Hiç uzatmaya, sündürmeye gerek yok, en baştan söyleyelim, çocuklarımızın her sabah okullarda cıvıl cıvıl söylediği “Türküm,

doğruyum,

çalışkanım,

İlkem;

küçüklerimi korumak, büyüklerimi saymak, yurdumu, milletimi özümden çok sevmektir.

Ülküm; yükselmek, ileri gitmektir.

Ey büyük Atatürk! Açtığın yolda, gösterdiğin hedefe durmadan yürüyeceğime ant içerim.

Varlığım, Türk varlığına armağan olsun.

“Ne mutlu Türküm diyene!” sözlerini barındıran Andımızdan rahatsız olanlar her kimse Türklük ve Atatürk düşmanlarıdır.

Doğru olmaktan, çalışkan olmaktan, küçükleri korumaktan, büyükleri saymaktan, milletini sevmekten’ imtina duyan bizzat ruh hastası ve sapıklardır.

Böyle olmasa bir kişi bu sözlerin neresinden rahatsız olur ki?

MHP Lideri Sayın Devlet Bahçeli, dün yaptığı açıklamayla bu manada herkese haddini bildirdi ve tüm Türk milliyetçilerinin duygularına tercüman olan bir açıklama yaptı.

Bu düşmanlık konusunda dururlar, durmazlar artık bu onların bileceği bir iş…

Ama Türkiye’de milli şuurun ölmediğini herkes biliyor.

Andımız konusunda ortaya konan tepki de bunun işaretidir.

Andımızdan en çok rahatsız olanlar, bölücü terör örgütü pkk, siyasal İslamcılar ve bunların uzantılarıdır.

AKP’nin pkk ve fetö ile yol yürüdüğü zamanlarda Andımız kaldırılmıştı.

O dönem pkk’nın siyasi uzantısı olan ve kapatılan (BDP’de) Eşbaşkanlık yapan Gültan Kışanak "Geç kalmıştır fakat bu ülkede her sabah çocuklara yalan söyleten, ırkçılık ve ayrımcılık içeren bu metnin Türkiye'nin hayatından çıkartılması önemlidir. Bunu çok önemli bulduğumuzu ifade etmek istiyorum." Şeklindeki açıklamasıyla bu mutluluğunu ifade etmişti.

Şu an terör örgütü pkk’ya yardım ve yataklıktan cezaevinde olan, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın bile artık 'Bu söylediğiniz kişi bir teröristtir' diyerek tarif ettiği pkk’lı Selahattin Demirtaş, 2011 yılında BDP Eşbaşkanı iken ilköğretimde öğrencilere okutulan Andımız’ı boykot kampanyası başlatmış, Diyarbakır İl Milli Eğitim Müdürlüğü’ne başvurarak kızı Delal Demirtaş’ın okulda Andımız faaliyetine katılmayacağını bildirmiş ve şunları söylemişti: Kızımın anadilde eğitim hakkı tanınmazken, her gün andımız adı altında ırkçı söylemler içeren bir metnin okutulmasını kabul etmiyor, çocuklara yönelik bu şekilde bir uygulamayı insan hakkı ihlali olarak görüyorum. Bugünden itibaren kızımın bu etkinlikten fiili olarak uzak tutacağımı belirtiyor, andımız faaliyetinin resmi olarak da kaldırılmasını ve kızımın resmi olarak bu uygulamadan muaf tutulmasını talep ediyorum." 

***

Görülüyor ve anlaşılıyor ki, pkk açılımı yapıldığı günlerde andımızın okullarda okutulması yasaklanarak yapılan, terör örgütü pkk’ya bir kıyak ve hayat öpücüğü olmuştur.

15 Temmuz darbe girişimi sonrası “hatamızı anladık, aldatıldık” diyerek bu yanlıştan dönen ve pkk-fetö terör örgütleriyle gerçekten ciddi bir mücadele veren AKP içinde, şimdi Danıştay’ın Andımızla ilgili kararına çıldırmış gibi saldıranların amacı nedir?

