ABDULLAH Avcı, Avrupa Ligi başladığından bu yana yapamadığını yapabilmek için, Slovan Bratislava karşısına rotasyon iddialarını bir kenara bırakırcasına, sahaya neredeyse tam kadro çıktı. Maçtan önce biraz da kaynağı Avcı olan ‘rotasyon’ iddiası belki rakibi yumuşatmak, biraz da Avrupa’da hiç kazanamamış takımın ligi düşüneceğini hissettirmekti.
Maç öncesinde böyle bir duygu yaratan Avcı, Avrupa Ligi’nde alabileceği ilk galibiyetin yolunu açmak için güçlü bir kadro, iyi bir kulübe ile maça çıktı. Orta alanı Mohammed Elneny, Oğuzhan Özyakup’un yönlendirme ve savunma becerisine bırakan Avcı, tek forvet gibi görünen Umut Nayır’ın arkasına hareketli, baskı yapabilecek Tyler Boyd, Abdoulay Diaby, Caner Erkin üçlüsünü koyarak maça başladı.
Hedef rakibi, kendi sahasına sıkıştırmak, önde başlayan savunma ile hem kendi kalesini korumak hem de rakibi hataya zorlamaktı. Oyuna pozisyonla başladı, ancak, beklediği kadar etkili olamadı Beşiktaş. Kaleyi bulmasa da gol girişimlerinde bulundu. Topun arkasında kaldı. Tempoyu yükseltmeden, sakin sakin kazanmaya yönelik oynadı. Ev sahibinin yumuşak, ancak kendisine sıkıntı veren baskısından sıyrılmak isteyen Slovan Bratislava topu ileriye doğru itmeye çalıştı.
Orta sahada engellenen bir iki girişiminden sonra Beşiktaş’ın savunma organizasyonunda bulduğu ilk boşlukta, her iki takım adına kaleyi bulan ilk şutta öne de geçti. Beşiktaş’ın eşitlik için kontrolsüz çıktığı sırada ani ataklarla Siyah-Beyazlı kaleyi zorladı.
İkinci yarıya ligde başarı sağlayan görüntüsüne döndü Abdullah Avcı. Adem Ljajic’i santrfor arkası şütörü, Boyd’un yerine Georges NKoudou’yu oyuna alarak iki kanadı gerçek sahiplerine bıraktı. Sağdan Diaby, soldan Nkoudou, ortadan Umut, arkasında gezgin Ljajic...
Bu değişiklikler Abdullah Avcı’nın bu maçı gerçekten istediğinin işaretiydi. Konuk takım, kalesine gelen baskıyı kala- balık ve dikkatli bir savunma ile engellerken, ani ataklarla Beşiktaş’tan daha etkili pozisyonlara imza attı.
Bu süreci yeni bir sıkıntı yaşamadan geçen Beşiktaş, dakikalar ilerledikçe baskısını ve rakip ceza alanı içindeki etkisini arttırdı. Umut Nayır’ın direkten dönen vuruşu umut, hemen bir dakika sonra Enzo Roco’nun vuruşu da umudun skora yansımasıydı.
Kalan dakikalar büyük heyecan, büyük gerilim içinde geçti. Avrupa için umudu ve gruptan çıkma şansı kalmamış Beşiktaş, kazanmak için çok çalıştı. Tribünlerde bulunan az sayıda taraftar, son dakikaları ayakta geçirdi. Tempolu, baskılı, saldırgan, istekliydi futbolcular... Uzatmalardaki penaltı ilk galibiyeti getirdi.
Bu oyun, istek, kazanma arzusu, “Keşke ilk dört maçta da böyle oynansaydı” dedirtti.
