Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Ankara'nın Çankaya ilçesinde düzenlenen HAK-İŞ Konfederasyonu 50. Kuruluş Yıldönümü Programı'na katıldı.
Programda konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, burada önemli açıklamalar yaptı.
"HAK-İŞ KONFEDERASYONU FAALİYETLERİNDE EMEĞİ GEÇEN HERKESİ TEBRİK EDİYORUM"
Erdoğan'ın konuşmalarından öne çıkan satır başları şunlar:
Sizleri en kalbi duygularımla selamlıyorum. HAK-İŞ Konfederasyonu 50. Kuruluş Yıldönümü Programı'nda sizlerle birlikte olmaktan mutluluk duyuyorum. 50. yılın HAK-İŞ camiası ile birlikte sendikalarımız emekçilerimiz, ülkemiz ve milletimiz için hayırlı olmasını diliyorum.
Türkiye'de kardeş kavgasının zirve yaptığı bir dönemde bir nevi kardeşlik ve barış ocağı olarak kurulan HAK-İŞ Konfederasyonu faaliyetlerinde emeği geçen herkesi yürekten tebrik ediyorum.
"SENDİKALARIMIZIN VARLIĞI İŞÇİ İLE KAİMDİR"
Emekçinin davasını, hakkın, hakikatin ve adaletin davasını savunanlardan ebedi aleme göç edenlere Rabbim'den gani gani rahmet niyaz ediyorum.
HAK-İŞ'in eski Genel Başkanı, Çalışma Bakanımız, kıymetli yol ve dava arkadaşımız Necati Çelik'i bir kez de sizlerin huzurunda minnetle anıyorum. Hayatta olan dostlarımıza, büyüklerimize ve kardeşlerimize hayırlı, uzun ve bereketli ömürler temenni ediyorum.
"GÜNDELİK HAYATIN AKSAMADAN DEVAM ETMESİ EMEKÇİNİN SAYGI VE GAYRETİ SAYESİNDEDİR"
Değerli kardeşlerim, Rahmetli Mehmet Akif'in şu beytini konuşmamın hemen başında sizlere ve ekranları başında bizi takip eden vatandaşlarımıza hatırlatmak isterim. Akif merhum bakınız ne diyor; "Bekayı hak tanıyan, sa'yi vazife bilir; çalış, çalış ki beka şayi olursa hak edilir."
Mehmet Akif'in de ifade ettiği gibi, gündelik hayatımızın aksamadan devam etmesi emekçi kardeşlerimizin saygı ve gayreti sayesindedir. Türkiye'nin bugünlere gelmesine katkı sunanların en başında hiç kuşkusuz işçilerimiz, çalışanlarımız, emekçilerimiz geliyor.
"SENDİKALARIMIZIN VARLIĞI İŞÇİ İLE KAİMDİR"
Hangi sendika bünyesinde olursa olsun ülkemiz için çalışan işçi kardeşlerimi saygıyla selamlıyorum.
Örgütlü emek ve hak mücadelesi için sendikalar elbette vazgeçilmezdir. Fakat unutmayalım ki sendikalarımızın varlığı işçi ile kaimdir emekçi ile kaimdir.
İşçi olduğu için emekçi örgütlendiği için sendikalar vardır. Sadece sendikaların değil son tahlilde işverenin varlığı da o işi yapacak insan unsuruyla kaindir.
"ALIN TERİ İDEOLOJİYE İPOTEK EDİLEMEZ"
Biz bunları birbirine hasım gören birbirinin adeta kanlı bıçaklısı gören kökü dışarda ideolojik yaklaşımları reddediyoruz. Alın teri ideolojiye ipotek edilemez.
İşçiyle işvereni düşmanlaştıran anlayışın, şöyle bir geriye baktığımızda, emek mücadelesine katkıdan ziyade zarar verdiğini görüyoruz. Şurası bir gerçektir ki alın teri ve emek; hiçbir ideolojiye, hiçbir hizbe, hiçbir klik veya gruba ipotek edilemeyecek kadar kutsaldır, yücedir, hürmete layıktır.
İşçi ve işveren arasındaki ilişki, ancak hak temelli bir bakış açısıyla ele alındığında doğru bir şekilde anlaşılabilir. Bizim medeniyetimizde işçinin işveren üzerinde hakkı olduğu gibi, işverenin de işçi üzerinde hakkı vardır.
"YARIM ASIR ÖNCE BU ÇATIYI KURANLARIN MİRASINA LEKE SÜRDÜRMEDİNİZ"
Kardeşlerim, her fırsatta vurguluyorum. Son yarım asırda özellikle 23 yılda maruz kaldığımız saldırıları püskürtüysek bunda sizlerin çok büyük payınız var.
Köklerinize sahip çıktınız, emanete asla gölge düşürmediniz. Kurulan tuzakları boşa çıkardık. Yarım asır önce bu çatıyı kuranların mirasına leke sürdürmediniz.
"DEPREM BÖLGEMİZDE 90 MİLYAR DOLAR CİVARINDA HARCAMA YAPTIK"
2002'de milli gelirimiz 238 milyar dolardı. 2024'te 1,5 trilyon dolar sınırına getirdik. Kişi başına düşen milli gelir 3608 dolar 14 bin 756 dolara yükseldi. Merkez bankası rezervimiz 185 milyar dolar seviyesinde.
Ekonominin farklı başlıklarında bu başarılara imza atarken, deprem bölgemizde 90 milyar dolar civarında harcama yaptık. Bunlar yalnızca birer başlangıç.