Daha dün “öpmek” için her yolu denedikleri ele, bugün “tükürmeye” kalkan hadsizlere cevabını verince Metin Ergun denen “Prof” bozuntusu, onlara yaltaklanmak için benimle ilgili Adamın mesleği 'kara çalmak'. Çoluğunun çocuğunun karnını böyle doyuruyor. Efendisi emrediyor, o da hedef şahıs kim ise hemen ona kara çalıyor. Anlaşılan Efendi @musavatiyiparti başkanı hedef seçmiş. O da 'kara çalma'ya başlamış. Ne de olsa çocukların rızkı söz konusu.” şeklinde bir twit attı.

Onun attığı bu twitten sonra, kendisiyle ilgili ben de birçok twit attım. Kendisine, Yazı İşleri Müdürlüğü’nü de yaptığım Kutlu Sesleniş dergisinde mahlasla MHP Lideri Devlet Bahçeli hakkında yazdığı yazıyı hatırlattım, kendisinin kaç TL milletvekili maaşı aldığını ve bu maaşı nerelerde, nasıl harcadığını yahut bir yere bağışlayıp bağışlamadığını sordum. Bu yazıyı yazana kadar kendisinden henüz cevap da gelmedi. Bu yazıyı yazmadan bir gün önce de Özür dilemek için vaktin var Metin Ergun! Yarın çok geç olacak! Çocuk rızkı konusu midene, boğazına, beynine, yüreğine oturacak !” diye de son kez sosyal medya hesabım üzerinden uyardım kendisini…

Ben milletvekili olma uğruna dostlarını, arkadaşlarını, namusunu, şerefini, davasını satan çok insan gördüm, düşük karakterli böyle çok insan tanıdım.  Bu Metin Ergun yeniden milletvekili olma uğruna hangi boyutunda kendini sattı bilemiyorum.

Ama onun bilmesi gereken bir durum var. Benim kalemim kimseden emir ve talimat almaz. Bir Ülkücü için davasını ve liderini savunmak için talimat alması da zaten züldür. Türkiye’nin en çok dava açılan yazarlarından birisiyim, bugüne kadar bana açılan davalar içinde “İftira, yalan” içerikli bir tane bile dava yoktur. Açılan davaların hepsi de kalemimin sertliği yüzündendir.

“Kara çalmak” nedir?

Öptüğünüz ele, haysiyetsizce yaptığınız nankörlüğü yazmak mı?

Davaya ihanetinizi deşifre edip, dönek olduğunuzu söylemek mi?

CHP’nin kucağında meclise girmeseydiniz, barajı aşıp milletvekili olamayacağınızı hatırlatmak mı?

HDP’nin çakma yan ürünü gibi, pkk’nın eylem ve söylemlerine sahip çıkmanızdaki maskenizi düşürmek mi?

Söyle “Prof” bozuntusu nedir kara çalmak?

MHP’de iken milletvekili maaşı aldın, şimdi İP denen partide yine milletvekili maaşı alıyorsun?

Sen kendini ne sanıyorsun da, benim çocuğumun rızkına kara çalmaya çalıyorsun?

Sen kendinin vahiy yoluyla milletvekili olduğunu mu sanıyorsun?

Sen aldığın milyarlarca maaşı ne yapıyorsun, nerede harcıyorsun?

Nerelerde harcadığını yazalım mı?

Sen aldığın milletvekili maaşını bir hayır kurumuna bağışlıyorsun da bizlerin mi haberi yok?

Benim maaşımın beş katı maaş alıp, birde utanmadan “çocuk rızkı” üzerinden ne diye terbiyesizlik yapıyorsun?

Sizin sürünerek çıktığınız o makamlara, önümüze gelen fırsatlar, imkânlar olduğu halde dönüp bakmadık. Benim bu konularda nasıl duruş sahibi olduğumu Liderim de, dava arkadaşlarım da çok iyi bilir.

Biz davamızı, liderimizi makamlarda yükselmek için değil, sadakatle hizmet ve gönülden bağlılık adına savunuruz. Böyle bir şeref ve onur şahsıma ömür boyu yeter!

Ben, o yüzden sırtımda hesap ve planlama yükü taşımıyorum, o yüzden özgürüm. Sizler gibi makam, mevki, para için kılıktan kılığa girmiyorum.

Satın alınmıyor, satmıyorum!

Liderden başka da hiç kimseye “eyvallahım” yok!