Bu kripto pkk ve fetö damarı niçin AKP içinde ayağa kalkmıştır?

Danıştay’ın Andımız kararına ilk tepki gösteren kişinin "Fethullah Gülen bu ülkenin yetiştirdiği değerli bir kıymettir. Seversiniz sevmezsiniz ama değerli bir insandır, bilge bir insandır.Bu ülkenin milli ve manevi değerlerine bağlı nesillerin yetişmesi için hizmetini yapıyor. Her şey de açık. Devletin denetimi gözetimi altında açık.Her şey göz önünde olan... Hakkında savcılık kararı olmayan birine çete derseniz ona haksızlık edersiniz" diyerek geçmişte FETÖ’yü savunan Bekir Bozdağ olması tesadüf mü?

FETÖ’nün azılı yazarlarından biri olan Ali Ünal ile birlikte 1999 yılında "Medya Aynasında Fethullah Gülen (Kozadan Kelebeğe)" adlı kitabı hazırlayan ve geçmişi Fethullah Gülen övgüsüyle dolu olan, Atatürk düşmanı Mustafa Armağın’ın Andımıza düşmanlığı ve AKP’lileri “Kazanımlarınıza sahip çıkmazsanız bir gün elinizden alırlar. Höt deyince mevzileri terk edenler tarihte şerefli bir yer edinemezler.” şeklinde tahrik etmesi tesadüf mü?

Geçmişte "Fethullah Gülen Hocaefendiye Allah’tan acil şifalar diliyor, geçmiş olsun dileklerimi iletiyorum. Selam ve dua ile..." mesajını yayınlamış olan Memur-Sen ve Eğitim-Bir-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın’ın Türkiye genelinde “Andımız” düşmanlığı için eyleme geçmesi tesadüf mü?

Geçmişte "Ey bu işlerin mimarı, bu önemli çalışmaların oluşmasını sağlayan ve şu anda ABD'de bulunan sayın Fethullah Gülen, bu çabalarınız işte böyle çiçek oluyor, ağaç oluyor, şimdi coşkuyla on binlerle buluştu, bütün Andolu'yu geziyorlar. Sayın Fethullah Gülen yüreğimiz buruk, siz olmadan coşamıyoruz. Dönün artık, özledik" diyen program sunucusu Erkan Tan’ın “1930'ların 1940'ların dünyasında faşizmin devlet politikası olduğu yıllarda, dünyada hakim olan uygulamalardı bunlar. Geç söyle aynanın karşısında "Türk'üm, doğruyum, çalışkanım yasam küçüklerimi korumak büyüklermi saymak" söyle. Yani çocuklara zorla söyletmek istediğin şeyi madem çok seviyorsun her sabah geç aynanın karşısına söyle oğlum.” diyerek izleyiciyle dalga geçmesi tesadüf mü?

Bunların hepsi, geçtiğimiz yıllarda hükümet eliyle Diyarbakır meydanında bölücülere okutulan Apo’nun mektubuna alkış tutan ve söz konusu Andımız olduğunda kuduran çevrelerdir.

AKP içinde, Türklük düşmanlığı yapan fetö-pkk kripto damar Andımızı bahane ederek yanardağ gibi faaliyete geçmiştir.

Atatürk heykellerini kastederek “Köpek leşi gibi sürüklendiğini göreceksiniz” diyen sözde İslamcı Kadir Mısıroğlu ile Atatürk'ün heykellerini yerde sürükleyen ateist pkk'yı birleştiren ortak nokta çok belli iken, Andımız konusunda bunlar asla bizi yanıltmıyorlar!

15 Temmuz darbe girişimi sonrası, pkk ve fetö mücadelesinde doğru adımlar atan, Türklük konusunda geçmişte yaptığı hataları tekrarlamayan Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın bunlara karşı dikkatli olması gerekiyor.

