Türkgün | Gündem | Türk Eğitim-Sen Genel Başkanı Geylan: "78 ilde ücretli öğretmen sayısı 86 bin 136’ya ulaşmıştır"

Türk Eğitim-Sen Genel Başkanı Geylan: "78 ilde ücretli öğretmen sayısı 86 bin 136’ya ulaşmıştır"

Türk Eğitim-Sen Genel Başkanı Talip Geylan, "Öğretmen atama sayısının yetersiz kalması nedeniyle, açık, ücretli öğretmenler aracılığıyla kapatılmaya çalışılmaktadır. Sendikamızın tespitlerine göre, 2024-2025 eğitim-öğretim yılında 78 ilde ücretli öğretmen sayısı 86 bin 136’ya ulaşmıştır" dedi.

Türk Eğitim-Sen Genel Başkanı Talip Geylan, "Öğretmen atama sayısının yetersiz kalması nedeniyle, açık, ücretli öğretmenler aracılığıyla kapatılmaya çalışılmaktadır. Sendikamızın tespitlerine göre, 2024-2025 eğitim-öğretim yılında 78 ilde ücretli öğretmen sayısı 86 bin 136’ya ulaşmıştır" dedi.

MUHABİR: Eylül Şahin

Türk Eğitim-Sen Genel Başkanı Talip Geylan, 2024-2025 eğitim-öğretim yılının sona ermesi vesilesiyle yazılı bir açıklama yaparak, eğitim sisteminin yapısal sorunlarına, öğretmen atamalarına, mülakat uygulamasına, proje okullarındaki keyfiyete, tayin süreçlerindeki mağduriyetlere ve öğretmenlerin ekonomik sorunlarına dair kapsamlı değerlendirmelerde bulundu. 

Geylan, eğitimin niteliğini doğrudan etkileyen konularda Milli Eğitim Bakanlığı’na çağrıda bulunarak, adalet, liyakat ve hakkaniyet ilkelerinin esas alınması gerektiğini vurguladı.

“Mülakat garabeti sona ermeli, objektif atama sistemi kurulmalı”

Geylan’ın açıklamasında en dikkat çeken konu, öğretmen atamalarında yıllardır uygulanan mülakat sistemi oldu. 2023 KPSS sonuçlarına göre ilk 20 bine girmesine rağmen mülakatlarda düşük puan verilerek elenen adayların yaşadığı mağduriyete dikkat çeken Geylan, “Yıllardır dile getirdiğimiz gibi, mülakat uygulaması hakkaniyet ilkesini ortadan kaldırmakta, ehliyet ve liyakati yok saymakta ve kul hakkının çiğnenmesine neden olmaktadır. Ne yazık ki mülakat sistemi yargı kararlarına rağmen ısrarla sürdürülmektedir” ifadelerini kullandı.

Türk Eğitim-Sen’in bu konuda açtığı davaların sonucunda bazı öğretmenler lehine iptal ve yürütmeyi durdurma kararlarının çıktığını hatırlatan Geylan, bu kararların uygulamanın ne kadar sorunlu olduğunu ortaya koyduğunu söyledi. “Talebimiz çok açık: İptal ve yürütmeyi durdurma kararları emsal kabul edilerek, 2023 KPSS’de ilk 20 bine girmiş tüm öğretmen adaylarının ataması yapılmalıdır” diyen Geylan, mülakatın tamamen kaldırılması ve öğretmen atamalarının sadece KPSS puan üstünlüğüne göre gerçekleştirilmesi gerektiğini belirtti.

“Ücretli öğretmen sayısı 86 bini geçti; bu, kabul edilemez”

Geylan, ücretli öğretmenlik uygulamasının eğitimin niteliği üzerindeki olumsuz etkilerine de değindi. Ülke genelinde 78 ilde görev yapan ücretli öğretmen sayısının 86 bin 47’ye ulaştığını belirten Geylan, bu kişilerin önemli bir kısmının eğitim fakültesi mezunu bile olmadığını vurguladı. “Bu sistemin adı öğretmen açığını kapatmak değil, eğitimi niteliksizleştirmek ve geçici çözümlerle günü kurtarmaya çalışmaktır” diyen Geylan, MEB’in 2025 yılı sona ermeden en az bu sayı kadar kadrolu öğretmen ataması yapması gerektiğini ifade etti.

Ayrıca, ücretli öğretmenlerin asgari ücretin dahi altında maaşla çalıştırıldığını hatırlatan Geylan, “Tüm öğretmen atamaları sadece kadrolu olarak yapılmalı; ücretli ve sözleşmeli istihdam modelleri son bulmalıdır,” dedi.

“Proje okulları bazı yapıların arka bahçesi hâline gelmiştir”

Son yıllarda sayıları hızla artan proje okullarında yaşanan keyfî uygulamaları da eleştiren Geylan, bu okullarda öğretmenlerin ve yöneticilerin liyakat dışı yollarla görevlendirildiğini ve bazı kadroların belirli yapılara tahsis edildiğini ifade etti. “Proje okullarında görev yapan öğretmenlerin hiçbir objektif kritere dayanmadan görevden alındıklarını gördük. Bu okullar, belli ideolojik ve siyasi yapıların arka bahçesi haline getirilmiştir” ifadelerini kullandı.