O yüzden “Prof” bozuntusu yanlış kişiye bulaştın, yanlış kişiye çattın!

Ömrüm yettiğince, kalemim var olduğu müddetçe sizin gibilerle mücadelem hep sürecek. Sen ona istediğin kadar “kara çalma” de, ben maskenizi düşürmeye devam edeceğim.

Milletvekili olmak için sürekli siyasi sürüngenlik yapan Metin Ergun, Yazı İşleri Müdürlüğü yaptığım Kutlu Sesleniş dergisinde “İlteriş Uzunoğlu” sahte ismiyle “Liderin Yürüyüşü” başlıklı bir yazı yazmıştın. Hatırladın mı?

Niye sahte isimle o yazıyı yazmıştın?

İleride döneklik yapacağını bildiğin için arkanda delil mi bırakmak istemedin?

Ne diyordun o yazında; “Ummadıkları tarafından sırtından hançerlendi, belli etmedi, yürüdü”

Ne diyordun o yazında; ”Güç odaklarıyla işbirliğine girmesini önerenler oldu, dikkate almadı. Milli iradeye inandı”

Ne diyordun o yazında; “Yarı yolda bırakanlar oldu. Üzüldü, durmadı, yürüdü”

Ne diyordun o yazında; “Çadırı karıştırmak isteyenler çıktı, izin vermedi, çadırını düzenli tuttu.”

Ne diyordun o yazında; “İftira üstüne iftira atanlar oldu. Üzüldü, acıdı, iftira atmadı, ahlakı meşale edindi. Yürüdü.”

Ne diyordun o yazında; “ Fırsat gözleyenler oldu. Fırsat vermedi. Yürüdü”

Ne diyordun o yazında;  “Gitmesini isteyenler oldu. ”Emanet” taşıyordu. Bırakmadı. Yürüdü”

Ne diyordun o yazında; “Yarı yolda bırakanlar oldu. Dönüp “neden” diye sormadı. Yürüdü.”

Ne diyordun o yazında; “Yol bulmak” isteyenleri, yolundan kenara itti. Yürüdü”

Ne diyordun o yazında; “İlkesizliği tavsiye ettiler. İlkelerini rehber edindi. Yürüdü”

Bu yazısında daha neler diyordu, neler…

Aslında adam 2006 yılında kendi yapacaklarını yazıyormuş…

“Hançerleme, fırsat kollama, ilkesizlik, yarı yolda bırakma, yol bulma, iftira atma, çadırı karıştırma…” gibi ne ararsan hepsi kendinde çıktı.

İşin garip tarafı nedir biliyor musunuz?

Bu yazısından 5-6 yıl sonra yani 2012 tarihinde, MHP içinde “Meral Akşener fitnesini” ilk yaratan bu Metin Ergun idi. İlginçtir ortada adı- sanı olmayan Meral Akşener için, MHP Genel Merkezindeki odasında gizlice sağı-solu arayıp “MHP Genel Başkanı olmalı” diye kulisler yapıyordu. Niye bunu yapıyordu?

Tekrardan Muğla MHP milletvekili adayı yapılmamıştı. Bunun intikamını almak için kıvranıyordu. MHP’den kovulması böyle başlamıştı.

O tarihlerde, bu “Prof” bozuntusu, bu fitne kulislerini yaparken, bunun savunduğu “tükürükçü” şahıs da milletvekili olamadığı için Meral Akşener gibilere “DYP artıkları” diyordu. Şimdi bu körler, sağırlar “iyi tiyatro” sahnesinde birbirini ağırlayıp bizlere hakaret ediyorlar.

Metin Ergun konusunda yazacaklarım çok ama yazmıyorum!

Terbiye ve ölçülerimi zorlamak istemiyorum!

Metin Ergun, Allah bağışlasın senin de iki evladın varmış. Bir daha benim çocuğumun rızkı üzerinden bu alçak yorumları yapar, davaya ve liderime bağlılığımı çocuk rızkı üzerinden değerlendirmeye kalkarsan emin ol, çok pişman olacağın adımı atmış olacaksın!

O yüzden git şimdi milletvekili maaşını bana bulaşmadan rahat rahat ye…

Yoksa o milletvekili maaşın yazacaklarım yüzünden gerçekten midene oturur.

Yancısı olduğunuz CHP ve HDP ile ne gibi ortak projelerde başarılı olursunuz, onlara kafa yor…

MHP’ye ve bizlere bulaşma. Sana çok ciddi tavsiyemdir…