AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, 'NATO'dan Türkiye'yi çıkarmayı söyleyenlerin sözleri akıl tutulmasıdır. Söz konusu olamaz. Biz NATO'nun kurucu ülkelerindeniz. Bunların bunu konuşmaya hakkı yok. Konuştukları şey NATO'yu lağvetmek olur.' dedi. Çelik, 'Cumhurbaşkanı Erdoğan, Esed ile görüşecek mi?' sorusuna ilişkin, 'Biz bölgedeki devletlerin zarar görmesini istemiyoruz. Bugün gelinen noktada artık mesele Suriye meselesi olmaktan çıktı. Terör örgütleri oraya yerleşti. Türkiye terör örgütüne operasyonlar gerçekleştirerek Suriye'nin toprak bütünlüğünü korudu.' ifadelerini kullandı.

AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, CNN Türk televizyonunda gündeme ilişkin soruları cevapladı.

Ömer Çelik'in konuşmasından satır başları şöyle:

İSVEÇ'TE KUR'AN YAKMA PROVOKASYONU
Öteden beri Rusya'ya dönük olarak tehdide yönelmiş bir Avrupa var. Ama kendi içindeki tehdidi göremedi. Bu da aşırı sağ. Bunlar neye karşılar. Avrupa demokrasisine karşılar. AB'ye karşılar. Bunların refleksi tarihlerine baktığımızda 2. Dünya Savaşı'ndan önce Yahudileri hedef olarak gösteriyorlar şimdi Müslümanları gösteriyorlar. AB'nin birlik içinde hareket etmesi gerektiğini gören ülkeler bu aşırı sağ gruplara çok fazla destek veriyorlar.

Cumhurbaşkanımız güçlü bir figür, onların düşman olduğu değerler açısından. Bunların hepsi Nazi aslında. Bu durum son derece tehlikeli. En tepede bir Erdoğan düşmanlığı var, onu kaldırdığınızda Türkiye, İslam göçmen düşmanlığı var. Aslında onu da kaldırdığınızda AB değerlerine karşılık var. Bunlar bildiğiniz faşistler.

Rusya Ukrayna savaşı ortaya çıktıktan sonra modern Avrupa değerleri değil, AB öncesi her bir ulusul kendi değerleri üzerinden yapıdan gitmek istiyorlar. Almanya'dan tutun Fransa'ya kadar merkez siyasetin bunlara karşı anlayışlı göstermesi, her seferinde aşırı sağı daha yükseltmiş oluyor.

İçeriden bir sabotaj var. İsveç ve aşırı sağ grupların güçlü olduğu yapılar var. İsveç Başbakanı diyor ki; Bu eylemleri yapanlar bizim NATO'ya üye olmamızı engelliyor. Bunlar sizi engelliyorsa ve siz buna karşı bir şey yapamıyorsanız tabii ki bir zaaf söz konusu. "Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın maketinin yakılmasını biz kabul etmeyiz" dediler, ama bundan sonra bütün eylemleri ifade özgürlüğüne sokuyorlar.

Burası yargı sistemim böyle diyor. O zaman terörle mücadele yasasını değiştirin. Bu bir terör eylemidir. Cumhurbaşkanımıza karşı yapılan eylem tamamen terör eylemidir ve terör eylemi muamelesi görmelidir. İfade hürriyetini de yok eden bir durumdur bu.

TÜRKİYE, FİNLANDİYA İLE GÖRÜŞÜR MÜ?
3'lü mekanizmayı biz istemedik, onlar bu duruma getirdiler. Masada ilerleme değil, gerileme var. Bu noktaya getiren İsveç'in kendisi oldu. İsveç verdiği hiçbir sözü tutamadı. Bu çerçevede o toplantının yapılmasının bir anlamı yok. Finlandiya bu konuda kendisini pozitif yönde ayrıştırmak istiyor. Onun için NATO ile konuşacak. Finlandiya ve İsveç iki ayrı bir ülke. Finlandiya terör konusunda doğru adımları attıktan sonra tabii ki İsveç'ten kendisini ayrıştırmış olur.

Bunlar bizim her seçim karşılaştığımız şeyler. Panik yapacağımız işler değil serçe parmağımızla yöneteceğimiz işler. NATO'dan Türkiye'yi çıkarmayı söyleyenlerin sözleri akıl tutulmasıdır. Söz konusu olamaz. Biz NATO'nun kurucu ülkelerindeniz. Bunların bunu konuşmaya hakkı yok. Konuştukları şey NATO'yu lav etmek olur.

TÜRKİYE'NİN DİPLOMASİ TRAFİĞİ
Biz Suriye ile görüşme yaptığımızda da eksen kayması var dediler. Biz coğrafi konumumuz itibariyle bir Avrupa devletiyiz, aynı zamanda Akdeniz devletiyiz. Asya ve Afrika ile bağımız var. Bunlar yüksek perdeden Türkiye'nin bu politikasını sorgularlar. Ama Cumhurbaşkanımızla görüştüklerinle, Putin'le görüşmesinin ne kadar önemli olduğunu ifade ederler. Biz büyük bir geçmişe sahibiz, çoklu bir politika. Hem coğrafyamız hem kurduğumuz ilişkiler bunu ifade ediyor.

SEÇİM 14 MAYIS'TA MI?
Tarih artık kesinleşti.