Yıldıray Çiçek / TÜRKGÜN HDP’nin terör örgütü PKK’nın siyasi uzantısı olduğundan, emir ve talimatları Kandil ve İmralı’dan aldığından şüphesi olan bir tane vatandaş var mı? Olabilir mi? Mümkün değil… HDP zaten bölücü terör örgütü PKK’ya yardım ve yataklığını açıktan yapıyor, PKK’nın güdümünde siyaset yaptığını alenen ifade ediyor. Her şey bu kadar ortada iken Anayasa Mahkemesi’nde kapatılma dosyası görüşülecek HDP’nin kapatılmaması mümkün mü? O da mümkün değil… İspanya’da terör örgütü ETA’nın siyasi uzantısı olarak faaliyet yürüten Batasuna sırf “terörü kınamadığı” için kapatılırken; Türkiye’deki HDP’nin araçlarında terörist ve silah taşıyan, terörist cenazelerine katılan, terör kamplarına ziyarete giden, terör örgütü propagandası yapan Eşbaşkanlarına, milletvekillerine ve belediye başkanlarına rağmen kapatılmaması mümkün değildir. Zaten öyle bir karar Türk yargısı eliyle terör örgütü PKK’yı meşrulaştırma ve ödüllendirme olur. Anayasa Mahkemesi bundan önceki tüm terör olaylarının onaycısı, bundan sonra yaşanacak terör olaylarının destekçisi konumuna düşer. Zaten normal hukuk düzeni işlemiş olsa HDP bugüne kadar çoktan kapatılmıştı… Bugüne kadar faaliyet göstermesi bile mucizedir... “HDP meşru ve legal” propagandası yapanların hali de yasal başvuruyla “Hayvan Sevenler Derneği” gibi dernekler kurup, binalarında kumar oynatmaları, fuhuş yaptırmalarına benziyor. Bu dernekler yasal başvuruyla kuruldu diye yasal olmayan tüm iş ve işlemleri meşru mu sayılacak? HDP’nin hali de aynı bunlar gibi… HDP yasal başvuruyla kuruldu diye asker, polis şehit edilmesine, masum insanların öldürülmesine yardım ve yataklık hakkı mı kazanıyor? Yasal başvuruyla kurulmuş HDP kapatılmasın da terör faaliyetlerine devam mı etsin? Yasal başvuruyla kurulmuş HDP kapatılmasın da İmralı-Kandil hattında kan taşeronluğu mu yapsın? Yasal başvuruyla kurulmuş olması ne tür suç işlerse işlesin görmezlikten gelinme, sonsuz suçsuzluk kredisi mi tanıyor? Bir başka ahmaklık da, “Bundan önce de PKK’nın birçok partisi kapatıldı da ne oldu? HDP de kapatılırsa ne olacak?” tarzındaki propagandalarla HDP’yi kurtarmaya çalışanların çabasıdır. O zaman yargı kimseye ceza vermesin. “Hırsızlık yaptı ceza aldı da ne oldu, cinayet işledi ceza aldı da ne oldu, adam yaraladı ceza aldı da ne oldu?” şeklinde uzatacağımız örneklerle ülkeyi suç işleyenlere teslim edelim. HDP’yi kurtaracak yargı Türk yargısı olamaz. Olsa olsa yargı içine sızmış çete olur. O yüzden herkes haddini ve sınırlarını bilerek HDP’ye hukuk neyi gerektiriyorsa onun muamelesini yapmalıdır.