Bu durumu kabul etmenin mümkün olmadığını belirten Geylan, “Proje okullarının sayısı sınırlandırılmalı, öğretmen ve yönetici görevlendirmeleri merkezi sınav sistemi ve objektif kriterler doğrultusunda yapılmalıdır. Aksi takdirde eğitimde adalet ve güven duygusu daha da zedelenecektir” dedi.

“Tayin süreçlerinde yaşanan belirsizlik aileleri parçalıyor”

Eş durumu tayinlerinde yaşanan sıkıntıların her yıl binlerce öğretmenin mağduriyet yaşamasına neden olduğunu vurgulayan Geylan, “Her yıl aynı stres, aynı belirsizlik yaşanıyor. Öğretmenler, ailesinden uzak illerde görev yapmak zorunda kalıyor ve bu durum hem verimliliklerini hem de yaşam kalitelerini olumsuz etkiliyor” dedi.

2025 yılı için il dışı tayinlerde “sıraların çalıştırılması usulü”nün uygulandığını belirten Geylan, bu sistemin mevcut kontenjanların adil paylaşımını engellediğini ve yeni kontenjanların duyurulmadan sürecin tamamlandığını ifade etti. Geylan, “Yeni kontenjanlar ivedilikle ilan edilmeli ve öğretmenlere ikinci başvuru hakkı verilmelidir. Ayrıca il/ilçe emri hakkı tanınmalıdır” diyerek çağrıda bulundu.

“Unutulmamalıdır ki, aile birliği Anayasal bir haktır. Bu hakkın tesis edilmediği bir eğitim sisteminde, öğretmenden tam verim beklemek gerçekçi değildir,” şeklinde konuştu.

“Lise eğitimi reformu paydaşlarla birlikte yapılmalı”

Milli Eğitim Bakanlığı’nın gündeme getirdiği lise eğitimi reformuna da değinen Geylan, değişimlerin tepeden inme ve bilimsel temelden yoksun şekilde yapılmaması gerektiğini vurguladı. “Eğitimde yapılacak köklü değişiklikler, geniş bir istişare sürecine dayanmalı, sadece merkezi kararlarla değil; öğretmenlerin, velilerin ve sendikaların görüşleri alınarak şekillendirilmelidir” dedi.

Bu çerçevede Türk Eğitim-Sen olarak bir komisyon kurduklarını belirten Geylan, elde edilen verilerle bir çalıştay düzenleyeceklerini ve Bakanlığa kapsamlı bir rapor sunacaklarını söyledi.

“Mesleki eğitim güçlendirilmeli, üniversite tek yol olarak görülmemeli”

Üniversiteye giremeyen yüz binlerce gencin işsizlikle karşı karşıya kaldığını belirten Geylan, mesleki eğitimin önemine dikkat çekti. “Üniversite mezunu olmak, artık tek başına istihdam garantisi anlamına gelmiyor. Meslek liseleri, doğru yönlendirme ve yeterli destekle hem ülke ekonomisine hem gençliğe umut olabilir” dedi.

“Eğitim bütçesi artırılmalı, öğretmenler yoksullukla mücadele ediyor”

Geylan, eğitime ayrılan kaynakların yetersizliğini vurgulayarak, OECD ülkeleriyle Türkiye arasındaki uçuruma dikkat çekti. “İlkokul düzeyinde öğrenci başına yapılan yıllık harcama Türkiye’de 4.038 dolar iken OECD ortalaması 11.902 dolardır. Bu tablo sürdürülemez” dedi.

Öğretmenlerin ekonomik sorunlarına da değinen Geylan, “Mayıs 2025 itibarıyla açlık sınırı 25.374 TL, yoksulluk sınırı 82.000 TL’yi aşmış durumda. Eğitim çalışanları bu tablo karşısında eziliyor. Refah payı kalıcı hale getirilmeli, ek zam yapılmalı, ek ders ücretleri artırılmalı ve öğretmen maaşları yoksulluk sınırının üstüne çıkarılmalıdır” çağrısında bulundu.

“Hazırlık ödeneği tüm eğitim çalışanlarına asgari ücret düzeyinde verilmeli”

Hazırlık ödeneğinin yalnızca öğretmenlere değil, eğitim çalışanlarının tamamına verilmesi gerektiğini söyleyen Geylan, bu ödemenin en az asgari ücret düzeyinde olması gerektiğini ifade etti. “Eğitim bir ekip işidir. Hizmetliden memura, teknisyenden öğretmene kadar herkesin katkısı vardır. Hazırlık ödeneği bu gerçeği yansıtacak şekilde tüm çalışanlara verilmelidir” dedi.

Ayrıca okullarda yaşanan yardımcı personel eksikliğine de değinen Geylan, güvenlik görevlisi, memur ve hizmetli alımlarının kadrolu olarak yapılmasını talep etti.

“Eğitim çalışanlarına ve öğrencilere iyi tatiller, YKS adaylarına başarılar”

Açıklamasının sonunda bir yıl boyunca özveriyle görev yapan tüm eğitim çalışanlarına teşekkür eden Geylan, yaz tatilinin huzur ve sağlıkla geçmesini dileyerek, hafta sonu gerçekleştirilecek Yükseköğretim Kurumları Sınavı’na (YKS) girecek tüm öğrencilere başarılar diledi.

Yorumlar
Yorumlar yükleniyor...
Daha fazla yorum yükle...