A Milli Takım Teknik Direktörü Vincenzo Montella’nın felsefesini oluşturduğu, başkanıyla, kentiyle, birbirinden uslanmaz isimleri oynatabilme becerisiyle lige damga vuran Adana Demirspor, Galatasaray karşısına ezberiyle çıktı. Sezona başladığı Patrick Kluivert’in gitmesinin hiç önemi yoktu. Her iki hoca döneminde çalışan Serkan Damla’nın taktik vermesinin de...

Galatasaray, Fenerbahçe’nin Beşiktaş derbisindeki olası puan kaybını hesaplayarak kazanmak istiyordu. Bir yandan da Şampiyonlar Ligi’nde oynayacağı kader maçı öncesinde moralini bozmak istemiyordu. Kora kor başladı maç. Galatasaray’ın alıştığının aksine konuk takım savunma yapmıyordu. Aldığı her topla, ayağa paslarla öne çıktı. Adana Demirspor. Oyunu daha geriden kurmak zorunda kalan sarı kırmızılı futbolcular, bu kez geniş alan buldukları zaman neler yapabileceklerini, ‘çok çabuk’ paslarla gösterdi. Sakatlığa bağlı form düşüklüğü ile uzunca süredir gol atamayan Icardi’nin, zekasıyla yönettiği hücum organizasyonu, derinlemesine oyun, savunma arkasına kaçan oyuncuların önüne bırakılan toplar ve kopya goller... VAR uyarısı ile gelen ‘net penaltı’ ikinci yarıda öncesinde konuk takıma umut oldu.

Galatasaray öyle bir ikinci yarı girişi yaptı ki, konuk takımın umutlarının kararmasını engelleyen Tete’nin kaçırdıkları oldu. Farkın açılmaması, oyunun sonuna doğru konuğun ataklarında gerilimi arttırdı. Oyunu bitiren Icardi’nin penaltıdan da olsa özlenen şarkısı oldu