Yıldıray Çiçek / TÜRKGÜN Geçtiğimiz akşam Mersin Mezitli'de bulunan Tece Polisevi'ne teröristlerce saldırı düzenlendi. Terör saldırısında bir polisimiz şehit oldu, bir polisimiz ve üç sivil vatandaşımız da yaralandı. Ama o gün akşam muhalefette ilginç bir terör saldırısını maskeleme çabası vardı. Daha olayın kimler tarafından yapıldığı belli olmadan Ümit Özdağ gibiler terör örgütü DEAŞ’ın adını koydu. Mersin’deki kimi CHP’liler “İddia edilen bilgiye göre olayı gerçekleştiren kadın polismiş. Cinnet geçirmiş ve çevreye el bombası atmak suretiyle ateş açmış” propagandasını yaptı, “Polis Platformu” adıyla yayın yapan maskeli bir sosyal medya sayfası olayı “Seçim startı Mersin’de verildi” şeklinde alçakça bir yorumda bulundu. İP’in en geveze sesi Aytun Çıray da, “Günün sorusu: Sn Soylu, Sn Fidan.. Millet merak içinde; kim bu polisimize saldıran hain örgüt ve niye şimdi?” şeklinde saçma ve ima yüklü bir soru sordu. Sayın Soylu ve Fidan’a niye soruyorsun? “Vicdan kardeşliği yapıyoruz” dediğin, ittifak ortağın HDP’ye sorsan zaten terör eylemini gerçekleştirenlerin hangi örgütteki elemanları olduğunu anında size söylerlerdi. Terör eylemini PKK terör örgütünün yaptığı ortaya çıktı. Yani ortağınız HDP’nin sırtını dayadığı PKK… Bu ima ve manipülasyonlarla, iş birliği yaptığınız siyasi partilerin bağlı olduğu terör örgütlerini gizleyeceğinizi mi sandınız? Şimdi, Türkiye Mersin’de saldırıyı düzenleyen teröristlerden birine CHP’nin nasıl sahip çıktığı konuşuyor. Ona “Gazeteci” maskesi takarak Kılıçdaroğlu’nun, Özel’in, Ağbaba’nın nasıl sahip çıktığı videolar sosyal medyayı kapladı. Teröriste siyasetçi, gazeteci, sendikacı diyen, Apo’nun posteri altında konser vereni sanatçı gören, “Sırtımızı PKK’ya dayadık” diyeni siyasi parti gören CHP’nin klasik halleri… Kemal Kılıçdaroğlu, Suriye’de öldürülen PKK’lı terörist ile TBMM’de görüşmedi mi? Öldürüldüğünde onun tabuttaki leşini CHP’li iki Genel Başkan Yardımcısı karşılamadı mı? Veli Ağbaba öldürülen başka kadın bir terörist ile TBMM’de basın toplantısı yapmadı mı? Kemal Kılıçdaroğlu’nun eşi Selvi Kılıçdaroğlu, CHP’nin yayın organı Sözcü’nün bile “Canlı bombanın arkadaşı” dediği DHKP-C’li Dilek Doğan’ın cenazesine katılmadı mı? Niye, neye şaşıralım? Özgür Özel "11 yıl sonra terörist olacağını nereden bilebilirim" demiş... Sanki PKK'lı olduğu alenen ortada olan terörist Demirtaş'a şeref madalyası takan siz değilsiniz! Bildiğinizi ne yaptınız? Ne yapacaklar? Daha çok sahip çıktılar. Mersin’de biliyorsunuz geçtiğimiz hafta Mersin Büyükşehir Belediye çalışanı 9 kişiye PKK’lı olması iddiasıyla operasyon gerçekleşmiş ve onlardan 3’ü tutuklanmıştı. Yerel seçimlerden sonra kazandığı seçimi “Bu zafer aynı zamanda HDP’nin başarısıdır” diyen Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer HDP’ye diyet ödemek adına PKK’lıları Mersin’de meşrulaştırmaktadır. Mersin’de onları rahatlatan bir atmosfer yaratılmıştır. Bu yaşanan terör saldırısının bu rahat atmosferde, Mersin’de PKK’lılara yönelik yapılan operasyonlara karşı bir gözdağı da olabilir. Türk devleti sınırlarımız içinde, Irak ve Suriye sınırında yoğun bir terörle mücadele yaparken köşeye sıkışmış terör örgütü kendine hareket alanı yaratmaya çalışmaktadır. Dağda tükenen teröristler belli ki, şehirlerde kendi örgüt mensuplarına “Yıkılmadık, ayaktayız” morali vermeye çalışıyor. Moralde ne moral iki kadın terörist de bin parçaya ayrıldı. Terör örgütlerinin, teröristlerin en büyük moral kaynağı da maalesef Atatürk’ün miras bıraktığı CHP olmuştur. Kemal Kılıçdaroğlu bir de utanmadan şehit polise taziye yayınlamış… Tam da “Keçeyi suya atmak” hali bu olsa gerek… Gece kurtla bir olup kuzuyu yiyiyorlar, gündüz ise çobanla beraber ağıt yakıyorlar… HDP yetmez, CHP’nin de teröre yardım ve yataklıktan kapatılma zamanı gelmiştir.