Fatih Altaylı ve deve kuşu politikası

Konu tarım olunca yıllarca çözümsüzlük ve çaresizlik duygusunu “Teke Tek Bilim” programını izlerken yaşadım. Şimdilerde de pek fazla bir şey değişmedi diyebilirim. Özellikle Sayın Altaylı’nın Youtube kanalında konu tarım olunca, bu duygum katlanarak artıyor. Üzülmemek elde değil. Yaşadığım bu duygular günlerdir yazmamı engelliyor. Yazsam ne olacak, neye yarayacak? Birkaç kez yazdım, değişen bir şey olacak mı? Sorusunu devamlı kendime soruyorum. “Aynı Fatih, aynı Altaylı ve yine aynı programları”. Sonra içimi kemiren başka bir duygu; suskunluğun suçluluk duygusu yaşatması… 

Sevgili Altaylı, TV programlarıyla (tarım programları hariç) izlenen, yazılarıyla (tarım yazıları hariç), Youtube kanalı programında (tarım programları hariç) izlenen bir kişilik. Dolayısıyla bizim toplumda öyle bir anlayış var ki Fatih Bey’e cevap verdiğimde “Fatih Altaylı’ya sataşıyor, oradan prim yapacak” gibi bir algı oluyor, maalesef. Gerçekten Fatih Altaylı Bey’e cevap vermek istemiyorum.  Ama zaman zaman cevap vermeye mecbur kalıyorum. Çünkü “özellikle tarım ve paydaşları konusunda Sevgili Altaylı ya yanlış yönlendiriliyor ya yanlış biliyor ya da tribüne oynuyor.”

İnsan bazen suçluluk duyar. Çünkü yazdıkları kadar yaz(a)madıklarından, yaptıkları kadar yap(a)madıklarından, söyledikleri kadar suskunluğundan da sorumludur. Daha önceden “Bilen bilmeyen herkes tarımı konuşuyor” başlıklı yazımı düşündüm ve vicdanım; yaz, söyle, yanlışa ortak olmadığını haykır diye dürttü beni. Ve oturdum, yine yazıyorum işte Sevgili Fatih Altaylı.

Youtube kanalı programında pestisitle ilgili “özellikle pestisit konusunda duyarlılığı artırdım ve pestisitle ilgili yayınlar dönemi yaşandı” diye sözler söyleyip arkasından Tarım ve Orman Bakanlığının test ücretlerine yüzde 400 zam yaptığını belirtip bu konu da “Tarım Bakanlığının Deve Kuşu Politikası” uyguladığını söylediniz. 

Sonraki programınızda Tarım ve Orman Bakanlığı yaptığı yanlışın farkına vardı ve analizdeki artış oranlarını geri çektiğini belirtiniz. İzahı olmayan şeyin mizahı olur diye düşündüren bir durum. Sayın Altaylı; neyin peşindesiniz, ne yapmaya çalışıyorsunuz? 

Tarım ve Orman Bakanlığı ve temsilen Sayın İbrahim Yumaklı’yı takip ettiğim kadarıyla Ağrı’nın Doğubayazıt ilçesinde yaşayan girişimcinin köyünde kurduğu “deve kuşu çiftçiliği”ne il müdürlüğü vasıtayla destek sağlamak olmuştur. “Deve kuşu politikası” adına bütün hikâye bu.

Asıl sizin “deve kuşu politikası” üzerine doktora yaptığınızı düşünüyorum. Ayrıca Sayın Altaylı’nın 16 Mayıs 2023 yılına kadar asıl “deve kuşu politikasını” çalıştığı kurum ve kuruluşlarda “fevkaladenin fevkinde” olarak yaptığına inanıyorum. 

Youtube kanalında programı izledikten sonra kendi kendime Sayın Altaylı’da sonunda tarım uzmanı olmuş dedim. Konu tarım olunca öyle saçma sapan yorumlar yapılıyor ki, insanların aklını karıştırmaktan başka bir şeye yaramıyor maalesef. Öyle bir algı var ki “halkımız pestisitli ürünler tüketiyor, yabancılara reva görülmeyen ürünleri Türk halkı tüketiyor. Artık elimizde hassas test cihazlarıyla gezmeliyiz. Güvenilir gıdaya güvenle ulaşım diye bir şey yok. Gıda tedarik zinciri bitik. Bu ülkede hiçbir yerde pestisit analizi yapılmıyor. İllerdeki Gıda Kontrol Laboratuvar Müdürlüklerinin kapılarına kilit vuruldu. Yapmayın etmeyin kardeşim! Yıllarca çiftçilik öldü, çiftçiler perişan, traktörüyle beraber bütün alet ekipmanlarını sattı, çiftçi adeta yiyecek ekmeğe muhtaç algılarınız sonucunda çiftçinin, üreticinin itibarını bitirdiniz. Yetmedi sayenizde tarım sektörü ve paydaşlarının itibarını da yerle bir ettiniz. Ne Ziraat Mühendisi ne Gıda Mühendisi ne Veteriner Hekim ne de çiftçi-üretici mesleğini gönül rahatlığıyla söyleyemiyor. Bu hale getirdiniz, maalesef.  Ne sahadan ne de çiftçiden haberiniz var. Bakanlığın, Araştırma Enstitülerinin çalışmalarından bihaber yaşıyorsunuz. 

