YILDIRAY ÇİÇEK / TÜRKGÜN

Meral Akşener, 6+HDP masasının ilişki ağını “Anlamış olduk ki; kişisel ajandalar uğruna mübah sayılan kuyruklu yalanlar; milletin kazandığı bir büyük hakikate tercih edilmiştir” diye tarif ettikten ve “Üzülerek söylüyorum ki; geldiğimiz son noktada, dün itibarıyla altılı masa artık millet iradesini kararlarına yansıtma kabiliyetini kaybetmiştir. Tüm alternatiflerin kara listeye alınarak, tek bir adayın tasdiki için çalışan bir noter masasına dönüşmüştür” dedikten sonra masadan ayrılan olmuştu. O dakika itibarıyla CHP’nin yazarları, yorumcuları, siyasetçileri Meral Akşener’e ne hakaretler, ne küfürler yağdırdı. Suçlama üstüne suçlama yaptılar. CHP’nin televizyonları gâvura vurur gibi Meral Akşener ve avanelerine vurmaya başladı. Meral Akşener’in parayla satın alındığını ve bu yüzden masadan ayrıldığını yazdılar. Sonra CHP-İP arasında karşılıklı belden aşağıya, belden yukarıya her türlü propaganda savaşı başladı.

Sonra bir baktık ki gece yarısı İP’in yetkilileri, milletvekilleri Kemal Kılıçdaroğlu’na âdeta “Biz ettik sen etme” diye yalvarıyordu. Sonra sabah bir kalktık ki, Ekrem İmamoğlu ve Mansur Yavaş isimli çapsızlar İP’in kapısında, Meral Akşener’in “Onlar cumhurbaşkanı yardımcısı olursa dönerim” uydurmasındaki figüranlıkları için poz veriyordu. Ve bu uydurmayla geri döndü.

O kadar hakareti, küfürü, suçlamaları yalayıp yuttular. Şimdi karşılıklı söylediklerini silme yarışına girdiler ve birlik, beraberlik mesajları veriyorlar. İP’liler “Biz araştırdık, taradık Kemal Kılıçdaroğlu da seçimi kazanıyormuş” demeye başladı. Allah’tan bunlardan akıllarını aldığı gibi ne ahlak, ne karakter…

Hâlleri neye benziyor biliyor musunuz?

Yılmaz Özdil anlatsın onu da…

“Galiba, Audi reklamıydı...

Karlı bir hava.

Yer, buz.

Audi kaptırmış geliyor...

Mahallenin köpeği takılıyor peşine.

İçgüdüsel olarak “güç” ü takip ediyor.

Koştura koştura...

Dili dışarda.

Ama o da ne...

Audi viraja bi dalıyor...

Köpek toparlayamıyor!

Savruluyor...

Takla makla atıyor.

Doooğru şarampole.

Audi’nin her türlü hava şartında ne kadar kıvrak manevra kabiliyeti olduğunu gösteren bu reklam bittiğinde, kamera yavaş yavaş zoom yapıyor... Zavallı köpeğin şaşkın yüz ifadesi kalıyor ekranda...

Hem gülüyorsunuz.

Hem acıyorsunuz.”

Hâlleri aynı bu şekilde…

Şimdi biz de bu CHP’li ve İP’lilere bakıp hem gülüyor hem de acıyoruz.

Üç gün önce “Bu masanın millet iradesiyle bir alakası yok” diyeceksin. Cumhurbaşkanı adayı yine Kemal Kılıçdaroğlu olacak ve şimdi iki çapsız belediye başkanı için “Cumhurbaşkanı yardımcısı olacak” yalanıyla masaya döneceksin. Oysa Kemal Kılıçdaroğlu “Demirtaş’ı cezaevinden çıkarıp, Türkiye’yi onunla inşa edeceğiz” demişti… Şaşkın Meral de herhâlde terörist Demirtaş’ın sabah kahvaltılarını hazırlamaya gider.

CHP’liler Meral Akşener masadan ayrılınca, Koray Aydın aracılığıyla beşli çete diye bahsettikleri kişilerden yüklü miktarda para aldıklarını iddia etmişlerdi. Kemal Kılıçdaroğlu da bunun hesabını soracağına dair naralar atıyordu. O para şimdi nerede? Alındıysa geri iade ettiler mi? O paraya satılıp masadan kalktılarsa, siz de o paradan daha fazlasını verip geri masaya mı oturttunuz? Kendi suçlamalarınızla imtihan edilecek kadar hem ahmak hem de rezilsiniz.

Menfaat için yan yana gelmiş adamların curcunasını izliyorsunuz. Feraseti ve sağduyusu olan vatandaş bunların yüzüne bile tükürmez artık…

Editör: Ferhat Erdemir