Güvenlik güçlerimiz terörün kökünü kazımak için içeride ve dışarıda olağanüstü bir mücadele veriyor. Pençe- Kaplan Harekâtı büyük bir başarı ile devam ediyor. Kahramanlarımız hainleri saklandıkları her yerde arıyor, buluyor ve yok ediyor. Genelkurmay Başkanlığı, açıklamaları ile ihanetin kökünün nasıl kazındığını dünyaya duyuruyor. Bu muhteşem mücadelenin elbette bedeli de oluyor. Bütün gayretlere, gösterilen bütün dikkate rağmen şehadet şerbeti içen yiğitlerimizi Hakk’a uğurluyoruz. Bu kahramanlarımız için ne söylesek, ne yazsak, ne yapsak azdır. Hepsine rahmet diliyorum.

TARİH YENİDEN YAZILIYOR

En zor zamanlarda dâhi hiç vazgeçmedik, hiç taviz vermedik. Güzel ülkemizin varlığı, birliği, güvenliği ve geleceği için zaman zaman endişelensek de hiçbir zaman ümidimizi kaybetmedik. Devletimize ve milletimize hep büyük ve sonsuz bir güven duyduk. Bugün çok şükür her alanda iddialı, saygın ve etkin bir konumdayız. Bir taraftan terörün kökünü kurutuyor, diğer taraftan işgalcilerin, Bizans artıklarının, küreselcilerin kanlı planlarını bozuyor, milli menfaatlerimizin gereği neyse zerre geri adım atmadan onu yapıyor ve yolumuza devam ediyoruz. Koronavirüs salgını dünyayı esir alırken, biz her yere yardıma koştuk. Akdeniz’de Türk varlığı tarihteki yerine geri döndü. Suriye ve Irak’ta oldubittilere izin vermiyoruz. Bunları yaparken ne kimseden bir şey bekliyor, ne kimin ne dediğine bakıyoruz. Kendi kendimize yetiyor, kimseye eyvallah etmiyoruz. Hele bir Ayasofya’nın yeniden cami olarak ibadete açılması var ki, belki farkında değiliz ama tarih yeniden yazılmıştır. Ülkemizin varlığı ve güvenliği için yapılması gereken ne varsa hayata geçirilmektedir.

SAYIN BAHÇELİ’NİN VİZYONU

İşimiz kolay değildir. Katetmemiz gereken çok mesafe var. Ama yolumuz doğru, hedefimiz belirgindir. 15 Temmuz ihaneti bir dönüm noktası olmuştur. Cumhur İttifakı ile birlikte her şey değişmiş, milli uyanış şahlanmıştır. Türk milleti, MHP’nin bu süreçte üstlendiği görevi takdirle karşılamaktadır. Sayın Cumhurbaşkanı’nın, Cumhur İttifakı’nın önemini, MHP’nin misyonunu, Sayın Devlet Bahçeli’nin vizyonunu her fırsatta dile getirmesi bir hakkın teslim edilmesi kadar, geleceğe daha güvenle bakmamızın da teminatıdır. Bu ittifak var oldukça, ülke ve millet düşmanlarının hiçbir şansı olmayacağını aklı başında olan herkes görüyor, biliyor ve kabul ediyor. Bu kararlılık, ülkemiz ve milletimizle hesabı olanları ürkütmüştür. Kimin ne dediğinin, ne yaptığının farkındayız. Düşman düşmanlığını yapıyor, bize düşen de direnmek, yaşatmak ve yüceltmektir.

İRADEMİZ KESİNDİR

Ülkemiz bir beka sorunu yaşarken siyasi hesaplar yapılamazdı. Böyle tarihi bir görev üstelenmiş MHP’ye, malum kesimin planlı ve kasıtlı biçimde saldırılarını kesintisiz biçimde sürdürdüğünü hayretle izliyoruz. Özellikle CHP sözcüleri ve ipi kopuklar yalan, iftira ve karalamada tam bir yarış içindeler. Şimdi onlara indikleri treni taşlayan, başka FETÖ kalıntıları da eklendi. Cumhur İttifakı karşısında taca çıkmış olmanın da kızgınlığı ile kendilerini kaybetmiş durumdalar. Bu güruha bir defa daha hatırlatalım: MHP için ülkenin varlığı, birliği, güvenliği ve geleceği her şeyden önce gelir. Bunu da çok veciz biçimde, “önce ülkem” diyerek ifade etmiş, programına yazmış ve bütün dünyaya ilan etmiştir. MHP’nin duruşu bu kadar net, siyaseti bu kadar berrak, yaptıkları bu kadar açık ve kesin olmasına rağmen, hâlâ neyin peşindesiniz? MHP doğru bildiğinden hiç şaşmadı. Dün ne söylediyse bugün de onu söylüyor. Muhalefet yapmak başka bir şeydir, ülkenin felaketine seyirci kalmak başka bir durumdur. MHP’nin basit siyasi hesaplar, küçük menfaatler için ülkenin bölünmez bütünlüğünü feda edebileceğini zannedenler gaflet içindedir. Konu vatan olunca, konu millet olunca, konu devlet olunca her şey değişir, katı ve sarsılmaz irade her şeyi yıkıp geçer. Bu uğurda taviz yoktur, teslimiyetin esamesi okunmayacaktır. Milliyetçi Hareket Partisi menfi ve meşum niyetlere karşı devletiyle, milletiyle yan yana, omuz omuzadır. Milli uzlaşma ve ortak akılla biriken meselelerin üzerine gitmek zorunluluktur.

SIRA TÜRKİYE’YE GELİRDİ

Zor bir coğrafyadayız. Her zaman güçlü olmak, uyanık durmak ve tedbiri elden bırakmamak gerekiyor. Suriye ve Irak huzur bulmadıkça bize de huzur yoktur. Akdeniz’deki kararlılığımızı kırmak için kalleş planlar yapıldığı açıktır. Hiçbir şekilde taviz veremeyiz. Libya’da Hafter’in sonunun getirilmesi birçok dengeyi değiştirecek, hem bu ülkeye, hem bölgeye huzur getirecektir. Eğer planlanan kanlı oyunların tamamlanmasına izin verseydik, hiç şüphesiz sıra Türkiye’ye gelecekti. En küçük bir gevşeme gösteremeyiz. Her ne pahasına olursa olsun bütün kirli oyunları bozmak ve kendi varlığımızı ve birliğimizi her şeyin önünde tutmak bir mecburiyettir. Hepsiyle başa çıkarız. Yeter ki birliğimiz, bütünlüğümüz tam olsun. Bu ülkenin bölünmez bütünlüğünden yana olan hiç kimsenin buna itirazı olamayacağı gibi, destek olmak ve bu zor dönemi el birliği ile atlatmak için siyasi hesapları bir kenara bırakmak gerekiyor. CHP ve yancılarının hâlâ anlayamadığı nokta burasıdır.