“Hani 'Çılgın Türkler' diyorlar ya ama bu millet 'İmanlı Çılgın Türkler'' diyen Erdoğan…

“Bağlayamaz bir kuvvet bu kasırga milleti/ Tarihlere sorun ki bize “Ölmez Türk” derler.” Şeklindeki Harbiye marşını okuyan Erdoğan…

“Türk oğlu Türk'ünü denize dökeceksin Yunan mı ulan bu! neyi denize döküyorsun?" diyerek CHP milletvekiline tepki gösteren Erdoğan…

“Türk milleti ali cenap bir millettir. “ diyen Erdoğan…

Büyük Türk milliyetçisi Hüseyin Nihal Atsız’ın “Kahramanlar can verir /Yurdu yaşatmak için...” şiirini okuyan Erdoğan…

"Milletimizin Gazi'ye hürmeti sonsuzdur. Milletimizin Mustafa'ya saygısında en küçük bir tereddüt yoktur. Milletimizin Kemal'le de en küçük bir sorunu bulunmuyordur. Milletimizin soyadı olarak kendisine verdiği Atatürk konusunda da hiçbir sıkıntısı olmadığını gayet iyi biliyoruz. " diyen Erdoğan…

Daha geçtiğimiz günlerde Moldova ziyaretinde Gagauz Türklerine “Sizlerden dilinize sahip çıkmanızı, çocuklarınıza Gökoğuz Türkçesi'ni öğretmenizi, bu sayede ortak Türk tarihimizi, kültürümüzü ve benliğimizi canlı tutmanızı bekliyoruz. Gökoğuz Türkçesi'ni unutmayın, unutturmayın. Diğer Türk topluluklarıyla akrabalarınız olsun. Türk Cumhuriyetleri'yle bağlarınızı muhakkak geliştirin. Unutmayın, biz Adriyatik'ten Çin Seddi'ne uzanan 300 milyonluk büyük bir aileyiz." şeklinde seslenen Erdoğan…

Bu sözlerinizde samimiyseniz AKP içindeki Atatürk ve Türklük düşmanı kripto damarı artık susturunuz!

Sayın Erdoğan, Gagauz Türklerine daha üç gün önce verdiğiniz nasihatler “Türküm, doğruyum, çalışkanım…” diye and okuyan çocuklarımızdan niye esirgeniyor?

“Ağaç yaş iken eğilir” diye boşa dememişler.

Milli şuurla, Türklük bilinciyle yetişen çocuklar 300 milyonluk aileye ihanet etmez.

Sayın Erdoğan, gelin geçmişteki hataları tekrarlamayalım.

“Bölücü terör örgütü” istedi diye kaldırılan Andımız, Danıştay kararına uygun bir şekilde tekrar okullarımızda okutulmaya başlansın…

pkk’lı Demirtaş’ları, fetö’cüleri mutlu etmeyin…

Terörle mücadelenin sürdürüldüğü şu günlerde, Afrin’de mücadele eden kahraman bir askerimizin “Biz 7 yaşında yağmurun altında titreyerek “Varlığım Türk varlığına armağan olsun” derken şaka yapmıyorduk. Bunu herkes böyle bilsin” sözünü asla unutmayın. Türkiye’yi böyle yetişen vatan evlatları korur…

“Keşke Yunan galip gelseydi” diyen Kadir Mısıroğlu gibi, “Türkiye’deki Atatürk-İnönü heykellerini de Kürtler yıkacak ve yıktıracak. Başka kesimlerde böyle bir siyasi ideolojik dinamik göremiyorum” diyen Mustafa Armağan gibi Atatürk düşmanı müptezeller değil…

Anlaşılıyor ki, fetö-pkk temizliği daha yeni başlayacak…

“Varlığını Türk varlığına armağan edenler” ne kadar çoğalırsa, işte o zaman Türk milleti daha güçlü olur.