Yarınlarımızın teminatı olan çocuklarımız, milli iradenin tezahürü olarak ordular kurmuş, savaş yönetmiş, devleti şekillendirmiş ve demokrasiyi inşa edip hayata geçirmiş, Türkiye Büyük Millet Meclisini hem yaşatacak, hem daha ileri taşıyacak, hem de bugün yapamadığımız kutlamaları, çok daha güzel ve anlamlı şekilde hayata geçireceklerdir.

Türkiye Büyük Millet Meclisi, Türkiye Cumhuriyeti devletinin temelini atan iradenin asırlık tezahürüdür. Osmanlı sonrasında şekillenmiş ve 100’üncü yaşını kutlayan ilk kurumumuzdur. İstikbalimizin ve bağımsızlığımızın teminatı, milli iradenin tecelligâhı olan TBMM’nin kurulduğu bu müstesna gün, aynı zamanda bütün dünya çocuklarına bir bayram olarak armağan edilmiştir.0

Bu onur, bu ülkede yaşamaktan mutlu olan, bu milletin değerleriyle bütünleşen, bölünmez bütünlükten yana olan bütün Türk milletinindir.

İsterdik ki bu onuru, bu gururu çok görkemli törenlerle, şanına layık bir şekilde kutlayalım. Ancak, bütün dünyayı kasıp kavuran koronavirüs salgını dolayısı ile sevincimizi ve coşkumuzu sınırlamak zorunda kaldık. Bu durum geçicidir ve mutlaka daha sonra telafi edilecektir.

ÇOCUKLARIMIZA ARMAĞAN

Bu bayramın çocuklara hediye edilmesinin önemi ve anlamı, yaşadığımız sıkıntılı süreçte çok daha iyi anlaşılmaktadır. Milli hislerle yetişmiş, vatanını-milletini seven nesiller, geleceğimizin teminatıdır. Yarınlarımızın teminatı olan çocuklarımız, milli iradenin tezahürü olarak ordular kurmuş, savaş yönetmiş, devleti şekillendirmiş ve demokrasiyi inşa edip hayata geçirmiş Türkiye Büyük Millet Meclisini hem yaşatacak, hem daha ileri taşıyacak, hem de bugün yapamadığımız kutlamaları, çok daha güzel ve anlamlı şekilde hayata geçireceklerdir.

BU ZOR GÜNLERİ DE ATLATACAĞIZ

Zor ve çok kıymetli bir coğrafyada yaşıyoruz. Bu coğrafya, şanlı tarihimize dar geliyor. Diğer taraftan aradan bir asır geçmiş olsa da Türk milletiyle sorunu olanlar hâlâ vazgeçmemişlerdir ve her fırsatı değerlendirmeye çabalıyorlar.

Dünyada eşi emsali görülmemiş ihanetler, kalleşlikler yaşıyoruz. İçinden geçtiğimiz bu zor dönemi bile istismar edip, fırsata çevirmek isteyen bedhahlar var. Hepsine direndik, hepsi ile baş ettik, hepsini savuşturduk.

Bundan sonra da değişen bir şey olmayacaktır. Bu devletin varlığı ve birliğini her ne şart altında olursa olsun korumak, ülkemizi yaşatmak, bayrağımızı yükseltmek, parlak ve aydınlık bir gelecek inşa etmek, kısacası muasır medeniyet seviyesini yakalamak boynumuzun borcudur.

Birlik ve beraberlikle neler başarmadık, bu zor günleri de atlatacağız ve her şeye kaldığımız yerden devam edeceğiz.

RAMAZAN HAYIRLI OLSUN

Güzel bir tesadüf olarak TBMM’nin kuruluşunun 100’üncü yılını kutladığımız gün, aynı zamanda mübarek ramazan ayının da başlangıcına denk gelmiştir. Başı rahmet, ortası mağfiret ve sonu cehennem azabından kurtuluş olan, 11 ayın sultanı ramazan ayının manevi ikram ve bereketiyle müşerref olacağız. Bu gece ilk sahurumuzu yapacağız. İlk teravihimizi kılacağımızı da söylemeyi çok isterdim, ama bu sene böyle bir şansımızın olmadığı anlaşılıyor. Ümidimiz, dualarımız Ramazan Bayramı’nda kucaklaşmak ve bu salgının en aza inmesi, hayatın normale dönmeye başlaması içindir.

TBMM’nin ilk başkanı, ilk cumhurbaşkanımız, Türkiye Cumhuriyeti’nin Kurucusu Aziz Atatürk’ü ve ilk Meclisimizin bütün saygıdeğer üyelerini, Türkiye Cumhuriyeti devleti ve Türk milletinin varlığı ve birliği için canlarını hiçe sayan bütün kahramanlarımızı, kanlarıyla toprağa vatan mührü vuran bütün şehitlerimizi saygı ve hürmetle selamlıyor, Cenab-ı Allah’tan rahmetler diliyorum. 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’mız kutlu olsun diyorum.