YILDIRAY ÇİÇEK / TÜRKGÜN

Mustafa Kemal Atatürk’ün “Ben sporcunun zeki, çevik ve aynı zamanda ahlâklısını severim.” spora ve sporcuya dair çok anlamlı bir sözü var. Bugünlerde bu sözü çok arar olduk. Özellikle futbolda adım adım kaos zemini oluşturulmakta... Bu gidiş durdurulmazsa toplumda büyük çatışmalar meydana geleceği aşikar... Fenerbahçe-Trabzonspor maçında çıkan olaylar bu kaygılarımızda ne derece haklı olduğumuzu çok net gösteriyor. Futbolculara saldırmak için sahaya inen taraftarlar ile taraftarlara yumrukla, tekmeyle vuran futbolcuların varlığından burada ciddi problemlerin olduğu bellidir.

Bu sene şampiyonluk mücadelesi Galatasaray ve Fenerbahçe arasında geçiyor. Haftalardır her iki kulüp yöneticilerinin birbirlerine yaptığı açıklamalar ile rakip taraftar gruplarını sürekli geriyorlar. Hakemlerin her iki takımın aleyhinde ve lehinde verdiği maç sonucunu etkileyen kararları da taraftarları adeta barut fıçısına dönüştürmüştür.

Türkiye Futbol Federasyonu bu süreçte oldukça basiretsiz, aciz kalmakta... Hakem hatalarının en aza indirilmesi gerekirken maalesef sürekli artmaktadır. Futbol kulüpleri birbirini terör örgütü FETÖ ilişkileri üzerinden vurarak ve böylelikle taraftarlarını da tahrik ederek kaosu derinleştirirken, TFF bunların önüne geçecek sağlam, istikrarlı bir otoriteyi kuramamıştır. Bu gidişat durdurulmazsa yarın bizi toplumsal olarak etkileyecek ciddi sorunlar bekliyor olacak.

Bu dönemde, Galatasaray ve Fenerbahçe taraftarları şampiyonluğa o kadar çok şartlanmış bir haldeler ki en ufak bir eylem ve söylem bu tür kavgaları körüklüyor. Bu durum hem sahaya hem de saha dışına taşıyor. Taraftar dışarı da kavga ederken, futbolcularda saha içinde yangının üzerine benzin dökmektedir.

Fenerbahçe-Trabzonspor maçında çıkan olaylar, büyük bir felaketten döndüğümüzün göstergesidir. Oradaki kıvılcım Trabzon şehrini sarsaydı, Allah göstermesin belki de ne acılar ortaya çıkacaktı? Çünkü ortaya çıkan tahrik, taciz ve provakasyon videoları bir kıvılcımının büyük bir yangına döneceğini göstermiştir.

Tarihimizde bunun acı örnekleri vardır. 17 Eylül 1967'de Kayseri'de oynanan Kayserispor - Sivasspor 2. Lig maçında çıkan olaylarda 43 insanımızın hayatını kaybetmesi de buna en acı örnektir.

Allah’tan Trabzon’daki olaylar kimsenin canına bir şey olmadan ucuz atlatılmıştır. TFF artık otoritesini göstererek gerginlik yaratan spor kulüpleri dizginlemelidir. Hakemlere ve futbolculara ciddi bir ayar vermelidir.

Sporun kardeşlik, birlik temelinde bir rekabet olduğu gösterilmezse, spor sahalarında kan akacağı malumun ilamıdır.  Kardeşin kardeşe kıyacağı böyle bir çağı herkes önlemelidir. Son sözüm şudur ki; İyi oynayan kazansın ve spora kötülük sokan herkes en ağır bir şekilde cezalandırılsın.

Editör: Haber Merkezi