Yönetim yok. Kim gelirse gönderme hesabında. Takımı nasıl motive edersin ki, kendi kafan bu kadar karışıkken… Üstelik futbolcularının sana olan saygısı ve sevgisi tartışma konusuyken… Böylesi bir maça çıktı Domonec Torrent… Maçın daha ilk atağında penaltı olunca herkes rahatladı. Hele çok geçmeden ikinci gol gelince, takım ‘futbol’ keyfini buldu. Pas yapmaya başladı. Topu F.Karagümrük’e göstermeden oynadı. Öyle ki, kırmızı siyahlıların ilk şutuna kadar yarım saat geçti. Sonra düşmeye başladı ev sahibi. Rakip ceza alanına kadar gitti, orta yapmak, pas vermek şöyle dursun, gittiği gibi, gerisin geriye dönen anlamsız anlayış ile kendi şevkini de kırdı.

Oyun anlayışı topa sahip olup, paslaşmak olan konuk takım da topu kapmak için çaba göstermek yerine, rakibin hediyesini bekleyince oyun iyice oyunluktan çıktı. İkinci yarıya da aynı taktikle başladı Galatasaray. Volkan Demirel’in kenardan takımı gençleştirip, temposunu arttırması ile top Galatasaray sahasında kaldı. Muslera’nın penaltı dahil kurtarışları sarı kırmızılıları oyunda tuttu. Bu maç dedi ki, kazansa da çabukluktan yoksun, mantığı karışık Galatasaray, ancak Barcelona savunması yapabilirse, belki Fenerbahçe’den ‘bir’ puan kapar…