YILDIRAY ÇİÇEK / TÜRGÜN

İletişim araçları art niyetlilerin elinde arttıkça haber yığınlarına ulaşmak kolay ama kaliteli, doğru habere ulaşmak oldukça zorlaştı. Hele sosyal medya üzerindeki haberler tam bir çöplük yığını olmaya başladı. Siyasi ve ideolojik kazanımlara katkı sağlasın düşüncesiyle, kalitesizlik ve yalan içerikli haberler seri bir şekilde servis edilmeye başlandı. Seçim öncesi bu manzaranın artması da kimseyi şaşırtmamaktadır.

Medyasını bu amaçla kuranların zaten medya ahlakı olmaz. Niyet doğruları öldürmek olunca, medya bunlar için katilin elindeki keskin bıçak gibi bir işlev görmektedir. Masum bir insandan katil, katilden de süt dökmüş kedi çıkarma özelliği de olan medyanın gücü, kirli algı oluşturmak için kullanılabilir. Zaten bu konuda binlerce örnek vardır. Başyazım içinde kullandığım resim bu durumun görsel izahıdır. Fotoğrafa bakın kaçan masum, kovalayan katil ama ekranlardan tam tersi gösterebiliyorlar.

Tüm bunları yine niye hatırlattım?

MHP Lideri Sayın Devlet Bahçeli’nin, Cumhurbaşkanımız Sayın Erdoğan ile gerçekleştirdiği Elbistan ziyareti esnasında yaşanan olaylar ve bunun özellikle CHP medyasında sunuluş tarzı da aynen bahsettiğim bu ahlaksız ve kirli algıcı medya özelliklerine uymaktadır. Bu medyanın tamamı “Devlet Bahçeli, Elbistan'da depremzedeleri azarladı” şeklinde bu haberi sunmuştur.

Evet, MHP Lideri Devlet Bahçeli aşırı öfkelenmiştir ve kızmıştır. Zaten bunu herkes gördü. Ama zaten konuşma depremzedelere duyulan acıyı ifade eden "Acımızın olduğu bir günde böyle sloganlarla Sayın Cumhurbaşkanımızın ve diğer yetkililerin burayı ziyaretini sabote etmeye hakkınız yok" diyerek başlıyor. Kalabalıktan pankartı indirmelerini ve sessiz olmalarını istiyor. Bunları söylerken de zaten bir vatandaşın elini, diğer eliyle samimiyetle tutarak konuşuyordu.

Depremin acılarının yaşandığı bir ortamda, zaten depremzedelere moral vermek için yapılan bir ziyaretin tam ortasında pankartlı gösteri düzenlemek ve slogan atmak zaten hiç kimse tarafından makul karşılanmaz. MHP Lideri Devlet Bahçeli’nin kızdığı ve öfkelendiği bu manzaradır. Depremin enkazı kalkmadan o pankartlar nerede ve nasıl hazırlanmıştır? Özne depremzede değil, yüklem ise depremzedeyi azarlama hiç değildir.

Gösteri yapılmadan bir talep olarak sessiz sedasız sunulsa bile depremin acısının yaşandığı ortamda bir iyi niyet olarak kabul görürdü.

Dün, MHP Genel Başkan Başdanışmanı Eyyup Yıldız’ın sosyal medya sayfasından paylaştığı bu konuyla ilgili açıklamasındaki “Liderimiz Devlet Bahçeli bu acılar yaşanmadan yaklaşık bir yıl önce ‘2023'e 100 İl 1000 İlçe ile daha güçlü gireceğiz diyerek Elbistan’ın il olmasına yönelik müjdeyi vermişti” şeklindeki açıklayıcı ifadeler, konunun Elbistan’ın il olma talebine yönelik bir kızgınlık olmadığını da gösteriyor.

"Acımızın olduğu bir günde böyle sloganlarla…” diye başlayan uyarıların zaten depremzede acısına sahip çıkması da ortada iken CHP medyasının uğraşacağı tek konu Türk siyasetinin kara mizahı Kemal Kılıçdaroğlu’nun tüm dünyanın “asrın felaketi” olarak gördüğü deprem felaketini "Bir algı operasyonuyla olayı çok fazla büyütüp sıyrılmaya çalışıyorlar. Asrın felaketiymiş. Başka ülkede niye böyle olmuyor?” şeklinde görmesiyle ilgilenmelidir.

"Acımızın olduğu bir günde böyle sloganlar atmayın, gösteri yapmayın” diyen bir duyarlılık mı?

 Yoksa 13,5 milyon insanımızı etkileyen, yüz binin üzerinde evin yıkıldığı, 45 bin insanımızın hayatını kaybettiği bir felaketi “Fazla büyütmeyin. Asrın felaketi değil” şeklinde gören zavallılık mı sorgulanmalıdır?

CHP medyasında ahlak olmadığı için, onlardan gerçek bir haber görmek mümkün değildir. Devlet Bahçeli yaraların sarılması, CHP medyası ise acılardan siyasi rant sağlama peşindedir. Olayın özeti de budur.