İstanbul’da kar felaketi yaşanırken İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu nasıl olur da İngiliz Büyükelçiyle balık lokantasında buluşup yemek yer diyorlar…

İstanbul’un belediye başkanının İngiliz Büyükelçiyle ne işi olur diye soruyorlar…

Anlatayım…

***

Ekrem İmamoğlu’nun Cumhurbaşkanlığı adaylığının önündeki en büyük engel Kemal Kılıçdaroğlu tam bir yıldır büyükelçilerle yoğun trafik içerisinde…

Büyükelçileri bazen CHP Genel Merkezi’nde ağırlıyor, bazen yemekli toplantılarda bir araya geliyorlar.

Görüşmelerin gündemini hep güncel sorunların ele alınması şeklinde duyuruyorlar, Kılıçdaroğlu bir gün ABD Büyükelçisiyle, diğer gün İngiltere Büyükelçisiyle, başka bir gün İsviçre-İspanya-Romanya-Avustralya vesaire hangi ülkenin olduğunun önemi olmaksızın herhangi bir büyükelçi ile ülke gündemini masaya yatırıyor, çözüm yolları arıyor.

***

Mesela AB Büyükelçisi önce CHP Genel Merkezi’nde ağırlanıyor, sonra büyükelçinin ev sahipliğinde yemekli toplantıda bir araya geliniyor ve daha sonra CHP’nin ev sahipliğindeki toplantıda buluşuluyor.

Kılıçdaroğlu’nun ülke gündemine dair her şeyi büyükelçilerle paylaştığı, onlarla birlikte karar aldığı şüphe götürmez bir gerçek, şöyle ki partisinin Ali Babacan’ın Deva Partisi ile ekonomi programı üzerinde çalıştığını ve olası bir zillet ittifakı iktidarında ekonomi kamarasının Deva’ya teslim edileceğini AB üyesi ülkelerin büyükelçileriyle gerçekleştirilen toplantıdan öğreniyoruz.

Hiç abartmıyorum, son bir yılda Kılıçdaroğlu’nun büyükelçilerle gerçekleştirdiği görüşme süresi toplamı yaptığı grup toplantısı süresiyle neredeyse kafa kafaya çıkar…

***

CHP’nin başını çektiği zillet ittifakında İP, SP, DP hatta Deva, Gelecek, HDP ne kadar söz sahibiyse, büyükelçiler de o kadar söz sahibidir.

CHP’nin nezdinde büyükelçiler politika belirleyici, yön tayin edicidir.

Bu durumu da zaten Hatay Belediye Başkanı CHP’li Lütfü Savaş “Cumhurbaşkanı adayı sadece başarı, sadece birikimle olmuyor, ulusal ve uluslararası karar vericilerin işaret edeceği bir insan aday yapılacak” sözleriyle duyurmuştu, CHP’nin büyükelçi sevdası işte bu inanışa dayanmaktadır.

***

E şimdi söyleyin…

Kemal Kılıçdaroğlu’nun büyükelçilerle mercimeği fırına verdiği yerde Ekrem İmamoğlu büyükelçilerle balık yemesin de ne yapsın?

Kar yağıp hayatın felç olmasını bir kenara bırakın, İstanbul’a o gün meteor düşseydi bile İmamoğlu ne yapar eder İngiliz Büyükelçiyle buluşur o balığı yerdi, çünkü hesap başka…