Milliyetçi Hareket Partisi Genel Sekreter Yardımcısı ve İzmir Milletvekili Tamer Osmanağaoğlu “Adım Adım 2023; Köyüm Benim Sohbet Toplantıları ” kapsamında Bingöl Genç’te önemli açıklamalarda bulundu.

MHP'li Osmanağaoğlu şu ifadeleri kullandı;

Sözlerimin başında; Liderimiz Sayın Devlet Bahçeli’nin talimatlarıyla ve Genel Merkezimizin koordinasyonunda gerçekleştirilen “Komşum Nasılsın” temalı programlarımız kapsamında geldiğimiz Bingöl’e, ayak bastığımız andan itibaren, bizi başının tacı yapan, Bingöllü hemşerilerimizin misafirperver ve kadirşinas karakterini bizlere gösteren, samimiyetleriyle gönüllerimizi fetheden Bingöllü hemşerilerimize şükranlarımı sunuyorum. Buraya gelmeden önce ziyaret etiğim ve Bingöllü hemşerilerimizle buluşacağımızı ifade ettiğim Liderimiz, Genel Başkanımız Sayın Devlet Bahçeli Beyefendinin selamlarını ve sevgilerini sizlere arz etmek boynumuzun borcudur.

Elbette Bingöl bizim için hem tarihi geçmişi, hem sosyal birikimleri hem de siyasi mazisiyle büyük öneme sahip bir ilimizdir. Antik çağlarda bile kainatın hülasasını, yani insanoğlunu bağrına basan bu topraklar, ne mutlu ki bin yıldır da mensubu olmaktan şeref duyduğumuz Türk milletine yurtluk yapmaktadır.  Binlerce yıllık medeniyet birikimlerini bünyesinde barındıran bu topraklar; ne mutlu ki bugün de bu birikimleri bütün heyecanıyla taşımaktadır.  Ve elbette 12 Ağustos 1979 ‘da şehit edilen; genç yaşına rağmen bıraktığı izlerle Türk gençliğine bugün dahi ilham veren Hikmet Tekin’in memleketinde; Hikmet Tekin’in hemşerileriyle birlikte olmak bizim için büyük bir gurur ve bizim için önemli bir andır.

2.

Kıymetli hemşerilerim;  Hiç şüphe yok ki Bingöl Anadolu’daki Türk varlığının harici etkenlerden korunması için de her zaman önem arz etmiştir. Ferasetiyle göz dolduran, duruşuyla imrendiren Bingöllü bugün de bu feraseti ve duruşuyla kendisine hayran bırakmaktadır.  Görüyorum ki; Sultan Alparslan’ın sesi halen bu topraklarda yankılanmakta, Selçuklunun yüreği halen bu topraklarda ilk günkü heyecanla atmaktadır.  Görüyorum ki Akkoyunluların at koşturduğu bu toraklarda kahraman ecdadın emaneti halen emin ellerdedir.  Biliyorum ki Osmanlı Devleti döneminde; Türk milletinin Anadolu’daki varlığını harici etkenlere karşı koruyan bu topraklardaki dik duruşlu tavır bugün de dimdik ayaktadır.

Bilmenizi isterim ki;  Baharı hasretle kucakladığında dünyayı kendisine hayran bırakan Çır Şelalesinin coşkunluğunu ve ahengini yüreklerinde taşıyan Bingöllü hemşerilerimle dertleşmeye geldik.  Güneşin en güzel doğduğu, hem toprağı hem de ruhları doyuran güzelliğiyle yaşamın yeniden yeşerdiğine şahitlik ettiğimiz Kala tepesinden ruhunu kandıran Bingöllü hemşerilerimizle hasret gidermeye geldik.  Hani yağmur yağdığında Allah’ın rahmeti yağıyor deriz ya; kaplıcalarıyla Allah’ın Şafi isminin de tecelli ettiğine şahitlik ettiğimiz, toprağının altı da rahmet pınarlarıyla taçlandırılmış Bingöl’ün asil evlatlarıyla sohbet etmeye geldik.  Tüm dünyanın hayranlıkla takip ettiği, haberdar olan her insanın görmek için can attığı “yüzen adanın” bahşedildiği güzel insanların yurduna hemhal olmaya geldik.  Velhasıl heybetiyle insanlık tarihini anlatan, istikbalin bütün heyecanını suyunda yaşatan Murat Nehri’nin yiğit insanlarını görmeye geldik.

3-66

 ıymetli hemşerilerim;  Memleketimiz belki de tarihindeki en önemli dönemlerinden birisini yaşıyor. Hemen yanı başımızdaki komşularımızdaki gelişmelere hep birlikte şahitlik etmekteyiz. Suriye’de yaşanan iç savaşın sebep olduğu tahribatlar, İran’da meydana gelen karışıklıklar, Kafkaslarda tarihin seyrinin değişmesi, Karadeniz’in kuzeyinde emperyalist güçler tarafından körüklenen savaş, Akdeniz’de suların ısınması…  Tüm bu gelişmelerin tam ortasında Allah’ın bizlere bir lütfu olan aziz vatan toprakları, adeta hem insanlık için hem de insanlığın geleceği için umut kapısı haline gelmiştir.  Şükürler olsun ki; 2016 tarihinde gerçekleşen 15 Temmuz FETÖ’cü Darbe girişiminin ardından, milletimizin aklıyla, Liderimiz Sayın Devlet Bahçelinin öncü rolüyle ve Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın müstesna duruşuyla vücut bulan Cumhur İttifakı tüm bu tehditlere karşı mücadelesini sürdürmektedir.

