Devlet Bahçeli liderliğinde 28 yıl

6 Temmuz 1997... Türk siyasi tarihinin dönüm noktalarından biri. Merhum Alparslan Türkeş’in vefatının ardından Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanlığı görevine Devlet Bahçeli'nin seçildiği gün.

Türk milliyetçiliği davasının, çelikten bir irade ve derin bir devlet aklıyla temsilinin yıl dönümü.

Bu sadece bir bayrak değişimi değil; aynı zamanda bir inancın, bir duruşun ve bir ülkü mirasının kararlılıkla geleceğe taşınmasıdır. O günden bugüne Devlet Bahçeli ile geçen 28 yıl, vakarın, sabrın, azmin ve hassasiyetin adı olmuştur.

Türk milleti tarih boyunca nice badirelerden geçmiş, nice zorluğu birlik, inanç ve ülküyle aşmıştır. Bu yüce milletin bağrından çıkan Milliyetçi Hareket, tam 28 yıldır Bilge Lider Devlet Bahçeli’nin engin ferasetiyle yön bulmakta, sağlam bir duruşla yol almaktadır.

Bu 28 yıl, vatanın bekasına adanmış bir ömrün, millet sevgisiyle yoğrulmuş bir ülkü yolculuğunun adıdır. Devlet Bahçeli, sadece MHP’nin değil, Türk milletinin de kutlu davasını sırtlanmış, her şartta devletin yanında durmuş bir liderdir. Liderliği; ilkelerden sapmadan, milletin değerlerinden ödün vermeden nasıl sürdürüleceğinin örneğidir. Bir şahsiyetten öte bir duruşun, bir davanın, bir inancın vücut bulmuş halidir. 

Siyasetteki etik ilkeler çerçevesindeki mücadelesi tarihi bir örnek lider olarak milletin hafızasında yerini almıştır. 

Sayın Bahçeli, yalnızca bir siyasi partinin genel başkanı değil; aynı zamanda büyük Türk milletinin sesi, vicdanı ve dirayetli temsilcisidir. 

Bugün geriye dönüp bakıldığında, Devlet Bahçeli’nin çizgisi hiç değişmemiştir. Siyasette zaman zaman kaybolan “nezaket, basiret ve devlet aklı” O’nun liderliğinde yeniden anlam kazanmıştır. En çetin tartışmalarda dahi nezaketi elden bırakmayan, en büyük kriz anlarında dahi devletin ve milletin lehine çözüm üretmeyi bilen bir liderlik sergilemiştir.

Bugün O’nun adı, siyasi hasımlarının dahi saygı duyduğu bir "bilge lider" olarak anılmaktadır. Çünkü O’nun liderliğinde kin ve nefret değil; sevgi, merhamet ve adanmışlık ön plandadır. Bu da O’nu sadece ülküdaşlarının değil, tüm Türkiye'nin ortak değerlerinden biri hâline getirmiştir.

Zaman olmuş susarak konuşmuştur, zaman olmuş bir cümlesiyle dengeleri değiştirmiştir. 

Siyasette zaman çabuk geçer; koltuklar gelip gider, sloganlar değişir, liderler çıkar ve kaybolur. Ancak bazı isimler vardır ki; onlar sadece bir parti değil, bir dönemin ruhunu temsil eder. Devlet Bahçeli, bu ruhun tam 28 yıldır taşıyıcısı olarak Türk siyasetinin merkezinde yer almaktadır.

MHP, bu 28 yıl boyunca ne eğildi, ne büküldü. Duruş önemsendi, oy oranı değil. Çünkü Milliyetçi Hareket, makam için değil, vatan için siyaset yapan bir yapı oldu. 

Eleştiriler de oldu elbette. Yine de Sayın Bahçeli, sert rüzgârlara boyun eğmedi; “Fırtınanın şiddeti ne olursa olsun, martı sevdiği denizden asla vazgeçmez” yaklaşımıyla vatanından, milletinden asla vazgeçmeyerek bu eleştirileri göğüsledi.

Bugün Sayın Bahçeli, yaklaşık 60 yıllık siyasi tecrübesiyle sadece partisinin lideri değil, siyaset hafızası olarak Türk siyasetinin kalıcı Bilge Lideridir. 

Kimi zaman bir cümlesiyle gündemi belirledi, kimi zaman da suskunluğu tartışmaları dindirdi.

Sayın Bahçeli’nin en büyük mirası; bu ülkenin çocuklarına, gençlerine vatan aşkını aşılamasıdır. Ülkü Ocakları birer mektep oldu, ülkücülük bir duruş, bir kimlik olarak yeniden ayağa kalktı. Gençler Sayın Bahçeli’de sadece bir siyasetçi değil, bir dava adamı gördü. Ülkü Ocaklarıyla gençliğe vatan aşkını miras bıraktı.

Siyaset, çoğu zaman kişisel çıkarların ve partisel kaygıların ön planda tutulduğu bir alan olarak algılanır. Ancak Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı Devlet Bahçeli, işte bu genel algının çok ötesinde bir duruş sergileyen istisnai liderlerden biridir. O’nun siyaset anlayışı, aynı temel ilkeye dayanıyor: “Önce ülkem ve milletim, sonra partim ve ben.” Bu ilke sadece bir söylem değil, Devlet Bahçeli’nin bütün siyasi çizgisinin omurgasını oluşturan bir duruştur. 

Devlet Bahçeli bugün de aynı ilke ve kararlılıkla mücadelesini sürdürüyor: “Lider Ülke Türkiye” vizyonunu bir hedef olmaktan öte, bir mecburiyet olarak görüyor. Terörün her türlüsüne karşı net ve kararlı bir duruş sergileyerek, “Terörsüz Türkiye” idealini hayata geçirmek için siyaset üstü bir sorumlulukla hareket ediyor.

Devlet Bahçeli’nin çizdiği bu rota, Türk milletinin sadece bugünü değil, ortak geleceğini de şekillendirecek bir yol haritasıdır. 

Türk milleti, vatana, millete ve mukaddes değerlere adanmış bu kutlu duruşu asla unutmayacak, unutturmayacaktır.

Milliyetçi Hareket Partisi’nin ve Milliyetçi-Ülkücü camianın gururla izinden yürüdüğü, gölgesinde büyüdüğü Bilge Lider Devlet Bahçeli’nin genel başkanlığında süregelen bu 28 yıllık kutlu yürüyüşün; Türkiye’nin birliğine, dirliğine ve bekasına adanmış bu anlamlı yolculuğun, Türklüğün çelik iradesi, sarsılmaz kalesi ve yolbaşçısı olarak daha nice yıllara ulaşmasını yürekten temenni ediyorum.

Cenab-ı Allah Bilge Lider Devlet Bahçeli’yi Yüce Türk Milletinin başından eksik etmesin. Varlığı daim olsun.