Artık takımların ve futbolcuların yorucu maç takvimine dayanacak halleri kalmadı. Yorgunluklar had safhada. Karagümrük 32 günde 8, Gaziantep ise 33 günde 9 maç yapmış. Her iki takımın geçmiş maçlarına baktığımızda genelde gollü sonuçlar görüyoruz. İlk yarıda iki takım da gol atmayı hep ikinci planda düşündü. Böylesine yoğun bir takvimde takımların önce gol yememeyi hedeflemesi de normal.

Gaziantep’in göbekten Maxim ve Mirallas ile geliştirmeye çalıştığı atakları önlemeye çalışırken Biglia ve Bertolacci sarı kart göreceklerini bilerek faul yaptılar. Ama bu iki faul ile belki de takımlarını 2 gol yemekten kurtardılar.

Başkan Süleyman Hurma’nın oluşturduğu kadro öylesine tecrübeli ki, herkes nerede ne yapacağını çok iyi biliyor. Antep’in, takımı fazla tanımayan yeni teknik adamı Pinto, ikinci yarıya Nogueira’suz çıkınca, Balkovec, Ndao, Borini gibi marka isimler ağırlıklarını koyup bir anda maçı kopardılar. Kaptan Biglia kendisinin akıllı oyununun yarı sıra, takımını tam bir şef gibi idare ediyor. 4. sarı kartını görüp hafta sonu oynayamayacak olması, rakip Başakşehir için büyük avantaj. Kaleci Aykut, alt ligden gelmesine rağmen performansıyla takımına güven veriyor Dün de 2-0 dan sonra yaptığı kurtarışlarla maçın kahramanı oldu.

Ali Palabıyık tecrübesinde ki bir isime maç hafif geldi. O da hata yapmadı zaten. Yapmacık jest ve mimikleri göze hoş gelmiyor.

Atatürk Olimpiyat Stadı Şampiyonlar Ligi finaline özenle hazırlanıyor. Zemini de çok güzel. Rüzgar panelleri yenilendi, ancak geçen hafta Süper Kupa finalinde gördük ki bu panellerde yetersiz. Umarım maçın oynanacağı 29 Mayıs günü çok rüzgar olmaz.