 Ancak unutulmamalıdır ki; bu mücadelenin yegane kahramanı sizlersiniz. Yani milletimizdir. Sabrınızla, azminizle, ferasetinizle, duruşunuzla ve ısmarlama oyunları her defasında bozuşunuzla bu mücadelenin kahramanları sizlersiniz.   Bilinmelidir ki; hangi ekonomik gelişme olursa olsun, ekonomik suikast girişimleri hangi yandan gelirse gelsin devletimizin vatandaşını ekonomik dalgalanmalar karşısında yalnız bıraktığı hiçbir zaman görülmeyecektir.  Emeklilerimizin maaşlarında yapılan yükseltmeler, memurlarımızın maaşlarında gerçekleştirilen artışlar, kadro bekleyen yüzbinlerce vatandaşımızın kadrolarına geçirilmesi, devlete olan vergi borçlarının silinmesi ve yapılandırılması, devletimizin birçok vergi gelirinden feragat etmesi, asgari ücrette tarihin en yüksek artışının gerçekleştirilmesi ve vatandaşlarımızın refah seviyesinde düşüşe sebep olacak gelişmelere karşı önlem alması bu sarsılmaz iradenin tezahürüdür.

Bu iradenin sahibi milletimiz, bu iradenin adı ise Cumhur İttifakı, bu iradenin membaı ise Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemidir.  Bugün Milliyetçi Hareket Partisi olarak yaptığımız çağrı bu iradeye sahip çıkılmasıdır. Liderimiz Sayın Devlet Bahçeli’nin çağrısı da bu iradenin sahibi olan Türk milletinedir.

Çağrımız; iktidara geldiklerinde, tüm dünyanın hayran kaldığı, savaş stratejilerinin kökten değişmesine sebep olan, Türkiye’nin “BİZ DE VARIZ” iradesini ortaya çıkaran, İHA’larımıza, SİHA’larımıza, İnsansız Denizaltılarımıza, Kızılelma’larımıza dokunacağını söyleyen siyasetçi kılıklı “devasız” muhbirlerle mücadeleyedir. 

Çağrımız; iktidara geldiklerinde AB ve ABD ile her alanda uyumlu olacağız sözünü vererek kendi iradesiyle birlikte milletinin iradesinin de ipotekletmeye çalışan, geçmişi gibi “geleceği” de buhran olan çaşıtlarla mücadeleyedir.

 Çağrımız; maskeleri düşmüş, kirli yüzleri ifşa olmuş, planları deşifre edilmiş, yeni çözüm süreci sinyalleri veren, PKK’ya göz kırpan “iyiliği” bile kendisinden utandıran çakmalarla mücadeleyedir.

 Çağrımız; PKK’nın insan kaynakları şubesi haline gelmiş, partisini Kandil’in taassubu altına sokmuş, nerede bir siyasi münafık varsa bünyesinde toplamış “Cumhuriyet” e ihanet edenlerle mücadeleyedir.

  Biliyoruz ki bu mücadelede yalnız değiliz.

 Biliyoruz ki Milliyetçi Hareket Partisi bu mücadelesinde yalnız bırakılmayacaktır.

 Kıymetli Hemşerilerim;  Sözlerimi daha fazla uzatmak niyetinde değilim. Sabrınızı zorlamak niyetinde de değilim. Resim ortadadır. Resmin ifade ettiği mana açıktır.  Önümüzdeki yüzyılın Türk asrı olması için başlattığımız bu mücadelenin başarıya ulaştığı takdirde hangi yeni ülkülerin açılacağı da ortadadır.

Biliyoruz ki bunun yolu Mavi Vatanımızdaki çıkarlarımızı ne pahasına olursa olsun milli reflekslerle korumaktan geçmektedir.

Biliyoruz ki Türkiye Yüzyılının yolu sınırlarımızda oluşturulmaya çalışılan ihanet koridorunun bağrına bir ok gibi saplanmaktan geçmektedir.

 Biliyoruz ki Türk asrının yolu birlik ve dirlik içinde aynı hedefe giden milletimizden aldığımız güçten geçmektedir.

 Ve yine biliyoruz ki bu yolun garantisi Milliyetçi Hareket Partisi, bu yolun lokomotifi Cumhur İttifakı, bu yolun şifresi Liderimiz Sayın Devlet Bahçeli’nin ifadeleriyle “Aday Belli Karar Net” parolamızdır.

 İnanıyoruz ki başaracağız. İnanıyoruz ki 2023 hedeflerimize ulaşacağız. 

 Sözlerime son verirken bir kez daha hatırlatmak ve takdirlerinize sunmak istediğim bir hususu daha dile getirmek istiyorum:

 Kıymetli hemşerilerim; burası rahmetli Şehit Belediye Başkanımız Hikmet Tekin’in memleketi. Genç yaşında Bingöl’ümüze ve davamıza hizmet etme şerefine nail olmuş Hikmet Tekin’i bir kez daha rahmetlke anıyorum.   Biliyorum ki Bingöl onun ruhunu 2023 seçimlerinde Milliyetçi Hareket Partisine gösterdiği teveccühle bir kez daha şad edecektir.  İnanıyorum ki çok kısa süre sonra burada sizleri, takdirlerinizle ve desteğinizle seçilecek MHP Bingöl Milletvekilimiz ile tekrar ziyarete geleceğim.   Bu duygu ve düşüncelerle hepinizi saygı ve muhabbetlerimle selamlıyorum.