Yıldıray Çiçek / TÜRKGÜN Cumhurbaşkanlığı adaylığı için debelenen ama hala “istenmeyen adam” durumundaki Kemal Kılıçdaroğlu öyle bir köşeye sıkışmış durumda ki, adeta yırtınıyor ve rolden role giriyor. Son tiyatrosunu da elektrik faturası üzerinden oynamaya başladı. Evin içinde Gulyabani filmindeki gibi dolaşıp duruyor. Haline kendi partilileri bile gülüyor. CHP’nin HD(P)KK’ya ve tüm terör örgütlerine yakınlığı sorgulanırken… CHP’nin terörist Demirtaş ve etki ajanı Osman Kavala’yı özgür bıraktırma sevdası tepki görürken… Kemal Kılıçdaroğlu’nun Fethullah Gülen’le telefonda konuştuğu iddiası cevapsız bırakılırken… Kemal Kılıçdaroğlu’nun içinde tek kelimelik Atatürk ismi geçmeyen 48 sayfalık “Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem Mutabakat Metnini” bir büyükelçiye gönderip redakte ettirdiği iddiasına susulurken… CHP’li belediyelerde yolsuzluklar, vurgun düzeni her gün haber olurken… Kemal Kılıçdaroğlu’nun yeni versiyon Gulyabani filmi çevirmesi kendi adına trajikomik oldu. CHP’nin genetiklerini tamamen bozan Kemal Kılıçdaroğlu’nun elektik faturası tiyatrosu inanın hükümsüzdür, etkisizdir ve istismar çabasıdır. Kemal Kılıçdaroğlu ve eşi Selvi Kılıçdaroğlu’nun karanlıkta otururken profesyonel fotoğrafçılara çektirdiği pozları görünce hem gülmeyi, hem öfkelenmeyi aynı anda yaşıyorum. Kemal Kılıçdaroğlu on binlerce ailenin geleceğini karartan, huzurunu, aile birliğini bozan, onlara acılar yaşatan, yıllardır yarattıkları terör eylemleriyle ülkemize çok büyük ekonomik zarar veren terör örgütü PKK’nın her unsuruna sahip çıkan biri olarak, eşi Selvi Kılıçdaroğlu da CHP’nin gazetesi Sözcü’nün bile “Operasyonda yaralanan Dilek, canlı bombanın arkadaşı çıktı” diye haberleştirdiği DHKP-C’li Dilek Doğan’ın cenaze törenine katılan biri olarak karanlık oda fotoğrafları nazarımızda mide bulandırıcıdır. Kılıçdaroğlu ailesi elektrik faturası tiyatrosunu bıraksın da geleceği kararmış şehit ailelerine, anasız, babasız bırakılmış şehit yavrularına terör örgütlerine sahip çıkmanın hesabını versin. Asıl hesap vermeleri gereken bu karanlık yüzleridir. Kemal Kılıçdaroğlu’nun CHP Genel Başkanı olduğu günden bugüne biriken en büyük borcu budur. Vatandaşın ödeyemediği elektrik faturası için sözde bu eylemi yaptığını söyleyen Kemal Kılıçdaroğlu, niçin söz konusu vatandaşın canı, malı olunca safı HD(P)KK oluyor? Koskoca CHP’nin Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, serbest bırakılmasını istediği terörist Demirtaş’ın PKK’lı teröristleri azmettirerek kaç askerimizi, polisimizi şehit ettirdiğini, masum vatandaşları öldürttüğünü bilemeyecek kadar ahmak olabilir mi? “Elektrik faturamı ödemeyeceğim” diyerek vatandaşı da isyana teşvik eden ve elektriği kesilen Kemal Kılıçdaroğlu’nun basit ve tribünlere oynayan bu siyaseti yüzünden aynı benzer eylemleri “CHP’li belediyelilere su faturası, doğalgaz faturası ödemeyin” şeklinde başlatırlarsa bu kaos ve krizin sonu nereye gider? CHP’li belediyeler hiçbir proje üretmeden borç batağına saplanmışken Kemal Kılıçdaroğlu niçin ateşle oynuyor ve evindeki karanlık odalarda Gulyabani gibi pozlar veriyor? Çaresizlik içinde debelenen Kemal Kılıçdaroğlu’na tavsiyemiz evinin mutfağında börekler açarak, karanlık odalarında pozlar vererek kendini komik hale düşürmesin. Cumhurbaşkanı adayı olmak ve bunun için ittifak ortaklarını etkilemek istiyorsa biraz ciddi adam olsun. Yoksa Ekrem İmamoğlu onu “ham yapacak” haberi olsun.