Bu takım bu lig için kuruldu. Bu futbolcular bu maç için hazırlandı. Galatasaray Teknik Direktörü Fatih Terim, elindekilerden en iyi olduğunu düşündüklerini, bu maç için sahaya sürdü. Taktiğini de bu maç için hazırladı. Amaç, daha önce defalarca ‘cehennem’i yaşattığı Real Madrid’in hafızasını tazelemek, geçmiş acılarını yeniden yaşatmaktı.

Bütün bunlara hazırlanan Terim, Demir Grup Sivasspor maçında sakladığı oyuncularla, yalnızca antrenman tekrarıyla maça çıktı. 3-5-2’den bozma, 5-4-1 gibi garip dönüşümlü bir taktikle sahaya çıkan futbolcular, hangi pozisyonda nerede duracaklarını çözene dek, golü yedi. Maçın başındaki rakip baskısından kurtulan Galatasaray, golden önce Florin Andone ile iki şans pozisyonu buldu. Ancak Cortuas fazla zorlanmadan gol izni vermedi.

Kalesinde tehlike yaşayınca ciddileşen konuk takım, Galatasaray savunmasının kalabalık ancak, dengesizliğinden yararlandı. Muslera’nın kucağına giden bir iki topun ardından, soldan atağa girişti Real Madrid. Luyindama, Donk ve Marcao’nun ceza alanında çizgi olarak oluşturduğu kalabalık, önlerinden geçen topu izledi. Penaltı noktası yakınlarından Tony Kroos’un şutuna ayak uzatan Jean Michael Seri’den seken top, Steven Nzonzi ve Muslera’yı aşarak ağları buldu.

Geri düşen Galatasaray’ın gol bulması gerekiyordu. Bunun için bir planı var mıydı? Pek yoktu, varsa da kimse farkına varmadı. Oyunun yönlendiricisi ‘kontenjan senatörü’ Younes Belhanda kendisine gelen topu öne değil, geriye geriye oynadı. Bir pozisyonda kendini anımsayan Ryan Babel’in soldan getirdiği toptaki vuruşu da geri pası gibiydi.

Steven Nzonzi’nin derinlemesine pas girişimleri, Jean Michael Seri’nin topu yanlara aktarma çabası ile topla oynayan Galatasaray, pozisyonları yaratan ve şut atan Real Madrid olarak ilk yarı tamamlandı.

İkinci yarıda savunmada kalabalık oluşturan Ryan Donk’un yerine, Sofiane Feghouli’yi oyuna alan Terim, sağ kanada canlılık getirdi. Hareket paslaşma düzeyinde kaldı. İşleyişi bozan Younes Belhanda taraftarın ıslıkları arasında Ömer Bayram’a yerini bıraktı. Bu dakikadan sonra tek umut, Real Madrid’in önceki pozisyonlarda olduğu gibi kaçırması, Galatasaray’ın atacağı bir ‘şans’ golüydü.

Çok hazırlanmış gibi görünüp, hiçbir hazırlığı olmayan Galatasaray yine, pozisyonsuz, şansına gelişenleri saymıyoruz, yine şutsuz, yine rakibin kalecinin üzerine vurduğu onlarca topa dua ederek maçı bitirdi.

Yüksek olasılıkla ‘olsaydı, böyle olmazdı’ diye kaçan iki üç şutu gösterecek, maç sonu baskısını anlatacak Terim, rakibin kaçırdıklarını görmezden gelecektir. Ancak, her geçen maç gün yüzüne çıkıyor ki, onu alıp, bunu sokmakla başarı gelmeyecek. Terim, ya doğru taktiği, doğru oyunculara ezberletip işi çözecek ya da…