Bazı geceler olur; uykuya dalmak üzeresinizdir ama bir anda bedeniniz hafifler, sanki olduğunuz yerden usulca uzaklaşıyormuşsunuz gibi bir his çöker. Kimi zaman rüyada kendinizi yukarıdan izler bulursunuz, kimi zaman da boşluğa düşüyor gibi sıçrayarak uyanırsınız. İşte tam da bu anlar, yıllardır insanların aklında aynı soruyu uyandırıyor: “Ruh uyku sırasında bedenden ayrılıyor mu?” Benzer hisleri yaşayanların anlattıkları birleşince, bu merak daha da büyüyor.
Uykunun o gizemli tarafı, aslında zihnin kendine yepyeni bir dünya kurmasıyla başlıyor. Beden dinlenmeye geçiyor ama bilinçaltı kendi yolculuğuna devam ediyor. Bu yolculuk sırasında gelen hafiflik, süzülme, yükselme ya da kendini dışarıdan görme gibi sahneler ise pek çok kişiye “Acaba ruhum mu ayrıldı?” diye düşündürüyor. Oysa bu hisler, beynin uykuya geçerken algıyı yeniden şekillendirmesiyle ortaya çıkan doğal bir süreç.
Rüya Anındaki ‘Yükselme’ Hissi Gerçekte Nedir?
Uykuya dalarken beyin dalgaları yavaşlıyor, kaslar gevşiyor, beden sanki ağırlığını yatağa bırakıyor. Bu sırada zihnin hafiflemeye başlaması, kişiye “Sanki bedenimden kopuyorum” hissi verebiliyor. Ama aslında olan şey, beynin derin uykuya hazırlık yaparken yarattığı tamamen doğal bir nörolojik tepki.
Rüyada Kendini Yukarıdan Görmek Neden Bu Kadar Sık Yaşanıyor?
Bazı rüyalarda insan kendini dışarıdan izler; bu kulağa mistik bir deneyim gibi gelse de beynin kısa süreli algı değişiminden ibaret. Yani beden bir yerde duruyor, ruh ayrılmıyor; sadece beyin o anı farklı bir bakış açısıyla kurgulayarak rüya sahnesine taşıyor. Bu durum özellikle REM uykusunda daha yoğun hissediliyor.

Boşluğa Düşme Hissi Neden Bu Kadar Gerçek Geliyor?
Uykuya dalarken bir anda irkilip tüm vücudun sarsıldığı o anı hepimiz biliriz. “Düştüm” hissi ya da yatağa çakılıyormuş gibi hissettiren o sıçrama, beynin kasları aniden gevşetirken yaşadığı küçük bir karışıklıktan doğuyor. Yani ruhun çekildiğine dair bir işaret değil; tamamen biyolojik bir refleks.
Peki Neden HALA Ruh Ayrılıyor Diye Düşünüyoruz?
Rüyalardaki özgürlük hissi, bastırdığımız duyguların açığa çıkması ve zihnin sınırlarını zorlayan o yoğun sahneler birleşince, insan kendini başka bir boyuttaymış gibi hissedebiliyor. Bu güçlü deneyimler, yüzyıllardır ruhani açıklamaları da beraberinde getirmiş. Ama bilimsel açıdan bakıldığında, uykuda ruhun bedenden ayrıldığına dair kanıtlanmış bir bilgi yok. Yaşanan her şey, beynin uyku sırasında ortaya koyduğu yaratıcı ve etkileyici dünyaya ait.
Kısacası…
Uyurken hissedilen yükselme, süzülme, kopma ya da kendini dışarıdan izleme gibi anlar; ruhun bedenden ayrıldığı bir süreç değil, beynin uyku sırasında sergilediği şaşırtıcı algı oyunlarının doğal bir yansıması.