Geceleri başımızı yastığa koyduğumuz an, çoğu zaman günün gürültüsünü arkamızda bıraktığımız o huzurlu anı yaşarız. Ama yıllardır “alıştım” diye değiştirmediğimiz eski yastığın, aslında fark etmeden boynumuza ve başımıza yük bindirdiğini çoğumuz bilmiyoruz.
Uzmanların uyarılarına göre formunu kaybetmiş, çökmüş yastıklar gece boyunca omurgayı yanlış pozisyona sokarak hem sabah kalktığımızdaki o katılaşmış boyun hissinin hem de tekrar eden migren ataklarının sebeplerinden biri olabiliyor.
Eski Yastıklar Neden Sorun Oluyor?
Zamanla yastığın iç dolgusu sıkışıyor, yüksekliği düşüyor ve başı destekleyen o doğal şekil tamamen kayboluyor. Gece boyunca bu bozuk duruş, omurgada küçük küçük baskılar oluşturuyor. Sabah uyandığınızda “boynum tutulmuş gibi” dediğimiz o tanıdık ağrı işte tam da bu uzun süreli gerilimin sonucu. Ayrıca eski yastıkların içinde biriken toz akarları ve nem, sinüslerde hassasiyeti artırarak baş ağrısını daha kolay tetikleyebiliyor.
Migreni Olanlar Daha Çabuk Etkileniyor
Migren hastalarının uykudaki en ufak değişime bile ne kadar duyarlı olabildiği biliniyor. Yastık sertliğinin azalması ya da yastığın çökmesi, boyun kaslarını fark etmeden gerginleştiriyor. Özellikle kafa çok arkaya düşüyorsa gece boyunca damarlarda ve kaslarda oluşan gerilim sabaha zonklayıcı bir migren atağıyla uyanmaya neden olabiliyor. Bu yüzden uzmanlar migreni olan kişilerin yastıklarını daha kısa aralıklarla yenilemesini öneriyor.

Peki Yastık Ne Zaman Değişmeli?
Aslında yastığınız size küçük küçük sinyaller gönderiyor:
- Artık eskisi kadar yüksek değilse
- Sabah kalktığınızda boynunuzda hafif bir sertlik varsa
- Son zamanlarda sabah baş ağrıları arttıysa
- Yastığı kabarttığınızda bile eski haline dönmüyorsa
Bunların hepsi “ben görevimi tamamladım” diyen işaretler. Genel tavsiye, yastığın kullanım yoğunluğuna göre 1,5–2 yılda bir yenilenmesi yönünde.
Doğru Yastığın Vücuda Etkisi Neden Bu Kadar Büyük?
Uygun yükseklikte bir yastık baş ve omuzu aynı hizada tutarak omurganın doğal kıvrımını destekliyor. Bu sayede kaslar gece boyunca rahat kalıyor, gereksiz bir gerginlik oluşmuyor. Temiz dolgu maddesi sinüsleri rahatlatıyor, alerjik reaksiyonları azaltıyor ve sabahları daha dinlenmiş uyanmayı sağlıyor. Yani doğru yastık, fark etmesek de günlük enerjimizin arkasındaki sessiz kahramanlardan biri.
Kısacası, yıllardır değiştirmeyi ertelediğimiz yastıklar, farkında olmadığımız şekilde hem boynumuzu hem de başımızı yorabiliyor. Küçük bir değişiklik ise geceden başlayan büyük bir rahatlamaya dönüşebiliyor. İyi bir yastığın uyku kalitesine kattığı değer, ancak yenisiyle tanışınca anlaşılıyor.