01 Ağustos 2024 tarihinde yayınlanan “Gıda Kontrol Laboratuvar Müdürlüğü Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik” kapsamında 18 Şubat 2022 tarih ve 31754 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Gıda Kontrol Laboratuvarları Yönetmeliği'nde “Bakanlık tarafından gönderilen resmî kontrol numunelerinde uygulanacak analiz ücretleri 31/1/2015 tarihli ve 29253 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı Döner Sermaye İşletmeleri Uygulama Yönetmeliğinde yer alan esaslara uygun olarak Bakanlıkça belirlenir. Resmî kontrol numuneleri için belirlenen fiyat tarifesine uyulması zorunludur.” hükmünden sonra “Özel gıda kontrol laboratuvarları özel istek analizlerinde Bakanlıkça belirlenen analiz ücretlerinden daha düşük bir fiyattan analiz hizmeti veremezler.” hükmü getirilmiştir.

Sayın Altaylı; Tarım ve Orman Bakanlığı Gıda Kontrol Laboratuvarlarında uygulanan analiz ücretleri, 31.01.2015 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı Döner Sermaye İşletmeleri Uygulama Yönetmeliği’nin 8 inci maddesinin ikinci fıkrasında bulunan “Üretimi yapılan aşı, serum, biyolojik ve kimyasal maddeler ile tahlil, analiz, muayene, kontrol ve sertifika hizmet satış bedeli ilgili Genel Müdürlüğün görüşü alınmak kaydıyla Başkanlıkça yapılır.” hükmüne uygun olarak belirlenmektedir. 

Sayın Altaylı; 

2024 yılı Aflatoxins Analiz fiyatı: 1300 TL (KDV Hariç)

2025 yılı Aflatoxins Analiz fiyatı: 1600 TL (KDV Hariç) Artış Oranı yüzde 23’tür.

2024 yılı Ham Protein Analiz fiyatı: 500 TL (KDV Hariç)

2025 yılı Ham Protein Analiz fiyatı: 700 TL (KDV Hariç) Artış Oranı yüzde 40’dır.

2024 yılı Pestisit Analiz fiyatı: 1768 TL (KDV Hariç)

2025 yılı Pestisit Analiz fiyatı: 1800 TL (KDV Hariç) Artış Oranı yüzde 1,8’dir.

TÜRKAK ın almış olduğu akreditasyon payının 1/1000’den 1/100’e çekilmesi sebebiyle 2025 yılında fiyat artışı yapılmayıp sadece yüzde 1’lik düzeltme payı olarak tek cihaz için 1.800 + yüzde 20 KDV olarak düzeltilmiştir.

Fatih Bey, sizin bahsettiğiniz yüzde 400’ler olsa olsa özel laboratuvarların Tarım ve Orman Bakanlığı Gıda Kontrol Laboratuvarlarında uygulanan analiz ücretlerinin altında kalamaz ibaresinden sonra özel laboratuvarların yapmış olduğu artış oranları olabilir. Ayrıca da özel Laboratuvarlarında analiz ücretleri ürünler genelinde hepsinde analiz artış oranları yüzde 400 değildir.   

Yapılan analizlerde; analiz kaplarından tutun, kullanılan çözeltilere ve kullanılan cihazların hassasiyetleri son derece önemlidir. Dolaysıyla merdiven altı yapılan analizlerin de önüne geçilmesi yönünde tüketicilerin lehinedir. Ürünün veya testin onaylanmış üretim ve denetim koşulları dışında daha ucuza ama daha kalitesiz ve sağlıksız olarak üretilmesine, test edilmesine karşı çıkmak adına Bakanlığın yapmış olduğu çalışmalardır. 

İşte bütün hikâye bu Sayın Altaylı. Yine “ya yanlış yönlendiriliyor ya yanlış biliyor ya da tribüne oynuyorsunuz.”

Son söz: Unutmayalım ki rakamlar yanlış söylemez ancak rakam söyleyen yanlış söyleyebilir, hele de bilmediği konularda!... Aslında ülkemizin bugün en büyük sorunu akla uygun-mantıklı düşünmemek. Sevgili Fatih Altaylı, akla uygun düşünme diye bir şey kalmadı.

Daha önce yazmıştım tekrar altını çize çize yazıyorum. Yıllar boyu yanlış gazla büyütüldük, okutulduk. Yaşıtlarımız olan yabancılar “doğru yetiştirilip markaların ve buluşların altına imzalarını atarken.” Büyüklerimiz 75’li yaşlarda nasıl Cumhurbaşkanı yardımcısı olurum, 70’li yaşlarda nasıl milletvekili olurum hesabını yapar hâlde; gençlik ise “yediği yarım ekmek arası dönerin son lokmasıyla içtiği ayranın son fırtını her seferinde nasıl denk getiririm telaşı içinde!” Kadere bak ki ben ise Sevgili Fatih Altaylı’ya cevap yazmakla meşgulüm.

Yüreği vatan için, Türk milleti için, devlet için ve ülke tarımı için atan, kalbinde vatan sevgisi olan ve nabzı önce vatan diye çarpan, güzel ülkemin “delilerine” selam olsun!