manevi değerlerinden oldukça uzak bir zihniyetin sahibidirler. Bunların ne Cumhurbaşkanlığından, ne Belediye Başkanlığından bu millete zerre hayır gelmeyeceği hem biliniyor, hem de örnekleriyle görülüyor.

CHP gudubet bir parti haline gelmiş, ihanetin ana merkezi olmuştur.

Türk milletinin milli ve manevi değerleriyle savaştıkları gibi, şimdi de kendi içlerinde CHP’yi ele geçirmek için güç savaşlarını hızlandırdılar. Bakalım Cumhurbaşkanlığı adaylığı konusunda söz almış gibi davranan Kemal Kılıçdaroğlu mu yoksa Yunanistan’ı arkasına almış Ekrem İmamoğlu mu CHP içindeki güç savaşını kazanacak?

Muharrem İnce de bu güç savaşlarını yaşamış ve yeni parti kurmak durumunda kalmıştı. Ekrem İmamoğlu bakalım Kemal Kılıçdaroğlu’nu evine gönderecek mi?

Editör: Haber Merkezi