Malum, bu ülkenin CHP diye bir partisi, onun da Kemal Kılıçdaroğlu adında bir genel başkanı var. Siz bakmayın, “Mustafa Kemal Atatürk’ün kurduğu partiyiz” demelerine. Ne Atatürk’le, ne Cumhuriyet’le, ne Türk milletiyle hiçbir ilgi ve alakaları kalmamıştır. Bugünkü varlık sebepleri nerede bir Türk düşmanı varsa, Türkiye Cumhuriyeti devletinin varlığı kimi rahatsız ediyorsa onlarla ortaklık kurmak, işlerini kolaylaştırmak ve yıkım için bütün imkânlarını seferber etmektir. Bu cümleyi asla bir siyasi değerlendirme olarak kurmuyoruz. Olanı, yaşananları, kendi söylediklerini ve yaptıklarını hatırlatıyoruz. Nitekim, böyle olduğu içindir ki, Türkiye Cumhuriyeti ve Türk milletiyle meselesi olan herkesin ümidi hâline gelmişlerdir. FETÖ’den PKK’ya kadar bütün terör örgütlerinin de, Mavi Vatan’dan rahatsızlık duyan Yunanistan’dan Fransa’ya bütün ülkelerin de, Türkiye’nin kendi savunma sanayisini geliştirmesini açık şekilde istemeyen ABD’nin de CHP ve yancılarını koruyup kollaması, övüp desteklemesi bu söylediklerimizin kesin ve belgeli ispatıdır.

FAYDALI HER ŞEYE İTİRAZ ETTİLER

Sicilleri ortadadır. Bu ülkenin hayrına olacak her ne varsa, mutlaka karşısına dikilir, zorluk çıkarır, bozmak için ellerinden geleni yaparlar. Zeytin Dalı’ndan Fırat Kalkanı’na, Barış Pınarı’ndan Gara’ya kadar terörü bitirmek için yapılan bütün harekâtlara PKK ve PYD’den önce CHP karşı gelmiş, karalamış ve hatta hesap sormaya kalkışmıştır. Mavi Vatan’ımızı teminat altına alan her girişime Yunanistan, Rum Kesimi ve Fransa’dan önce “Ne işimiz var Libya’da?” diyerek CHP itiraz etmiştir. S-400’leri niye aldığımızı ilk sorgulayan CHP’dir. Tank Paleti Fabrikası üzerinden ülkemizin savunma sanayiindeki yüksek başarılarına kara çalan ilk odak ne acıdır ki, yine CHP olmuştur. Türkiye’yi geçtik, Azerbaycan’ımızın Ermeni işgalindeki topraklarını kurtarmak için başlattığı harekâta Paşinyan’dan önce CHP sözcüleri karşı çıktı.

CİDDİYE ALINACAK HİÇBİR ÖNERİLERİ YOK

Akla şu soru gelebilir. CHP gibi bir partinin bu ülke ve millet için hiç mi faydalı bir tarafı yok? Bu sorunun cevabını her ortamda biz de arıyoruz. Hatta bu köşeyi takip eden bütün okuyucularım bilirler ki, zaman zaman bu konuda sorgulamalar da yapıyoruz. Ancak, biz duymadık, görmedik ve bilene duyana da rastlamadık. Ekonomiden teröre, dış politikadan eğitime, yargıdan sağlığa kadar aklınıza ne gelirse, CHP veya yancılarından aklı başında, bu ülke gerçeklerine uygun, heyecan veren bir değerlendirme, farklı ve iddialı bir bakış açısı duyan varsa beri gelsin. Kılıçdaroğlu zaman zaman çıkar, bazı konularda madde madde öneriler sıralar. Sonra bir bakarsınız ki, bunların neredeyse tamamı ya uygulanmıştır, ya zamanı geçmiştir veya meselenin özüyle hiçbir ilgisi ve alakası kalmamıştır.

MUHTARLARA ÖZEL KALEM!

Duyduğunuz zaman gülmekle ağlamak arasında gidip geldiğiniz, tamamen Kılıçdaroğlu’na ait sihirli formülleri de elbette unutmuyoruz. Daha birkaç gün önce işsizliği çözmek için bulduğu muhteşem formül bunlardan birisidir. “10 milyon işsizimiz var. Her muhtarlığa bir kişi, özel kalem müdürü olarak atanırsa mesele biter” diyor. Bu bir şaka değil, Kılıçdaroğlu’nun ciddi olarak Türk milletiyle paylaştığı işsizliğe dair çözüm önerisidir. Biz de, kendisine bir katkı yapalım: Olmuşken muhtarlarımıza birer sekreter, birer makam aracı ve o aracı kullanacak sürücü de verilsin. Böylece hem muhtarlarımızı rahatlatmış, hem de işsizliği tamamen çözmüş oluruz! Artık çok iyi biliyoruz ki, CHP iktidar olursa, 10 milyon işsizi muhtarlıklara özel kalem müdürü olarak atayıp işsizliği bitirecek!

TERÖR VE EKONOMİ ÖNERİLERİ!

Başlamışken, Kılıçdaroğlu’nun terörü nasıl bitireceğini de anlatalım! FETÖ’yü mağdur görüyorlar ve muhtemeldir ki, bir genel afla hepsini salıp kaldıkları yerden devam etmelerine imkân vereceklerdir. YPG’yle bir meseleleri olmadığını peşinen ilan ettiler. PKK’nın da siyasi uzantıları ile zaten ortak hareket ediyorlar. Kravatlı terörist Selahattin Demirtaş’la birlikte masaya oturup, Kandilli katillerden gelen talepleri karşılayarak bu meseleyi kökünden çözecekleri ve Türkiye’yi lime lime edecekleri bir sır değildir. Geriye kalıyor ekonomi. Onun formülünü de yine Kılıçdaroğlu açıklamıştı. Uyuşturucu ticareti yapan adamdan, organ ticareti yapan adamdan, kara parayla devleti dolandıranlardan vergi alacak ve bu vergilerle açları doyurup yoksulluğu bitirecek! Bu paralarla yatırım yapıp, kalkınmayı sağlayacak!

EN İVEDİ SORUN

Neresinden bakarsak bakalım, hep aynı yere geliyoruz. Bu CHP varken, bizim başka bir düşmana da, başka soruna da ihtiyacımız yok. Bugünkü CHP ülkenin en ağır, en ciddi, en ivedi sorunudur. Bu acı durum genel olarak zilletin bütün unsurları için geçerlidir. Daha da vahim olanı, bu sorun gün geçtikçe daha da ağırlaşmaktadır.