CHP teşkilatları, medyası ve hatta üyeleri ile birlikte Davutoğlugilleri savunmak için seferber olmuş durumda. İP’in başı Davutoğlugiller için sevinç naraları atıp, kutlama yapmakla kalmadı milletvekili kiralamayı da teklif etti. Bu nasıl bir “gelecek” ise FETÖ ve PKK’yı da çok ama çok mutlu etti.

               İstihbaratçılar bir olayı çözmeye çalışırken ilk baktıkları şey, ortadaki durumun kimlerin işine geldiği, kimleri sevindirdiği, bunun yanında kimleri mağdur ettiğidir. Bu genellemeyi birçok alanda kullanarak doğru sonuca ulaşmak mümkündür. En çok da siyasi gelişmeleri doğru okumaya yarar. Nitekim, sadece Cumhur ittifakı ve zillet ittifakının kimlerin işine geldiğine, kimleri üzüp sevindirdiğine bakmak çok ama çok iyi bir fikir veriyor. Seçmeni elbette bu değerlendirmenin dışında tutuyoruz. Bizim kastımız bu ülke ve milletle meselesi olanların duruşu ve pozisyonudur.

İP’İN SİYASİ SEYRİ

         Daha güncel bir meseleye gelelim. Siyaset sahnesine en son çıkan partilerden birisi İP’tir. MHP üzerinde oynana kirli oyunları, yapılan ama sonuç alınamayan operasyonları bir kenara bırakarak soruyorum, İP’in kurulmasına en çok sevinenler, kutlama yapanlar, meydan okuyanlar kimlerdi? Başta FETÖ, sonra PKK, onun ardından CHP. Hatta CHP o kadar memnun oldu, o kadar sevindi ki, İP’i aleni biçimde korumaya aldı. Bütün değerleri yerle bir ettiği gibi, siyasi varlığını dahi tehlikeye atarak İP’e tarihte görülmemiş bir şekilde destek verdi. 15 milletvekilini ağlaya ağlaya istifa ettirerek İP’e kiraladı. Memnun olanlar elbet de CHP ile sınırlı değil. PKK uzantısı HDP açık ve net şekilde İP’e yardım için yollara düştü. Kandilli katiller bile İP’e oy verme çağrıları yaparken, Meclisteki PKK uzantıları ile ittifak kuruldu. İP’de minnettarlığını PKK söylemlerini tüzüğüne yerleştirip Selahattin Demirtaş’a özgürlük çağırısı yaparak gösterdi. Dışarıdan sevinç nara atanları da bunlara ekleyin. İP’in niye kurulduğunu, kime hizmet ettiğini ve nereye gittiğini bu tablo en küçük bir itiraza yer bırakmayacak şekilde belgelemiyor mu?

GEÇMİŞİNİ GELECEK YAPTI

         Şimdi aynı ölçüyü Davutoğlugillerin “Gelecek” dedikleri yapılanmaya uygulayalım ve bu partini kimin ve hangi odakların geleceği olacağını görelim. Gelecek’in mimarı Ahmet Davutoğlu’nun siyasi sicili herkesin malumudur. Açıkladığı program bu sicile son derece uygundur. Milli devlete düşman, Türkiye’yi lime lime eden, ayrıştıran, çatıştıran, her türlü etki ve yönlendirmeye açık hale getiren, terör örgütleri ile mücadele yerine müzakereyi öngören bir parti hedefi ortaya koymuştur. Yani, Davutoğlu geçmişini, “Gelecek” yaptı. Parti kurucularını da bu hedefe uygun isimlerden seçtiği anlaşılıyor. Dolayısı ile artık, “herkes siyasi parti kurabilir, ne var bunda” bahanelerinin ötesine geçilmiştir. Elimizde doğru değerlendirme yapacak malzeme var. Davutoğlu AK Parti’de bakanlık ve başbakanlık yaparken CHP’nin itiraz ettiği, en sert şekilde eleştirip hedefe koyduğu her ne varsa, tamamı “Gelecek” projesi olarak partinin tüzüğünde mevcuttur.

TOZ KONDURMUYORLAR

         Bunu şunun için söylüyorum: CHP ve İP, Davutoğlugilleri değerlendirirken, “o zaman başkaydı, başka şeyler söylüyor, başka işler yapıyordu. Şimdi değişti, dönüştü ve bizim kabul edip onaylayabileceğimiz bir noktaya geldi” diyemezler. Peki, Davutoğlu varlık sebebine ve siciline uygun bir parti kurmasına rağmen, bundan en çok memnuniyet duyan, en çok destek veren, en ateşli biçimde savunanlar kimler? Şu tesadüfe bakınız ki, en başta CHP. O kadar ki, başta Kemal Kılıçdaroğlu ve parti yönetimi olmak üzere bütün CHP’liler, teşkilatları, medyası ve hatta üyeleri ile birlikte Davutoğlugilleri savunmak için seferber olmuş durumdalar. Ne söz söyletiyorlar, ne toz konduruyorlar. Davutoğlugillerin AK Parti’den koparacakları zerre miktarda kalacak dahi olsa CHP’yi mest etmiş durumda.

PASLAŞMANIN GÜZELLİĞİNE BAKIN!

         Başka kimler seviniyor ve ayakta alkışlayıp, kucaklamak için kollarını açıyor? Bu sorunun cevabını bir televizyon kanalındaki haber programında bulduk. İP’in başı Davutoğlugiller için sevinç naraları atıp, kutlama yapmakla kalmadı bir de, açık mesaj gönderdi. “Milletvekili desteği verebilirim” dedi. Yani CHP’nin kendilerine yaptığını, onlar da Davutoğlugiller için planlıyorlar. Paslaşmanın güzelliğine bakar mısınız? Sonra da dönüp hep birlikte millet iradesinin kutsallığından, demokrasinin erdeminden, hak ve ahlaktan, dürüstlük ve şeffaflıktan dem vuruyorlar. Bütün bu değerlerin aslında kendileri için bir malzeme olmaktan ileri gitmediğini, ibret verecek biçimde Türk milletinin önüne koyuyorlar.

DAHA NE OLMASI GEREKİYOR?

         Bu nasıl bir “gelecek” ise FETÖ ve PKK’yı da çok ama çok mutlu etti. Bu terör örgütlerinin ve uzantılarının yaptıkları paylaşımlarda zil takıp oynadıklarını hayretle izliyoruz. Elbette bunların ağababaları da çok mesut, çok bahtiyar, çok ümitli, çok heyecanlı. Doğru yere, doğru adrese, doğru kişilere icazet verdiklerini anlamış olmanın mutluluğunu yaşıyorlar. Kısacası şudur: Türkiye ile meselesi olan, Türk milleti ile hesabı bulunan her kim varsa, alayı “gelecek” adına bayram yapmaktadır. Bu durumda başka bir lafa, başka gerekçeye, başka yorma gerek var mı? Kurulan partinin kimler için “gelecek” oluşturduğunu anlamak için daha ne olması gerekiyor?