Galatasaraylı futbolcular o kadar fazla özgüven yüklenmiş ki, kim oynarsa oynasın, kendi sahasında yenilebileceğini, hiç düşünmüyorlar. Ligde tehlike hattından çıkmak için çaba harcayan Fatih Karagümrük, daha maçın başında ‘fizikli’ oyuncusu Marcos Vinicius’un golüyle maçın özgüvenle değil, oynayarak kazanılması gerektiğini işaret etti.

Ancak, bu gol bile Tete’nin ayağına gelen fırsatları kaçırmasına, Zaha’nın sonuca etki etmek yerine kalabalıkların arasında topla ilişkisiz gezinmesini engellemedi. Ya da ‘her mevkiinin adamı’ Barış Alper’in top beklerken geniş alan ihtiyacını, Berkan’ın hala ‘büyük takım’ oyuncusu olamamasını, Oliviera’nın kendisine gelememesini de…

Biraz Kerem Aktürkoğlu ile Köhn kazanmak için ter dökmek gerektiğini hissettirdi. Savunmada Kaan, Nelsson ve Abdülkerim yalnızca kesicilik yapabildi.

Fatih Karagümrük, belki de hiç beklemediği kadar sıkıntısız ve rahat bir ilk yarıyı geride bıraktı.

Sarı kırmızılıların ‘pres yönetmeni’ Mertens ve orta sahaya ‘dayı’ Demirbay’ı alarak ikinci yarıya başlaması oyunu konuk takım tarafına yıktı. Ancak, süre ilerledikçe bulunamayan gol, savunmada artan risklerin cezasını kesen Fatih Karagümrük oldu.

Kırmızı siyahlılar, Galatasaray’ın RAMS Park’taki serisinin sonunu kupada da olsa getirirken, adını tarihinde ilk kez yarı finale yazdırdı.