Çanakkale’de yaşanan olağanüstü kuraklık, içme ve sulama suyu sağlayan 9 barajın doluluk oranlarını ciddi şekilde düşürürken, yöredeki tarımsal ürünlerin kalite ve rekoltesinde de gerilemeye yol açtı. Meteoroloji Genel Müdürlüğü verilerine göre, kentte Trakya kesimi ve Biga Yarımadası “olağanüstü kuraklık”, iç kesimler “çok şiddetli kuraklık”, kıyı şeridi ise “şiddetli kuraklık” ile karşı karşıya bulunuyor.
Devlet Su İşleri 25. Bölge Müdürlüğü verilerine göre, Atikhisar Barajı’ndaki doluluk oranı geçen yıl yüzde 63 iken, 12 Eylül itibarıyla yüzde 51’e geriledi. Ayvacık Barajı yüzde 41,85, Bakacak Barajı yüzde 24,87, Bayramdere Barajı yüzde 48, Bayramiç Barajı yüzde 13, Zeytinli Köyü Barajı yüzde 29, Taşoluk Barajı yüzde 7, Tayfur Barajı yüzde 23 ve Umurbey Barajı yüzde 42,76 doluluk oranına sahip.

Boğaziçi Üniversitesi İklim Değişikliği ve Politikaları Uygulama ve Araştırma Merkezi’nden Prof. Dr. Murat Türkeş, Türkiye’nin uzun süreli bir kuraklık dönemi içinde olduğunu belirterek, “Eğer sonbahar yağışları beklenen düzeyde gelmezse Türkiye büyük bir olasılıkla üçüncü kurak yılı geride bırakacak” uyarısında bulundu. Türkeş, özellikle barajlar, tarım ve hidroelektrik santraller açısından mevcut sistemlerin kuraklığa uzun süre dayanamayacağını vurguladı.

Türkeş, baraj doluluklarındaki düşüşün yanı sıra önümüzdeki aylarda yağışların normallerin altında seyretme ihtimaline dikkat çekerek, su kaynaklarının daha verimli kullanılması gerektiğini söyledi. “Hala içme suyu ile bahçe sulanıyor, halı, araba ve balkon yıkanıyor. Bu durum ciddi su kaybına yol açıyor. Kuraklık yönetim planları çerçevesinde su havzaları ve ormanların kullanımını planlamalıyız” dedi.
Prof. Dr. Türkeş ayrıca, sonbahar ve kış aylarında hava sıcaklıklarının mevsim normallerinin en az 2 derece üzerinde olacağını ve bu durumun kuraklığı daha da şiddetlendireceğini aktardı. “Yer altı suları, göletler ve akarsular kuraklıktan ciddi şekilde etkilenecek. Kar yağışı artık eskisi kadar besleyici olmayacak” ifadelerini kullandı.

Çanakkale Ziraat Odası Başkanı Ufuk Ünver de kuraklığın tarıma etkisine dikkat çekti. Ünver, “Yağmur olmadığı sürece meyve ve buğday gibi ürünlerin kalitesi düşüyor, çiftçiler zarar ediyor. Barajların açık kanallarda olması suyun zayi olmasına neden oluyor. Kapalı sisteme geçilmesi ve damla sulama yöntemine geçilmesi şart” dedi.
Ünver, önümüzdeki yıllarda kuraklığın devam edeceğini belirterek, “Suyun öncelikli yatırım planına alınması ve tüm tarımsal alanlarda damla sulama sistemine geçilmesi gerekiyor. Böylece daha az suyla daha kaliteli ve yüksek verim alınabilir” uyarısında bulundu.
Çanakkale’de tarım ve su yönetimi açısından önümüzdeki aylarda alınacak tedbirler, bölgedeki üretimin sürdürülebilirliği için kritik önem taşıyor.